İklim KriziManşet

Fosil yakıt şirketleri Paris antlaşmasının tersine gaz ve petrol üretimini arttırmayı teşvik ediyor

0

Carbon Tracker tarafından, ABD, Kanada, Avrupa ve Avustralya’daki 40 petrol ve gaz şirketini inceleyen bir rapor yayımlandı.  Bu şirketlerin üst düzey yönetim için belirlediği prim ve ücretlendirme politikasını inceleyen rapor, şirketlerin Paris Anlaşması hedeflerini kabul etmelerine ve düşük karbon stratejileri yayınlamalarına rağmen, gaz ve petrol üretimini arttırmayı teşvik ettiğini gösteriyor.

Paying with Fire adını taşıyan rapora göre bu şirketlerin yüzde 92’si 2017 yılında gaz ve petrol üretimini arttırmayı teşvik etmeye devam ettiğini ifade ediyor.

Rapor, bu politikaların şirket hissedarları için önemli riskler taşıdığını da ortaya koyuyor. Carbon Tracker tarafından bugün yayınlanan rapora göre, çoğu petrol ve gaz şirketi, iklim hedeflerinin tutturulması için yatırımcı baskısı hissedildiği ve yenilenebilir enerji maliyetlerindeki keskin düşüşün gelecekteki arzı yok etmeye başladığı bir dünyada, sürekli olarak büyümenin peşinde olan patronları ödüllendirerek hissedar getirilerini riske sokuyor.

Carbon Tracker, Paris Anlaşması hedeflerini gerçekleştirmek için yapılacak iklim eylemleri ve yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlardaki hızlı büyümenin sonucunda petrol ve gaz talebinin yavaşlayacağı ve ardından da düşüşe geçeceği konusunda da uyarılarda bulundu. Küresel ısınmanın 2°C derece ile sınırlanacağı bir dünyada, varlığı kanıtlanmış rezervlerin en fazla üçte biri yakılabilir. Paris Anlaşması’nın taahhüt ettiği 1,5°C dereceye mümkün olduğu kadar yakınlaşmak için gereken ise fosil yakıt kullanımın bu oranın çok daha altında kalması.

Carbon Tracker Kıdemli Analisti ve Paying with Fire raporunun yazarı Andrew Grant petrol ve gaz şirketlerinin büyük çoğunluğunda yöneticilerin büyüme odaklı olmaları için teşvik edildiğini belirterek bu davranışın gelecekteki talep belirsiz olduğu için değer kaybı riskine yol açacağı uyarısında bulunuyor.

Grant hazırladığı raporu hazırlanış amacını ise, “Bu yaklaşıma karşı koymak ve yöneticileri sağlam mali getirilerden dolayı ödüllendiren ücret politikaları konusunda baskı yapmak isteyen hissedarlara ihtiyaç duydukları cephaneyi sağlıyor.” sözleri ile özetliyor.

Raporda, yatırımcıların fiyatların çakıldığı 2014 yılından bu yana, bir önceki yüksek yatırım ve azalan getiri döneminin aksine, hacim arttırma yerine getirilerin önceliklendirilmesi ya da “marj için yönetmek” konusunda baskı uyguladığı da belirtiliyor.

Raporun İngilizce orjinalini bu bağlantı üzerinden inceleyebilirsiniz.

.

(Yeşil Gazete)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.