İklim ve EnerjiManşetSağlık

Dünyanın havası en kirli şehirleri: İstanbul azot kirliliğinde 9’uncu sırada

0

Küresel Hava Durumu‘nun (SoGA) dünyadaki 7 binden fazla şehir için 2010-2019 yılları arasındaki PM2.5 ve azot (nitrojen dioksit – NO2) kirliliği verilerini analiz ettiği raporu yayımlandı.

Özellikle yüksek trafikten kaynaklandığı bilinen azot kirliliğinin en yüksek olduğu ilk 10 büyük şehir arasında İstanbul da yer alırken Trabzon, 7 bin 239 şehir arasından PM2.5 riskinin en düşük olduğu (metreküp başına 0.1 mikrometre) şehir oldu.

Dünyadaki 7 bin 239 şehrin PM2.5 ortalaması ise 34,6 µg/m3 olurken İstanbul’un 2019 yılındaki ölçümü 19,2 µg/m3 seviyesinde oldu.

2010’dan 2019’a kadar 7 binden fazla şehirde hava kirliliği maruziyetleri ve ilgili sağlık etkileri hakkındaki verileri özetleyen rapor ilk kez, PM2.5 partikül madde kirliliğinin yanı sıra azot (NO2) kirliliğiverilerini  de paylaştı.

Kirliliğe en çok maruz kalınan şehirler özellikle Batı Asya, Sahra Altı Afrika ve Orta Latin Amerika‘da yer aldı.

Rapora göre PM2.5 kirliliğinin en yüksek risk arz ettiği ilk ilk iki şehir Hindistan‘dan Delhi ve Konkata oldu. Bunu üçüncü sırada Nijerya‘daki Kano ve ardından Lima (Peru), Dhaka (Bangladeş), Jakarta (Endonezya), Lagos (Nijerya), Karaçi (Pakistan), Beijing (Çin) ve Acchra (Gana) takip etti.

Doğu, Güney ve Orta Asya‘daki şehirler ile Orta ve Doğu Avrupa‘daki şehirlerde, PM2.5 maruziyetlerinden orantısız olarak yüksek bir hastalık yükü kaydedildi.

Analiz edilen tüm şehirlerden 2019’da PM2.5’e bağlı ölüm oranları en yüksek hastalık yüküne sahip ilk 20 şehrin 15’i Çin’de, 3’ü Ukrayna’da ve 2 tanesi Bulgaristan’da oldu.

Düşük emisyonlu bölge uygulamaları azot kirliliğini azaltıyor

Azot kirliliğinde ilk üç sırada Şangay (Çin), Moskova (Rusya) ve Tahran (İran) yer alırken sıralama şöyle devam etti: St. Petersburg (Rusya), Beijing (Çin), Kahire (Mısır), Aşkabat (Türkmenistan) , Minsk (Belarus) İstanbul (Türkiye), Ho Çi Minh Kenti (Vietnam).

Öte yandan 2010 ile 2019 arasında NO2 maruziyetinde en büyük düşüşün yaşandığı 20 şehirden 18’i Çin’de, diğer ikisi ABD‘de (Los Angeles) ve Japonya‘da (Tokyo) yer alıyor.

Bu dönemde NO2 maruziyetinde en büyük artışı gören şehirler ise Kuzey Afrika ve Orta Doğu, Güney Asya, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika’daki düşük ve orta gelirli ülkelerdeki şehirler.

Raporda özellikle yüksek gelirli ülkelerdeki birçok şehrin uyguladığı, trafik kontrol müdahaleleri yoluyla hava kalitesini iyileştirme çabalarının (düşük emisyonlu bölge) meyvelerini topladığına; Örneğin, Londra‘nın Ultra Düşük Emisyon Bölgesi girişiminin ilk altı ayda NO2’de yüzde 36’lık bir azalma sağladığına dikkat çekildi.

PM 2,5 ve NO2 nedir, neden kaynaklanır?

Dış mekan ince parçacıklı hava kirliliği (PM2.5), aerodinamik çapta 2,5 mikrometre (µm) veya daha küçük olan havadaki partiküllerden oluşur. PM2.5’in insan kaynakları arasında hane içi ve enerji üretiminde kullanılan fosil yakıt yakma, endüstriyel faaliyetler ve araçlar bulunur.

PM 2,5 ve azot gibi hava kirleticiler yıllar içinde meydana gelen ve
gelişmesi birkaç yıl sürebilen kronik hastalıklardan kaynaklanan ağır hastalık yükünü en güçlü belirleyicileridir. Bu yükün hesplanmasında PM5’in rolü altı hastalıktan ölümler dahil edilerek belirlenir: iskemik kalp hastalığı, felç, alt solunum yolu enfeksiyonları, akciğer kanseri, tip 2 diyabet ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH).

PM2.5’e uzun süre maruz kalmak özellikle kardiyovasküler hastalıklar ve solunum yolu hastalıkları bşta olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa neden olur.

İnce parçacık kirliliği dünyadaki şehirleri eşit şekilde etkilemez.

2019’da ölçülen 7 bin 239 şehirde PM2.5 riskleri en düşüğü metreküp başına 0.1 mikrometre (µg/m3) ile Trabzon’dan başlıyor ve en yükseği 133 µg/m3 Hindistan’ın Jhusi kentine doğru sıralanıyor. Bu skalada dünya ortalaması ise 34,6 µg/m3.

Nitrojen dioksit (NO2), yani azot, kentsel alanlarda yaygın olarak bulunan gaz halindeki bir hava kirleticidir. Azot oksitler (NOx) olarak bilinen oldukça reaktif gaz grubuna aittir ve genellikle bu grup yüksek trafiğin bir göstergesidir.

Son derece reaktif yapıları nedeniyle azot oksitler ozon ve partikül maddeler dahil diğer kirleticilerin oluşumuna da katkıda bulunur.

NO2 esas olarak araçlarda, enerji santrallerinde ve endüstriyel tesislerde fosil yakıtın yakılmasıyla üretilir. Şehir sakinleri yoğun trafiğe sahip işlek yollara daha yakın yaşama eğiliminde olduklarından, genellikle kırsal alanlarda yaşayanlardan daha yüksek NO2 kirliliğine maruz kalır.

NO2 ayrıca PM2.5 ve diğer hava kirleticilere kıyasla daha kısa bir ömre sahiptir. Sonuç olarak, NO2 seviyeleri uzayda ve zamanda çok yüksek değişkenlik gösterir – seviyeler şehir içinde birkaç kilometre boyunca bile önemli ölçüde değişebilir.

Karşılaştırıldığında, PM2.5 seviyeleri, ince ölçekte daha az uzamsal çeşitlilik gösterme eğilimindedir. Bu nedenle, yerel (kentsel) ve bölgesel ölçeklerde hava kalitesi yönetimi stratejileri farklı kirleticiler için farklılık gösterebilir ve şehirler genellikle NO2 kaynaklarını, özellikle trafikle ilgili değişikliklerle kontrol edebilir.

SoGA’nın hazırladığı bu rapor, Sağlık Etkileri Enstitüsü ve Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Hastalık Yükü (GBD) projesi çerçevesinde British Columbia Üniversitesi‘nden uzmanlar yardımı ile hazırlanıyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.