Cinsel şiddetle ilgili yanlış inanışlar ve gerçekler

Yeşil Gazete‘de, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’yle yaptığımız işbirliği sayesinde her hafta cinsel istismarla mücadele yolları, yöntemleri üzerine kısa ve bilgilendirici notlar paylaşıyoruz.  

Bu bilgi notlarının cinsel şiddete ve/ya istismara maruz kalan ya da tehdidi altında olan kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar için yol gösterici olacağını umuyoruz. Böyle bir durumla karşılaşır veya tehdit altında olduğunuzu hissederseniz lütfen kolluk güçlerine, konuyla ilgili çalışan kurum ve kuruluşlara ve hukukçulara ulaşın. 

*

Toplumda, cinsel şiddetle ilgili GERÇEK OLMAYAN genellemeler, inanış ve yargılar yaygındır. Bunları “doğru bilinen yanlışlar”’ veya mitlerolarak ifade ediyoruz.

Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar, istatistikler ve bilimsel açıklamalar ve en önemlisi hayatta kalanlar olarak yaşadığımız deneyimler, bize mitlerin gerçek olmadıklarını somut şekilde göstermektedir.

Mit: Cinsel şiddet kontrol edilemeyen cinsel dürtülerle ilgilidir.

GERÇEK: Cinsel şiddet, güç kullanımı ve kontrol kurma ile ilgilidir. Yaygın cinsel şiddet davranışları toplum içerisinde cinsiyet rolleri ve kültür yoluyla öğrenilebilir ve cinsiyet eşitsizliğinden, ayrımcılıktan, tahakkümden ve hiyerarşiden beslenirler. Bu yüzden cinsel şiddet “içimizdeki birkaç çürük elma” ile ilgili değildir. Cinsel şiddet, toplumsal bir sorundur ve bireylerin yanı sıra kitlelere yönelik de gerçekleşebilir.

Fotoğraf: Şehlem Kaçar

Mit: Cinsel şiddet failleri genellikle yabancı ve güvenilmez kişilerdir.

GERÇEK: Cinsel şiddet failleri çoğunlukla hayatta kalanın tanıdığı ve güvendiği kişilerdir. ABD’de yapılan güncel istatistikler tecavüz faillerinin yüzde 80 oranında tanıdık kişiler olduğunu göstermektedir. Ülkemizde basına yansıyan örneklere ve adli kayıtlara bakıldığında da benzer şekilde, tecavüz, istismar ve cinsel şiddet faillerinin daha çok eş, akraba, partner, arkadaş, tanıdık, öğretmen, doktor gibi, saldırıya maruz bırakılanların bir biçimde tanıdığı ve güven ilişkisi kurduğu kişiler oldukları görülmektedir.

Sapıklar ve canavarlar değil, içimizden birileri

Mit: Cinsel şiddet failleri sapık ve canavarlardır. Cinsel şiddete maruz bırakılanlar zayıf güçsüz, cinsellikle alakasız kişilerdir.

GERÇEK: Hepimiz cinsel şiddete maruz bırakılabileceğimiz gibi, cinsel şiddetin uygulayıcısı da olabiliriz. Hem cinsel şiddet failleri hem cinsel şiddetten hayatta kalanlar,  hayal ürünü ve marjinal karakterler değil, gündelik hayatta var olan gerçek kişilerdir. Failler de, şiddete maruz bırakılanlar da her yaştan, meslekten, cinsiyet ve cinsel yönelimden, sosyal gruptan, eğitim ve gelir grubundan olabilirler. Her insanın sahip olabileceği kusur ve erdemlere sahip olabilirler. Her yaştan insan gibi cinsel varlıklardır ve cinsellikle ilgili çeşitli deneyimleri bulunabilir. Seks deneyiminin ise, bir kişinin failliği veya mağduriyeti ile bir ilgisi bulunmaz. Cinsellik ve cinsel şiddet, birbirine karıştırılmaması gereken iki ayrı kavramdır. Yukarıdaki türden yargılar cinsel şiddetin tabu haline gelerek görünmez ve konuşulamaz olmasına, hatta toplumda cinsel şiddetin normalleşmesine hizmet eder.

