Büyük bir domuz eti ve süt ürünleri ihracatçısı olan Danimarka’da hükümet, 2030 yılından itibaren hayvancılıktan kaynaklanan emisyonları azaltmak için yeni bir vergi uygulaması başlattığını açıkladı.
Hayvancılık emisyonları için getirilen ilk verginin diğer ülkeler için de ilham kaynağı olması bekleniyor.
Gıda sistemleri küresel emisyonların üçte birinden sorumlu ve bunun büyük bölümünü hayvancılık emisyonları oluşturuyor. Bu emisyonlar, ineklerin ve diğer hayvanların ürettiği gaz ve gübre yoluyla küresel ısınmaya katkı sağlayan metan gazından geliyor.
Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin toplam emisyonların yüzde 46’sından sorumlu olduğu Danimarka’da uzmanlar, tarım vergisinin 2030’a kadar toplam emisyonların yüzde 70’ini azaltabileceğini söylüyor.
Ülkenin 2030’a kadar emisyonlarını 1990 seviyelerine göre yüzde 70 azaltma hedefine yardımcı olması için düzenlenen vergi teklifi ilk kez şubat ayında sunuldu. Merkezci hükümet 24 Haziran Pazartesi günü, çiftçiler, sanayi temsilcileri, işçi sendikaları ve çevre gruplarıyla vergi kararı üzerinde uzlaşmaya vardı.
Önerilen vergi miktarı, bir ton karbondioksit emisyonu için 300 Danimarka kronu (yaklaşık 40 euro) olacak. Bu miktar, 2030 yılında 750 krona (100 Euro) çıkacak.
Çiftçilerin yüzde 60 oranında gelir vergisi indiriminden yararlanabileceği de hesaba katılırsa emisyonların gerçek maliyeti, 2030 yılında 120 kron olacak. 2035 yılında ise bu miktar 300 krona çıkacak.
Danimarka’daki inekleri yaklaşık 5,6 ton karbon salıyor. 120 kronluk vergilendirme, inek başına yaklaşık 100 Euro vergi anlamına geliyor.
Vergi bakanı Jeppe Bruus, dün yaptığı açıklamada “Dünyada tarıma karbon vergisi uygulayan ilk ülke olacağız. Diğer ülkeler bundan ilham alacak” dedi.
Süt endüstrisi anlaşma hedeflerine genel olarak sıcak bakıyor ancak bazı çiftçiler durumdan memnun değil.
Süt ürünleri şirketi Arla Foods’un CEO’su Peder Tuborgh, vergiyi genel olarak olumlu karşıladığını ancak “emisyonları azaltmak için ellerinden geleni yapan çiftçilerin vergilendirilmesini” doğru bulmadığını belirtti.
25 bin Danimarkalı çiftçiden oluşturan DLG Group kooperatifinin CEO’su Kristian Hundeboll da çiftçilerin rekabet gücünün zayıflamaması için verginin Avrupa Birliği mevzuatına da dahil edilmesinin önemine dikkat çekti. Hundeboll, “Danimarka’nın tek taraflı hareket etmesinin ne iklime ne tarıma ne de yan sanayiye faydası var” dedi.
Henüz birkaç ay önce Avrupa’da yakıt sübvansiyonlarının geri çekilmesi, yüksek maliyetler ve yetersiz destek üzerine geniş çaplı çiftçi protestoları yaşandı. Çiftçiler traktörleriyle yolları kapattı ve çevre düzenlemelerine karşı çıktı.
Danimarka hükümeti, çiftçilere, operasyonlarını destekleyebilmeleri için sübvansiyon sağlanacağını belirtti. Ayrıca iki yıl boyunca toplanan verginin tarım sektörünün yeşil dönüşümünü desteklemek için kullanılacağını açıkladı.
Verginin yanı sıra iklim değişikliğine ve çevre bozulmasına karşı yeniden ağaçlandırma ve sulak alanların kurulması gibi önlemlere 3,5 milyar dolar değerinde yatırım yapılacak.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…