[FotoÖykü] Acını nasıl yaşadığın anlatır seni bana – Necla Antep Aytuna / Yutmi

Fotoğrafta bir dalgıç, arkada bulanık deniz ve önde parlak, net kocaman hava kabarcığını görüyorum, ışıl ışıl, parlak, yüzeyden gelen gün ışığını yansıtıyor. Yaşadığım dünya anlamsız, aldığım nefes kesin diyorum. Düşüncelerim bulanık… O hava kabarcığına sızmakla başlayabilirim belki. Çizgi filmlerde ve düşümde mümkün. Sevinç duymak, şaşırmak istiyorum. Maviler bulaşıyor her yanıma.

Hava kabarcığının içinde nefes alabiliyorum, işte böyle tutunuyorum yaşama, yoksa an meselesi kendini derin denize bırakmak ölümle kucaklaşmak… Dalgıçtan uzaklaşıyorum, akıntıyla geziyorum, her yer mavi, derin mavi…

Telefonun sesiyle düşten düştüm. Gözlerimi açtım ekranda hâlâ o fotoğraf…

Haydi çık artık evden, kapattın kendini iyice, ölenle ölünmez, diyor arkadaşım. Beni meyhaneye çağırıyor. Dudaklarım sımsıkı, açılmıyor, unutmuş konuşmayı. O ısrar ediyor, ahizeyi bırakıyorum, yere düşüyor, paat, uzaklaştı sesi… Dıtdıt… dıııt…

Düşüme dönebilir miyim, o berrak kabarcığa girebilir miyim yeniden?

NOT: Fotoğraflı kısa öykülerinizi (öykü yazarı ve fotoğrafı çeken farklı kişiler olabilir) ‘purselim@hotmail.com’ adresine gönderebilirsiniz.

 

Fotoğraf: Yutmi

Öykü: Necla Antep Aytuna

 

Paylaş
Yazar:
Mehmet Fırat Pürselim