İfade ÖzgürlüğüManşetMedya-İnternetTürkiyeUncategorized

Freedom House raporu: Türkiye’de politik, sivil haklar ve internet özgürlüğü yok

0

Politik özgürlüklere dair her yıl küresel analizler hazırlayan sivil kuruluş Freedom House‘un 2022 yılı “İnternette Özgürlük Raporu” yayımlandı.

Geçen seneye kıyasla genel skorda 2 puan daha gerileyen Türkiye 100 üzerinden 32 puanla bu yıl da “özgür olmayan ükeler” kategorisinde yer alıyor.

Bu kategoride yer alan diğer ülkelerden bazıları Zimbabve, Yemen, Katar, Kuzey Kore, Somali, İran, Irak, Etiyopya.

Türkiye’de 2022 yılında politik haklar 40 üzerinden 16; sivil özgürlükler de 40 üzerinden 16 skorla değerlendirildi.

Türkiye internet özgürlüğü değerlendirmelerine göre de, bu konuda en keskin düşüşlerin yaşandığı Rusya, Myanmar, Sudan ve Libya‘nın yanı sıra Pakistan, Mısır, Belarus gibi ülkelerle birlikte internet özgürlüğünün olmadığı ülkeler arasında.

Raporda Türkiye’ye ilişkin şu değerlendirmeye yer veriliyor:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP, 2002’den beri Türkiye’yi yönetiyor. Başlangıçta bazı liberalleşme reformlarını geçirdikten sonra AKP hükümetinin siyasi haklara ve sivil özgürlüklere yönelik küçümsemesi arttı ve 2016’dan bu yana muhalifler üzerinde geniş kapsamlı bir baskı uyguladı.

2017’deki Anayasa değişiklikleri, gücü başkanın elinde toplayarak kilit kontrol ve dengeleri ortadan kaldırdı.

Erdoğan Türk siyasetine hâkim olmaya devam ederken, derinleşen ekonomik kriz ve siyasi gücü daha da konsolide etme fırsatları, hükümete muhalefeti bastırmak ve kamusal söylemi sınırlamak için yeni insiyatifler verdi.”

Medya özgürlüğüne yönelik değerlendirmede ise şu yorum yapıldı:

  • Türkiye’de medyanın yüzde 90’ından fazlası kamu ihalelerine bağlı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yakın kişisel bağları olan büyük işletmelere ait.
  • Ana akım medya, hükümetin pozisyonlarını yansıtıyo ve genellikle hükümet tarafından yönetilen medya ile aynı manşetleri taşıyor.
  • Medya kuruluşları genellikle sansürleniyor, para cezasına çarptırılıyor veya kapatılıyor; ve rutin şekilde gazetecilerin gözaltına alınıyor.
  • Türkiye makamlarının çevrimiçi içeriği sansürlemek için bir ” silah deposu” var.

Raporda internet ögürlüğüne ilişkin 1 Haziran 2021 – 31 Mayıs 2022 tarihleri arasında kaydedilen bazı bulgular şöyle sıralanıyor:

-Çeşitli illerde altyapı hasarları ve çalıntı kablolar nedeniyle internet kesintileri yaşandı.

-İki uluslararası medya kuruluşu, ulusal lisanslara başvurmadığı için web sitelerine erişim engeli getirildi.

-Bağımsız haber kuruluşlarını büyük ölçüde etkileyen sosyal medya yasası 2020 yılında yürürlüğe girdi. Haber kuruluşları ve sosyal medya platformları içerik kaldırma emirleriyle hedef alınmaya devam etti.

-Hükümet yanlısı medya gelişirken, bağımsız haber kuruluşlarının internet siteleri, yayın süresi boyunca engellerle karşılaştı ve bu ise Türk internet kullanıcılarının kullanımına sunulan çevrimiçi içeriğin çeşitliliğinde bir azalmaya sebep oldu.

-Yeni bir “dezenformasyon” yasa tasarısı Meclis’e sunuldu. Tasarı, kasten yanlış bilgi yayan internet kullanıcıları için hapis cezalarını ve çevrimiçi anonimlik açısından olumsuz etkiler içeriyor.

-En az bir sosyal medya kullanıcısı, yaptığı bir paylaşımdan dolayı müebbet hapis cezasına çarptırılırken, Kürt meselesine ilişkin haber yapan bir gazeteci, bir noktaya kadar Facebook’ta yaptığı paylaşımı nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımdan dolayı 4 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.

-Çevrimiçi gazeteciler, çevrimiçi olarak yaptıkları haberler karşılığında fiziksel saldırılar da dahil olmak üzere artan tacizle karşı karşıya kaldı.

Raporda RTÜK’ün faaliyetleri, yayınlara verilen para cezaları, kaldırılan içerikler, paralı troller, sosyal medya mecralarına getirilen yeni zorunluluklar gibi detaylı bulguların ele alındığı kısmına buradan ulaşılabilir.

Sözde dezenformasyon yasası, muhalefeti susturma hususunda iktidara yardımcı olacak

Son iki yılda yaşanan pek çok hak ihlalinin detaylı olarak yer aldıüı raporda, yeni yasama yılında Meclis’ten geçirilen ve iki gün önce resmen yürürlüğe giren ‘Sansür Yasası‘na da şu ifadelerle değinildi:

“Mayıs 2022’de iktidar vekilleri kasıtlı olarak yalan haberleri çevrimiçi ortamda yayanlara cezai yaptırımlar uygulayacak ve hükümetin çevrimiçi alandaki kontrolünü daha da güçlendirebilecek bir “dezenformasyon” yasa tasarısı önerdiler. Önemli eleştiriler alan yasa tasarısı muğlak bir dil içeriyor ve ilgili paydaşlara danışılmadan kaleme alındı.

2019 belediye seçimlerinde muhalefetin zaferi ve COVID-19 pandemisinin halihazırda güçsüz olan ekonomi üzerindeki tesiri, hükümete muhalefeti bastırmak ve kamusal söylemi kısıtlamak için yeni nedenler sundu. Sözde dezenformasyon kanun teklifinin kabul edilmesinin, iktidar ittifakına Haziran 2023 Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde muhalefet partilerini ve eleştirel medyayı susturma hususunda yardımcı olması bekleniyor.”

 

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.