Editörün SeçtikleriManşetMedya-İnternet

Dersim’de, ‘Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı’ düzenlendi

0

Haber: Fırat BULUT

*

Munzur Press, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) iştiraki, Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği desteğiyle ‘Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı’ gerçekleştirdi.

Dersim’de 6 Kasım tarihinde bir otelde düzenlenen konferansa çok sayıda gazetecinin yanısıra, akademisyenler, meslek odaları temsilcileri ve siyasetçiler de katıldı.

Bu yıl ilki gerçekleştirilen konferansa Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Akademisyen Ceren Sözeri, TGS Akademi Sorumlusu Orhan Şener, Teyit.org şefi Gülin Çavuş, Gazeteciler Rengin Arslan, Mustafa Kuleli, Can Ertuna, Barış Altıntaş, Fatih Polat, Ahmet Alphan Sabancı, Diren Keser, yabancı basından İngrid Woudwijk, Naomi Renee Cohen, Paul Benjamin Osterleund, Munzur Press Profesyonel Gazetecilik Atölyesi kursiyerleri ve bölge muhabirleri, CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve STK’lar katıldı.

Konferansa ayrıca Hollanda Kraliyeti Türkiye Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet, uzun yıllar FOX Ana Haber sunuculuğu yapan Fatih Portakal, Aidan White ve Zeynep Şentek de online olarak katıldılar.

TGS Akademi Direktörü Orhan Şener’in moderatörlüğünde düzenlenen ve beş oturumdan oluşan konferansta konuşmacılar ‘Türkiye’de ve Avrupa’da Gazeteciliğin Durumu‘, ‘Yeni Dezenformasyon Yasası’ , ‘Basın Özgürlüğü / Ekonomi ve Sürdürülebilirlik’ , ‘Yabancı Basın Mensuplarının Yaşadığı Sorunlar‘ ve ‘Yerel Gazeteciliğin Sorunları ‘ başlıklarında konuşma ve sunumlar gerçekleştirdi.

Konferansı düzenleme amaçlarına ilişkin konuşan Munzur Press Gazetecilik Atölyesi Proje Koordinatörü Mehmet Bidav, Gazetecilik Atölyesi’ne ve konferansa yönelik ilginin kendilerini daha fazla cesaretlendirdiğini belirtti. Bu yıl ilkini düzenledikleri konferansı gelenekselleştirerek önümüzdeki yıl da yapmak istediklerini söyleyen Bidav, TGS, Medya Koridoru, Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği ve katılımcılara teşekkür etti.

‘Gazetecilere sahip çıkmalıyız’

Geçmişten günümüze baskı ve sansürün sürdüğünü ifade eden Evrensel yazarı Ceren Sözeri, “Ulusal ve yerel basının yaşadığı ekonomik ve siyasal baskılar devam edecek. Cumhuriyet kurulduktan sonra neden bazı gazeteciler iyi gazeteci bazıları kötü gazeteci olageldi. Buradan nasıl çıkılır? Basın ilan kurumunu ve RTÜK’ü daha fazla tartışmalıyız. Gazetecilere sahip çıkmalıyız ve esas desteğin yerele verilmesi gerekiyor” dedi.

Sağlıklı çalışmayan medya sistemini sağlıklı hale getirmeleri gerektiğini dile getiren gazeteci Can Ertuna, “Ana akımın ortadan kalkmasıyla kutuplaşma yaşandı, bu da siyasi kutuplaşmanın yansıması oldu. Gazeteci olmayan patronların varlığı çarpık ilişkileri de beraberinde getiriyor. Ana akımın kırılması Roboski katliamıdır açık olanı vermeyen ama akımın teslim olduğu gündür. Bir şekilde birbiriyle konuşamayan dağınık bir medya söz konusu haber merkezlerinden haber yapma yetisi yitirildi” dedi.

‘İktidarın dezenformasyon yasasına ihtiyacı vardı’

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise şunları ifade etti:

“Dezenformasyon yasası herkes için uygulanacak mı? Amasra’da yapılan açıklamalarından dolayı Enerji Bakanı yargılanacak mı? Burada bir eşitsizlik söz konusu. Kirli işlerinin gündeme gelecek iktidarın dezenformasyon yasasına ihtiyacı var. Türkiye gazetecilere peşinen ceza uygulanıyor. Dezenformasyon yasası gazetecileri cezaevinde tutmanın yasal dayanağı olacak. Bu kadar boş ve dayanakları olmayan bir yasa çıkarıldı. Bu yasa aynı zamanda sosyal medya kullanıcılarını ilgilendiren bir yasa. Tutuklu gazetecilerin en fazla olduğu dönemler dönüşümün olduğu zamanlardır. Seçim dönemine girdiğimiz bu aylarda artıyor. Gazetecilere böyle bir muamele reva görülüyor. Gazetecilerle dayanışma güçlü olduğu zaman gazetecilerin cezaevinde kalma sürelerini kısaltıyor. Bugün bu dayanışma ne yazık ki zayıf. Mücadele edersek Türkiye’de basın özgürlüğünün olduğu bir dönem yaratırız.”

Gazetecilerin zor bir işi yaptığını belirten gazeteci Faruk Bildirici, “Bu yasa dezenformasyon yasası değil siyasal iktidarın kendine özgü bir yasa çıkardı. Türkiye’de iyi doğru bir gazetecilik yapılacaksa kendi yanlışlarımızı düzeltmeliyiz. Biz aykırı ve çıkıntıyız” diyerek başladığı konuşmasında, ilk göreve başladığında herkes ile ilişkilerinin çok iyi olmasına rağmen, zamanla kendisine karşı değişen tutumları örneklerle açıkladı.