Fotoğraf: Hale Güzin Kızılaslan

Mit: Cinsel şiddet, her zaman fiziksel zorlama ile gerçekleşir. Gerçekten cinsel saldırıya uğrayanlar polise gider ve şikayetçi olur.

GERÇEK: Cinsel şiddet her zaman güç kullanımı ile ilgilidir, ancak güç kullanımı her zaman fiziksel zorlama olmak zorunda değildir. Cinsel şiddet ve istismar failleri fiziksel güç, silah, bıçak gibi aletler kullanabilir; alkol, uyuşturucu ve ilaçla kişinin direncini kırarak cinsel saldırıda bulunabilir. Failler ayrıca güven ilişkisi kurarak, manipüle ederek, duygusal baskı, tehdit ve şantajla da birini rızasının olmadığı cinsel davranışlara zorlayabilir. Faillerin en yaygın kullandıkları araçlar toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık ve baskılara dayalı unsurlardır. Kadınlara yönelik aşağılama, tahakküm ve cinsiyet ayrımcılığı, yetişkin dünyanın çocuklarla kurduğu sahiplik ve biat ilişkisi, eşcinsellere ve translara yönelik nefret ve düşmanlık, göçmen ve sığınmacılara yönelen ırkçı düşmanlık, engellilerin yok sayılması, yabancı ve turist kadınların medyada hedef gösterilmesi, tüm bu grupların toplumda marjinal veya suçlu gösterilmeleri, faillere suç işlerken güven verir. Böylece failler, şiddete maruz bırakılanların sessiz kalacağına veya onlara inanılmayacağına güvenirler.

Hiyerarşi ilişkisi açıklamayı engelleyebilir

Örneğin bir seks işçisi, kimliksiz bir göçmen, evsiz veya işsiz kalmaktan korkan bir kadın veya eşcinsel, beyanına inanılmayacağını bilen bir trans, kendi ebeveynlerinden failden korktuğundan çok daha fazla korkan bir ergen, hiçbir konuda düşüncesi veya onayı alınmamış bir çocuk yaşadığı cinsel şiddeti kolay kolay dile getiremeyebilir. Failler kendi avantajlı konumlarını da şiddet uygularken güç unsuru olarak kullanabilirler. Örneğin üniversitelerde öğrencilerin cinsel taciz gibi şiddet türlerinden şikayet ettikleri hiçbir öğretim üyesinin yaptırım görmemesi çarpıcıdır ve faillere yönelik bir mesajdır. Taciz ve tecavüze maruz bırakılan kişiler öğrenci, hasta, danışan, işçi vb. ise, daha üst konumdaki failin uyguladığı şiddeti dile getirmeleri güç olabilir.

Mit: Cinsel şiddete maruz bırakılan kişi saldırı esnasında bağırır, karşı koyar, direnir.

GERÇEK: Cinsel şiddete maruz bırakılan kişiler saldırı anında farklı tepkiler verebilir. Travmatik bir olay anında beynimize birçok hormon salgılanır ve DİRENME, KAÇMA veya DONMA tepkileri verebiliriz. DONUP KALMA (tonik hareketsizlik) tepkisi bütün memelilerde bulunan temel bir güdüdür, bizi hareketsiz kılabilir. Hayvanlarda bu güdüyü saldırı anında ölü taklidi yapmak olarak gözlemleyebiliriz. Bunun yanı sıra bir hayatta kalma stratejisi olarak direnmemeyi de seçebiliriz. Veya yaşadığımız şeyin bir saldırı olduğunu o anda kendimize teslim edemeyerek tepkisiz kalabilir, bu gerçekle sonradan yüzleşebiliriz.

*

Daha fazla bilgi için csdestek.org
Cinsel şiddete maruz bırakıldıysanız ya da bırakıldığınızı düşünüyorsanız hafta içi pazartesi, salı, perşembe, cuma günleri 11:00 – 17:00 saatleri arasında 0549 599 15 19 numaralı telefondan CŞMD’yi arayabilir ya da basvuru@cinselsiddetlemucadele.org üzerinden ulaşabilirsiniz.
Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete