CVF’den iklim adaleti önerileri: Borç takasları, refah politikaları ve ekokırım yasası

Küresel sıcaklık ortalamaları tahmin edilenden beş yıl daha erken olarak bu yılın başında ilk kez 1,5 dereceyi aştı.

Gelişmekte olan ülkeler artan sıcaklıklarla mücadele ederken iklim adaletsizlikleri devam ediyor.

Emisyonlardan en çok sorumlu olan ülkelerin hiçbiri Paris Anlaşması‘nda belirtilen 1,5 derece hedefine uymadı.2030 yılına kadar emisyonlarını büyük ölçüde azaltma veya 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşma gibi hedeflerine uymayan hükümetler, iklim krizini giderek daha da derinleştiriyor.

İklim krizinin yıkıcı etkileri en çok gelişmekte olan ülkelerdeki insanları etkiliyor. Ancak tarihsel olarak iklim değişikliğine en çok katkıyı Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Rusya gibi ülkeler sağladı.

İklim değişikliğine karşı savunmasız olan 58 ülke bir araya gelerek 2009 yılında İklim Mağdurları Forumu‘nu (CVF) kurdu. CVF, iklim adaletsizliklerine dikkat çekerek iklim değişikliği ile mücadele etmek ve gelişmekte olan ülkelerdeki insan haklarını savunmak için iş birliğini amaçlıyor.

Mağdurları Forumu: 1,5 derece hedefini tutturmak hayat memat meselesi!

Borç takasları iklim dayanıklılığı sağlayabilir

CVF, yenilenebilir enerji gibi emisyonları azaltmaya veya ülkelerin iklim değişikliğine uyum göstermesine katkı sağlayabilecek iklim projeleri karşılığında ülkelerin borçlarının hafifletilmesini savunuyor.

Kosta Rika ve ABD’nin bu kapsamda değerlendirilebilecek iki anlaşması bulunuyor. Kosta Rika’nın 53 milyon dolar tutarındaki borcu, daha önce orman bulunmayan alanların ağaçlandırılması gibi projelerle takas edildi.

Barbados ise 150 milyon dolar değerindeki borç-iklim takasıyla denizlerin korunmasına yönelik projelerine 50 milyon dolar aktardı.

Bu tür borç-ikim takasları yalnızca CVF üyelerine özel değil. Diğer gelişmekte olan ülkeler de benzer anlaşmalar yapabiliyor. Örneğin Peru, ABD ile 20 milyon doları aşan borcunu Peru Amazon’undaki üç öncelikli bölgenin korunmasına aktardı.

En savunmasız ülkelerin yüzyılın ilk yirmi yılında gayri safi yurt içi hasılalarının yüzde 20’sini kaybederken ve bu ülkelerin borçlarının sürdürülemez seviyelere ulaşırken iklim borç takasları, zayıf ülkelerin iklim eylemine katkıda bulunmasına ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılık oluşturmalarına yardımcı olabilir.

[COP27] ‘Borç takasları’ yoksul ülkelerin finans ve çevre sorunlarını çözebilir mi?

İklim politikalarıyla refahı iyileştirmek

Gelişmiş ülkeler temiz enerjiye geçişi yeni bir büyüme stratejisi olarak görürken CVF üyeleri ise bu geçişi, büyümeyi yeniden düşünmek ve sosyal-ekonomik sistemleri dönüştürmek için bir fırsat olarak görüyor.

Ekonomik gelişmeyle birlikte refaha da önem veren CVF, iklim eylemini evrensel temel gelir, cinsiyet eşitliği ve eşitlik gibi konularla bir arada ele alıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin iklim refahı planları, iş dünyasına verilen destekler ve insan hakları arasında yeni bir denge kuruyor.

Örneğin Sri Lanka‘nın iklim refahı planı, işçilerin sıcaktan korunması ve ekonomide doğa temelli çözümlerin desteklenmesi gibi konuları da içeriyor.  Başkent Colombo‘daki tatlı su gölleri ve bataklıklar, sele karşı doğal bir savunma oluşturmak ve muson dönemlerinde toprak kayması riskini azaltmak için restore ediliyor.

Ekokırım insanlığa karşı suç kabul edilmeli

CVF üyesi olan Vanuatu ve Maldivler, 2019 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi‘nin Roma tüzüğüne insanlığa karşı beşinci suç olarak çevre katliamının eklenmesini önerdi.

Bu yasanın, iklim değişikliğine ciddi oranda katkı sağlayan zengin ülkelerin, CVF ülkelerini olumsuz etkileyen eylemleri ve ihmalleri için sorumlu tutulmasını sağlıyor.

AB’nin de ekokırım yasasını kabul etmesiyle çevre katliamlarının iklim gündeminde yer alacağı belli oldu. CVF de bu yasanın uluslararası hukuk alanında da kabul edilmesini ve en savunmasız ülkeleri koruması gerektiğini savunuyor.

AB, çevre suçlarına 10 yıl hapis cezası getiriyor
İklim Adaleti Koalisyonu, ekokırım için acil eylem çağrısında bulundu
Doğanın hakları Avrupa’da tanınacak: AB ekokırım yasasını kabul etmeye hazırlanıyor
Yurttaş, Ekokırım Yasası’nın TBMM’de görüşülmesi için idari dava açtı

Ortak eylem olmadan iklim felaketleri ile başa çıkılamayacağını savunan CVF, borç-iklim takaslarının, doğa temelli refah politikalarının ve ekokırım yasasının iklim eylemi için atılması gereken adımlar olduğunu söylüyor. CVF, bu politikaların kasım ayında Azerbaycan’da gerçekleştirilecek olan COP29 iklim zirvesinin gündeminde de yer almasını umuyor.

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete