Doğa Mücadelesiİliç FaciasıManşetTürkiye

Erzincan’a sokulmayan aktivistlerden mesaj: Ölüm madeni kapatılana kadar eylemlere devam

0
Erzincan

Erzincan İliç‘te Çöpler Altın Madeni‘nde yaşanan facia üzerine ekoloji örgütlerini temsilen hafta sonu  İliç’e hareket eden aktivistler, kente girişlerinin engellenmesi üzerine İliç’te yapmak istedikleri basın açıklamasını Erzincan il sınırında “Vahşi Madencilik Bu Ülkenin Kaderi Değildir” pankartlarını açarak yaptı.

Sivas Valiliği, 14 Şubat’ta “kanuna aykırı eylemlere katılma ihtimali” gerekçesiyle, Erzincan’a giriş çıkışları yedi gün boyunca yasaklamış; İstanbul’dan yola çıkan aktivistler polis tarafından durduruldukları il sınırında saatlerce bekletildikten sonra kente alınmamıştı.

‣ İstanbul’dan İliç’e giden ekoloji aktivistleri Sivas sınırında durduruldu

Açıklamada İliç’te yaşananlar ‘ekokırım’ olarak nitelendirilirken, aktivistler mücadeleye devam edileceği mesajı verdi.

Açıklamada ekoloji örgütleri, barolar, sendikalar, meslek odaları ve siyasi partiler tarafından İliç’teki Çöpler Altın Madeni ile ilgili yıllardır dile getirilen itirazların ve açılan davaların dikkate alınmadığı, bu durumun bir ekokırıma dönüştüğü ifade edildi.

Erzincan

Türkiye’nin en büyük ikinci altın madeni olan Çöpler Kompleks Altın Madeni’nin 2008’de ÇED Olumlu raporu verilerek 2010 yılında işletmeye açıldığı, şirketin 2010’dan beri dört kez kapasite artışına gidildiği ve geniş bir coğrafyada siyanür liçi ile vahşi madenciliği dayattığı vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Tonlarca siyanür, sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal kullanılan madende 2022 yılında üst üste 2 kez siyanür sızıntısı gerçekleşti: Önce yalanladıkları bu sızıntıyı örtbas edemeyince kabul ettiler ve bakanlıkça şirket faaliyetleri geçici süre durdurularak göstermelik para cezası kesildi. Madenin yeniden faaliyete geçmesi de çok uzun sürmedi. Peşpeşe gelen kapasite artırımları yetmezmiş gibi şirket vergi indirimleri ile ödüllendirildi.

Yapılan tüm itirazlara rağmen madenin kapasite artışına yönelik olumlu ÇED kararları o dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum zamanında alındı.

Katliam sonrası yapılan eleştiriler üzerine Kurum, bakanlığın çevresel etkileri denetlediğini, kapasite artışı kararı vermediğini, sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçtüğünü söyleyerek yalan beyanda bulunmuştur. Öte yandan Çalık Grubu, ‘Biz sadece finansal yatırımcıyız, operasyonel sorumluluğumuz yok’ diyor,  Enerji bakanı ‘Halk sağlığını tehdit edecek bir durum yok’, diye beyan veriyor. Bunlar yetmezmiş gibi katliam sonrası çıkan ilk bilirkişi raporunda Anagold‘un ‘asli kusurlu olmadığı’ iddia ediliyor!

Siyasi iktidar istiyor ki İliç ülke gündeminden kaldırılsın, sorumlular belirlenmesin, adil bir yargı süreci işletilmesin! Bu nedenle ekoloji örgütleri olarak bizler doğanın, işçinin hakkını savunmak ve  bu ekokırım suç mahallinde yapılması gerekenleri bir kez daha haykırmak için buradayız.

‘Maden derhal kapatılmalı’

Ekoloji örgütlerinin İliç’te yaşananlarla ilgili paylaştığı mesajda, ortak taleplere de yer verildi:

  • Altın madeni sahalarının rehabilite edilerek eski haline getirilmesi mümkün değildir! İliç’te tüm madencilik faaliyetleri durdurulmalı, Çöpler Kompleks Altın Madeni derhal kapatılmalıdır!
  • Bağımsız odalara ve bilirkişilere denetimde bulunmaları için kaza alanı açılmalı, hava, su ve topraktan numune almalarına olanak sağlanmalıdır.
  • Tüm süreç, TTB, TBB, TMMOB ve ekoloji örgütleri gibi demokratik örgütlerin denetimine açık olmalı, şeffaflık sağlanmalıdır. Denetim sürecine, Fırat havzası ekosisteminin devamlı takibi mutlaka dahil edilmelidir.
  • Göçük altında bulunan işçilere ulaşılmalı ve ailelerine tazminat ödenmelidir.
  • Kapatılacak madende çalışan işçilere emeklerinin sömürülmeyeceği, sağlıklarını yitirmeyecekleri bir ekolojik ortamda istihdam imkanı sağlanmalıdır.
  • Siyanür ve diğer kimyasallardan etkilenen yöre halkı, özellikle de madende çalışan işçiler için kapsamlı halk sağlığı taraması yapılmalı, ücretsiz tedavi süreci acilen başlatılmalıdır. Şirketin mal varlıklarına el konularak her türlü tazminat, tedavi masrafları buradan karşılanmalıdır.
  • Yalnızca kazada herhangi bir sorumluluk almayan şirket yetkilileri değil, aynı zamanda madende kapasite artırımına onay veren siyasiler, mülki amirler de yargılanmalıdır, sorumlulara yurt dışına çıkış yasağı konmalıdır.
erzincan

Fotoğraflar: Cansu Acar

‘Altın madenciliğinde kamu yararı yok’

İliç’te yaşanan katliam, doğanın ve emeğin düşmanı olan vahşi madenciliğin ağır bilançosunu bir kez daha gündeme getirdi: Altın madenciliğinde kamu yararı yoktur. Yerli ve yabancı sermayenin kazançları uğruna, yaşam alanları cehenneme çevrilen yöre halkı kanserden ve solunum yolu hastalıklarından erken yaşta hayatlarını kaybediyor. Havayı, suyu, toprağı zehirleyen şirket, geride asit havuzları, zehirli kimyasal atıklardan oluşan pasa dağları bırakıyor. Kamunun yararı için siyanür liçli madencilik yasaklanmalıdır, ülkedeki tüm altın madenleri acilen kapatılmalı ve yeni arama sondajları durdurulmalıdır.

Önümüzdeki 5 yılı kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda hükümet madencilikte adeta topyekün taarruza geçiyor. MAPEG, yerli linyit kömürü üretimini 5 yıl içinde 5 katından fazla artırmayı hedefliyor. Bu zihniyete karşı biz de topyekün mücadeleye çağırıyoruz: Sadece altın değil, kömür madenleri de kapatılmalıdır. Yeni petrol ve doğalgaz aramalarına son verilmelidir. Ekolojik krizi engellemek ve gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke bırakmak, fosil yakıtları ve kamu yararı olmayan madenciliği ortadan kaldırmadan mümkün olmayacaktır.

Siyanür liçli altın madenciliğinin vahşi yöntemleri bu coğrafyanın kaderi olamaz! Altına değil temiz havaya, suya, toprağa ihtiyacımız var yaşayabilmek için!

Doğayı rant için talan eden anlayışın sonuçlarını halk, emekçiler ve doğa ödemeyecek! Yeryüzünü yok oluşa sürükleyen, canlı yaşamını umursamayan, sadece belli azınlığın çıkarı için hareket eden sistemin sonucudur bugün İliç’te yaşanılan ekokırım!

Yerli yabancı sermayeye ülke topraklarını peşkeş çeken ve bundan menfaat sağlayan siyasi iktidarı ifşa edecek ve bu sömürgeci anlayışla mücadeleyi bırakmayacağız!

Ülkenin dört bir yanındaki ekoloji hareketleri olarak İliç’te bu ölüm madeni kapatılana kadar eylemlere devam edeceğiz!

You may also like

Comments

Comments are closed.