ManşetTürkiye

Erdoğan: Nükleer güç ya herkese yasak ya da herkese serbest olmalı

0

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, nükleer güçten Suriye’ye, İsrail’den Keşmir’e pek çok konuya değindi, BM’yi eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu‘nda uluslararası politikaya dair değerlendirmelerde bulundu. Uluslararası camianın geleceği tehdit eden terör, iklim değişikliği gibi sorunlara çözüm üretme kabiliyetini kaybettiğini söyleyen Erdoğan BM’nini işleyişine ve bazı devlet yöneticilerine bir dizi eleştiri sıraladı.

Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkanlar özetle şöyle:

Nükleer güç: Dünya 5’ten büyüktür. Zihniyetimizi de, kurumlarımızı da, kurallarımızı da değiştirmenin zamanı gelmiştir. Nükleer güç sahibi ülkelerle bunlara sahip olmayan ülkelerin varlığı tek başına dünyanın dengesini bozmaya yetiyor. Huzurlu gelecek için bu sorunu adalet temelinde çözelim. Nükleer güç ya herkes için yasak ya da herkes için serbest olmalıdır.

Mülteci sorunu: Suriye krizini sona erdirme zamanı gelmiştir. Bugün Türkiye, milli gelirine oranla dünyanın en fazla insani yardımda bulunan ülkesidir. 5 milyon sığınmacıya  ev sahipliği yapıyoruz. 40 milyon dolar harcama yaptık…. Biz bunlara sadece barınma değil, eğitim, sağlık, hepsini sağlıyoruz. Milyonlarca masumu çok çabuk unuttuk. Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın bir gün ola ki, aynı durum sizlerin başına da gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil, milyonlar…Türkiye’nin yeni bir göç dalgasını daha karşılamaya ne tahammülü ne de imkanı var. Bu konuda herkesi, Türkiye’nin çabalarına destek vermeye çağırıyorum.

Güvenli bölge: Bir önemli husus da Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG yapılandırmasının ortadan kaldırılması. ABD ile güvenli bölge oluşturulması yönündeki çalışmalarımız sürüyor. Niyetimiz öncelikle bir barış koridoru tesis ederek burada 2 milyon Suriyelinin iskanını sağlamaktır. Bu güvenli bölge ilan edildiğinde buraya 1.5-2 milyon Suriyeli göçmeni yerleştirebiliriz. Bu bölgenin derinliğini Deyr-ez Zor – Rakka hattına indirebilirsek Avrupa’nın diğer bölgelerinden de dönecek Suriyeli sayısını 3 milyona çıkarabiliriz. Ülkemizin öncülüğünde Lübnan, Irak ve Ürdün’ün de katılımıyla uluslararası bir konferans düzenliyoruz.. BM öncülüğünde bir bağışçılar konferansı düzenlenebileceğini de düşünüyoruz.

Kıbrıs: Kıbrıs meselesi Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle çözülemedi. Türkiye Kıbrıs’ta garantördür, Yunanistan garantördür, İngiltere garantördür. Kıbrıs’taki sorunun sıfır garantiyle çözülebileceğini söyleyenlerin kötü niyetli olduğu ortadadır.

İsrail’in sınırları:  Bugün adaletsizliğin en çok yaşandığı yerlerden biri, İsrail işgali altındaki Filistin topraklarıdır. Ben merak ediyorum bu İsrail neresidir? 1947’de neresiydi, 1949-67’de neresiydi ve şu anda İsrail neresidir? İsrail doymuyor. BM’nin İsrail’le ilgili aldığı kararları uygulamıyor. O zaman BM ne işe yarıyor? Türkiye olarak bizim bu konudaki tavrımız nettir, çözüm 1947 anlaşması temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Yüzyılın anlaşması denen girişimin amacı Filistin’i tamamen ortadan kaldırmak mı? Bunlar dünyayı kana mı bulamak istiyorlar? BM başta olmak üzere, uluslararası camianın tüm aktörleri vaatlerin ötesinde somut destek vermelidir.

 Keşmir: Uluslararası toplumun hala yeterince ilgi göstermediği sorunlardan biri de Keşmir ihtilafıdır. Şu anda BM Güvenlik Konseyi’nin, BM’nin almış olduğu karara rağmen Keşmir hala abluka altında ve 8 milyon insan dışarı çıkamıyor. Keşmirlilerin Pakistanlı ve Hintli komşularıyla birlikte geleceğe güvenle bakabilmesi için bu sorunun diyalogla çözümü şarttır.

Volkan Bozkır’ı aday gösterdi

Erdoğan, sözlerine son verirken Türkiye’nin 75. BM Genel Kurul Başkanlığı’na talip olduğunu ve bunun için eski AB Başkanı ve Büyükelçi Volkan Bozkır‘ı aday gösterdiklerini açıkladı.

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.