EkolojiManşet

AB, çevre suçlarına 10 yıl hapis cezası getiriyor

0

Avrupa Birliği (AB), ciddi “çevresel zarar vakalarını” suç kapsamında değerlendirecek.  Habitat kaybı ve yasadışı kesim de dahil olmak üzere ekosistem tahribatı, AB’nin güncellenmiş çevre suçları direktifi uyarınca daha ağır cezalar ve hapis cezalarıyla cezalandırılacak.

Avrupa Parlamentosu, ülkelerin kasım ayında anlaşmaya varmasının ardından daha sert bir direktifi bugün (27 Şubat) oylayacak. Üye devletlerin bunu ulusal kanunlarına dahil etmeleri için iki yılı olacak.

Avrupa Komisyonu, 5 Aralık Çarşamba günü, çevre suçlarına karşı en fazla 10 yıl hapis cezası da dahil olmak üzere daha sert cezalar verilmesini ve AB’nin çevre suçları direktifinin kapsamının yasa dışı kereste ticareti gibi yeni alanları kapsayacak şekilde genişletilmesini önermişti. Komisyon, “çevre suçu”nu,  uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve sahtecilikten sonra dünyadaki dördüncü en büyük suç faaliyeti olarak değerlendirmişti.

Söz konusu suçlar arasında atık ve yaban hayatı türlerinin yasa dışı ticareti, kirlilik suçları ve tehlikeli maddelerin yasa dışı ticareti yer alıyor ve bunlar şu anda 2008 Çevre Suçları Direktifi kapsamına giriyor.

Avrupa tarihinde yeni bir sayfa

Euronews’e konuşan Fransız avukat ve Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı grubunun Avrupa Parlamentosu üyesi Marie Toussaint‘e göre, AB, “dünyanın en iddialı yasalarından birini” kabul ediyor: “Yeni direktif, ekosistemlere ve dolayısıyla insan sağlığına zarar verenlere karşı koruma sağlayarak Avrupa tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Bu, Avrupa’da çok önemli ve acil olan çevresel cezasızlığın sona erdirilmesi anlamına geliyor.”

Mevcut AB mevzuatı ve ulusal mevzuatlar, cezalar sınırlı ve yaptırımlar düşük olduğu için kişileri ve şirketleri çevre suçu işlemekten caydırmıyor. Avrupa Çevre Ofisi , Avrupa’da çevre suçlarıyla mücadeleye ilişkin raporunda , eski yönetmelikte açıkça tarif edilmediği için, yasadışı avlanma, korunan alanlarda tarımsal-endüstriyel kirlilik yaratma, karbon piyasası dolandırıcılığı gibi pek çok suçun cezasız kaldığına dikkat çekiyor.

Çarşamba günü öneriyi sunan AB çevre komiseri Virginijus Sinkevičius, kanunları çiğneyenlerin cezasız kalabileceğini ve kanuna uymak için çok az teşvik bulunduğunu söyledi: “Çevresel suçların mağdursuz olmadığı konusunda açık olmalıyız. Sadece ekosistemlere değil aynı zamanda insanların sağlığına da uzun vadede geri dönüşü olmayan zararlar verebilirler. Çevresel hukukun üstünlüğünü güçlendirecek, çevre suçlarına ilişkin yeni bir yönerge önererek bunu değiştirmek istiyoruz.”

Direktifin kapsamı, yasadışı kereste ticareti, gemi geri dönüşümü, su çıkarılması, ozon tahribatı  gibi faaliyetleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak balıkçılıktan, gelişmekte olan ülkelere zehirli atık ihracatı veya karbon piyasası dolandırıcılığından söz edilmiyor. Teklif aynı zamanda ciddi çevre suçları için AB çapında asgari cezayı da belirliyor. Buna, suçun ölüme veya ciddi yaralanmaya yol açması muhtemel veya neden olmuşsa en az 10 yıl hapis cezası ve şirketler için küresel cironun yüzde 5’ine kadar mali ceza da dahil.

Toussaint, “Çevre suçları küresel ekonomiden iki ila üç kat daha hızlı büyüyor ve birkaç yıl içinde dünyanın dördüncü en büyük suç sektörü haline geldi” dedi.

‘Ekokırım’la karşılaştırılabilecek çevre suçları

Güncellenen direktif, “çevre katliamı” kelimesine doğrudan yer vermese de giriş kısmında “çevre kıyımı ile karşılaştırılabilecek vakalara” atıfta bulunuyor.

Ekolojik kıyım, “bu eylemlerin çevreye ciddi, yaygın veya uzun vadeli zarar verme ihtimalinin yüksek olduğu bilgisi dahilinde işlenen yasa dışı veya ahlaksız eylemler” olarak tanımlanıyor. Terim, 2021 yılında dünyanın dört bir yanından 12 avukat tarafından formüle edilmiş ve Stop Ecocide International tarafından sunulmuştu.  Geçen yıl da Parlamento, çevre katliamının AB hukukuna dahil edilmesini önermişti.

Teklif aynı zamanda doğayı savunarak hayatlarını riske atabilecek çevre aktivistlerine de destek sağlıyor ve AB ülkelerinin çevre suçlarını bildirenlere yardım etme yükümlülüklerini getiriyor.

Avrupa Halk Partisi (Hıristiyan Demokratlar) Grubu’ndan Hollandalı milletvekili Avukat Antonius Manders, değişiklikleri son derece umut verici olarak nitelendirdi: “CEO’lar para cezası riskiyle karşı karşıya kalabilirler ancak kişisel olarak müdahil olmak istemiyorlar. Asla hapse girmek istemiyorlar.”

Önceki AB çevre suçları direktifi ve üye devlet yasalarının çoğu uyarınca, çevre suçları yalnızca hukuka aykırılık söz konusu olduğunda cezalandırılabiliyordu; ancak bir işletme izin koşullarını yerine getirdiği sürece, eylemleri hukuka aykırı sayılmayacaktı.

İki yıllık geçiş süreci

Üye devletlerin revize edilen direktifi ulusal hukuklarında uygulamak için iki yılı olacak.

AB sınırları dışında birlik şirketleri adına işlenen suçların yeni direktif kapsamına girip girmeyeceği, henüz AB tarafından üzerinde anlaşmaya varılmadığı için üye devletlerin sorumluluğunda olacak .

 

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.