İklim KriziManşet

Dünya, Küresel Isınmada ani bir artış yaşıyor

0
Yüksek sıcaklıklar, Florida kıyılarındaki *bent sea rod off*  (Latince: Plexaura flexuosa) gibi mercanların ağarmasına (beyazlaşmasına) sebep oluyor.  Kredi: ABD Jeolojik Araştırmalar / Flickr

John Upton tarafından Guardian‘da yayımlanan yazıyı Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Duygu Kutluay‘ın çevirisiyle sunuyoruz.

***

Küresel ısınmada 15 yıldır yaşanan yavaşlamanın ardından Pasifik Okyanusundaki döngüsel değişiklikler yeryüzünde belki de daha önce eşi görülmemiş bir ısınmaya neden oluyor.

El Niño, Dünya çapında yaşanan sel, fırtına ve mevsim normalleri dışındaki sıcaklıklar için sorumlu tutulurken, Pasifik Okyanusu’nda çok daha yavaş hareket eden bir diğer döngü de rekor sıcaklıklarda rol oynuyor. Her iki okyanus döngüsünün son dönemde yaşanan etkileri, iklim değişikliğinin katkısıyla daha da güçlü hissediliyor.

Yüksek sıcaklıklar, Florida kıyılarındaki *bent sea rod off*  (Latince: Plexaura flexuosa) gibi mercanların ağarmasına (beyazlaşmasına) sebep oluyor.  Kredi: ABD Jeolojik Araştırmalar / Flickr

Yüksek sıcaklıklar, Florida kıyılarındaki *bent sea rod off*  (Latince: Plexaura flexuosa) gibi mercanların ağarmasına (beyazlaşmasına) sebep oluyor. 
Kredi: ABD Jeolojik Araştırmalar / Flickr

2014 yılında Pasifik On Yıllık Salınımı (PDO- Pacific Decadal Oscillation) olarak bilinen yavaş ve anlaşılması güç okyanus döngüsünde bir hareket saptandı. PDO temel doğası hakkında belirsizliğe rağmen, bilim insanları 2014 yılındaki bu değişiklik ile küresel yüzey sıcaklıklarındaki hızlı yükseliş arasında bir ilişki olduğunu düşünüyor.

Küresel ısınma üzerindeki PDO etkileri bir merdivene benzetilebilir. Isınma, genellikle on yıldan uzun dönemlerde sabit kalırken,
bunu takip eden dönemlerde ani yükseliş gösterebilir.

Atmosferik Araştırmalar Ulusal Merkezi’nden Kevin Trenberth bir sonraki adımı yepyeni bir seviyeye taşımış olabileceğimizi düşünüyor.

2014 yılında yaşanan ve uzun süren bir El Nino olayına benzeyen, serin PDO döneminden sıcak döneme bu sapma, gezegendeki rekor yüzey sıcaklık artışlarına katkıda bulunmuştur.

2014 yılında sıcaklıklardaki bu rekor 2015 yılında tekrar kırılmış, sıcaklıklar sanayileşme dönemi öncesi ortalamalarının 1 ° C (1,8 ° F) üzerine çıkarak yaşanan sel, sıcak hava dalgaları ve fırtınaları artırmıştır.

Trenberth, 1990lı yılların sonlarında başlayan yüzey sıcaklıklarının ısınma oranlarındaki bu yavaşlamayı anlamaya çalışan çok sayıda bilim insanından biri. Bazıları bu döneme küresel ısınma arası gibi takma adlar veriyor.

Son dönemde yapılan araştırmalar bu yavaşlamanın daha önce iddia edildiğinden daha az belirgin olduğunu belirttiğinden bazı bilim insanları bu takma adların yanlış ve biran önce terkedilmesi gerekliliğini yeniliyor.

“PDO gibi doğal değişkenlikleri de düzgün olarak hesaba kattığınızda bu yavaşlama istatistiksel olarak anlamlı değil” diyen Trenberth  “gerçekten yavaşlama, ara veya ne derseniz deyin, yaşanmasına rağmen bu ona bir etiket koyacak kadar kabul edilebilir eşiklerin dışında değil.’ diye ekledi.

Yaklaşık 15 yıl boyunca yaşanan ısınmadaki yavaşlama aynı zamanda serin dönemi olarak da adlandırılan PDOnun negatif dönemine bağlıydı. Bu dönem deniz yüzeyleri altında daha fazla ısı gömen güçlü ticaret rüzgarlarını kamçılayarak, okyanuslarda kaydedilen olağandışı sıcaklık seviyelerine katkıda bulunuyordu. Benzer bir dönem 1940’lardan 1970’lere kadar gezegenin bir miktar soğumasına yol açmıştı.

Soğuk PDO dönemleri mavi, sıcak dönemler kırmızı olarak belirtilmiştir.   Kredi: Ağustos ayında Science Dergisinde yayınlanan Kevin Trenburth imzalı "Bir ara mı oldu?" adlı makaleden.

Soğuk PDO dönemleri mavi, sıcak dönemler kırmızı olarak belirtilmiştir. 
 Kredi: Ağustos ayında Science Dergisinde yayınlanan Kevin Trenburth imzalı “Bir ara mı oldu?” adlı makaleden.

“Negatiften pozitife en son geçişi 1970li yılların ortasında gördük’ diyen Atmosferik Araştırma Ulusal Merkezinden bilim insanı Gerald Meehl, 70’lerden 90’lı yılların sonuna kadar önceki 30 yıldan daha yüksek oranda küresel ısınma gözlemlediklerini ekliyor.

“Bu sadece artış gösteren bir eğim değil, bazen daha derin bazen daha yavaş” diyor Meehl.

PDO sıcak dönemi ve şu anki El Niño kümülatif olarak gezegenin ısınmasını etkilemiş olabilir. Ayrıca, okyanus döngülerindeki değişikliklerin de bağlantılı olması yüksek ihtimal ve El Niño ile La Niña arasındaki değişiklikler PDO döngüsündeki değişikliklere neden olabilir.

Ya da, belki PDO düzenli veri noktaları yığınından başka birşey değildir ve sadece El Niño ve La Niña arasında kısa süren döngüsel değişikliklerin bir yansımasından ibarettir.

“Düşük frekanslı salınımların varlığı üzerine bazı tartışmalar var. Onyıllık başlı başına bir salınım var mı?” Penn State Üniversitesi Meteoroloji profesörü Michael Mann soruyor, “ya da kısa frekanslı salınım dediğimiz şey sadece El Niño ve La Niña olaylarının  sıklığı ve büyüklüğünde zaman içinde olan münferit değişiklikler mi?”

Ne olursa olsun, “biz La Niña koşullarının yaygın olduğu bir dönemden geçtik” diyor Mann. “Geçtiğimiz birkaç yıl içinde çok yıllık El Niño dönemindeydik ve bu son derece büyük bir El Niño olayı ile doruğa çıktı.”

PDO dönemlerinin geleceği küresel ısınma oranlarını uzun dönemde yavaşlatıp hızlandırmayacak. Bu kirlilik seviyeleri ile artmaya devam edecek. Ama bilim insanları önümüzdeki aylarda aşırı hava olayları ve beraberinde getireceği dengesiz hava koşulları bekliyor.

Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresinden Nate Mantua “2016 yılına gerçekten sıcak bir başlangıç yapmak için bütün koşullar yerinde gözüküyor,”  diyor ve “2016 yılının en azından ilk yarısında rekor düzeyde veya rekor düzeylere yakın küresel ortalama yüzey sıcaklıkları yaşamayacağımızı söylemek için bir neden göremiyorum” diye ekliyor.

 

Yazının İngilizce Orijinali

Yazı: John Upton

Yeşil Gazete için Çeviri: Duygu Kutluay

(Yeşil Gazete, Guardian)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.