Yanlışların söylenmesinden gazeteciler de dahil birçok kişinin hoşnut kalmadığına vurgu yapan Bildirici, “Aslında bizler özgürlüğümüze düşkünüz. Aykırıyız, çıkıntıyız. Toplumdaki birçok kişinin karşısına geçip; ‘Arkadaş sen yanlış yaptın, bu doğru değil’ diyoruz. Bu kolay bir şey değil. Hele bizim gibi toplumlarda bu hiç kolay değil. Maalesef biz böyle zorlu bir işi yapıyoruz” dedi.

‘Haber merkezlerinde ne kadar kadın, LGBTİ+ var, ona bakmak lazım’

Türkiye’de toplumsal cinsiyet meselesini 20 yıldır konuştuklarını ancak tehditlerin devam ettiğini vurgulayan gazeteci Rengin Arslan, “Haber merkezlerinde ne kadar kadın, LGBTİ+ var, ona bakmak lazım. Kadın bakış açısıyla haberlere bakmak ve dilini kurmak gerekiyor. Bu sorun sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde aynı” ifadelerini kullandı.

Basın özgürlüğü için muhalefete ihtiyaç var

Yakın zamanda 25 gazetecinin tutuklandığını söyleyen Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, “Gazeteciliğin bu kadar baskılandığı bir ortamın olması siyasetten gelen bir şey, o yüzden siyaseten çözülebilecek bir şey. Sansüre karşı Türkiye tarihinde çeşitli yol ve yöntemler ile aşıldı. Gerçeğin kendini ifade edeceği bir basın özgürlüğüne ihtiyaç var o yüzden muhalefete önemli görevler düşüyor” dedi.

‘Söylemin dışında omuz omuza olabilmemiz gerekiyor’

Gazetecilerin yaşadığı sorunların demokrasi sorunuyla doğrudan bağlantısı olduğunu söyleyen Aidan White, “Türkiye’de basının yaşadığı sorunlara karşı uluslararası kuruluşlar yeterli duyarlılığı göstermiyor. Gazetecilerin hapse atılması bunun bir örneği. İktidar bulunduğu jeopolitik konumdan kaynaklı kendisine karşı baskı oluşmayacağını biliyor. Gazeteci örgütlerinin daha fazla dayanışma göstermesi gerekir, seçimler yaklaşırken gazetecilik önemli bir noktada duruyor. Her kim seçimi kazanırsa kazansın basın özgürlüğünü geliştirmeli” dedi.

‘Aslında dezenformasyon yasası yerelde birkaç yıldır karşılığını buluyor’

Yereldeki gazetecilerin geçmişteki gibi haber yapamadığını belirten gazeteci Diren Keser, “Aslında dezenformasyon yasası yerelde birkaç yıldır karşılığını buluyor. Yereldeki bazı gazeteler iktidarla ilişkili bu yüzden Vali’nin basın bülteni dışında bir bülten yayınlamıyorlar ve onların istemediği haberlere kulaklarını kapatmış durumdalar. Yereldeki gazetecilerin sorunlarına dair sendikalar bu konuda oldukça yetersizler. Bundan sonraki süreçte dayanışmayı sadece söylemde değil somut anlamda göstermemiz gerekiyor. Mezopotamya Ajansı ve JinNews çalışanlarına yönelik yaklaşık son altı ayda 50 gazeteci gözaltına alındı ve yaklaşık 30’a yakın tutuklu var. Gazeteciler tutuklanıyor ancak ne kadar tutuklanan gazetecilerle söylemin dışında ne kadar omuz omuza olabiliyoruz” diye konuştu.

Konferans, Munzur Press Profesyonel Gazetecilik Atölyesi’ne katılan gazetecilere sertifikalarının verilmesinin ardından kokteyl ile sona erdi.

Konferansta Yeşil Gazete muhabiri Fırat Bulut’a da sertifika verildi.

Munzur Press hakkında

Tunceli Gazeteciler Derneği’nin Hollanda Kraliyet Başkonsolosluğu ile yaptığı Profesyonel Gazetecilik Atölyesi Projesi’nde Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Medya Koridoru iştirakçi kurumlar olarak yer alıyor.

Proje, bölgede gazetecilik yapan, iletişim, radyo televizyon gibi fakültelerden mezun veya öğrenci olan gazeteci/gazeteci adaylarının eğitim, teknik ve analitik yönlerine katkı sunmayı; iletişim ağı oluşturmayı ve kursiyerlerin kendi kendilerini idame ettirecekleri yetkinliğe ve yeterliliğe kavuşturmayı hedefliyor.

Proje kapsamında online ve yüz yüze gerçekleştirilen eğitimler sonrası Dersim, Elazığ, Van, Diyarbakır, Siirt, Batman, Van illerinde çalışan gazetecilerin hazırladıkları haberler Munzur Press’te yayınlanıyor.

Munzur Press’in yayın koordinatörü Mehmet Bidav, projenin 2009’da atılan ilk adımlarını Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği’nden aldıkları fon ile gerçekleştirdiklerini hedeflerinin ise özgün içerikler ile bölgedeki 20 ilden mitoloji, tarih, ekoloji, insan hikayelerini haberleştirmek olduğunu söylüyor.

Bidav önümüzdeki 6-7 ay içinde işleyen bir gelir modeli oturtarak reklam alabilecekleri, tanıtımlarını yapabilecekleri bir kuruma dönüşmek istediklerini ifade ediyor ve bu sayede ‘Munzur Press olarak tüm bölgede hakim olan bir ağ haline gelmek ve böylece çalışanlarının tümüne telif ödeyerek sürdürülebilir bir gazetecilik ortamı sağlamak’ istediklerini belirtiyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.