Türkiye‘nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)ile yaptığı “Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Ortaklık Çerçeve Anlaşması” gereği ülkenin dört bir yanındaki yüzlerce dönüm saha mart ayı sonuna kadar enerji projeleri yapsın diye BAE’ye tahsis edilecek.
Gazeteci, T24 yazarı Çiğdem Toker‘in yazısına göre iki ülke arasında 2023’te imzalanan ve 10 yıl yürürlükte kalacak anlaşmaya göre Türkiye yatırım alanlarını BAE dışındaki her ülke ve aktöre kapatıyor.
Anlaşma gereği BAE’ye tahsis edilen Türk topraklarında yapacağı projeler için bir de ulusal iletim hattını her an hazır tutulacak ve çıkması birkaç yıl süren ÇED raporu gibi işlemler için bürokratik kolaylık sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın deyimiyle ekonomide “nas” dönemi sırasında Merkez Bankası‘nın BAE ile yaklaşık 5 milyar dolarlık bir swap anlaşması imzaladığını hatırlatan Toker, bugün TBMM’de görüşülecek olan Stratejik İşbirliği Çerçeve Anlaşması’nın o günlerdeki ilişkilerin bir sonucu olduğunu söyledi:
Mart ayı sonuna kadar tahsis
“Söz konusu anlaşmanın BAE’ye hangi alanlarda büyük imtiyazlar verdiğini, önceki yazımda listeledim. Eklenmesi gereken bir düzenleme de şu ki, Türkiye BAE için listelenmiş enerji projelerini gerçekleştirebileceği sahaları önceden belirleyip ona tahsis edilecek.
Peki Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce dönüm anlamına gelecek bu sahalar BAE’ye ne zaman tahsis edilecek?
Türkiye’de bir enerji, havalimanı gibi altyapı projeleri gündeme geldiğinde, hayata geçirilmesinin ne kadar uzun bürokratik işlemler gerektirdiğini biliriz. Sadece Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu bile bir -iki yıldan önce hazırlanıp -yargı süreçleri de dahil edildiğinde- tamamlanamaz. Türkiye BAE’ye arazi tahsis ettikten sonra bunları yapması için de bürokratik kolaylık sağlama sözü veriyor.
Altın tepsi içinde binlerce megavatlık santral, yüzlerce dönüm arazi, milyarlarca dolarlık projenin BAE’ye sunulmasının tek nedeninin ,yazının başında söz ettiğim swap anlaşması olamayacağını düşünüyorum. Kamuoyunu ikna etmek üzere rezervleri dolu göstermeye yarayan swapların politik amacı, sınırlı bir süreyi kapsar.
Bu stratejik çerçeve anlaşmanın ardından başka “faydalar” olmalı.”
BAE ile enerji anlaşmasının içinde ne var?
10 yıllık yürürlükte kalacak olan anlaşmanın amacı, “enerji ve doğal kaynaklar alanına stratejik ortaklık kurmak ve bu alanda karşılıklı yatırımların arttırılması” olarak belirtiliyor.
Kanun teklifine eklenmiş Anlaşma’nın “Ana Prensipler” başlıklı 3. maddesinin alt 6. maddesi, başka bir maddede sayılmış olan yatırım alanlarını BAE dışındaki her ülkeye ve her aktöre kapatıyor!
Türkiye ile BAE’nin işbirliği alanları diye tanımlanan ve BAE dışında herkese, her şirkete, her ülkeye kapatılan enerji sahaları, 2. maddede şöyle sıralanıyor:
a) Yenilenebilir ve Temiz Enerji
- 2500 MW’a kadar deniz üstü rüzgar projesi/projeleri
- 3000 MW’a kadar optimize batarya depolamalı karasal rüzgar ve güneş enerjisi projesi/projeleri
- Yeşil hidrojen ve/veya yeşil amonyak üretmek için 5000 MW’a kadar yenilenebilir ve temiz enerji projeleri
- 2000 MW’a kadar pompaj depolamaları hidroelektrik santral projesi/projeleri
b) Şebeke ve İletim
- 1000 MW’a kadar batarya depolama projesi/projeleri
- Üçüncü ülkelerde enterkonneksiyon projeleri
c) Termik Santraller
- İstanbul Ambarlı’da yer alacak 1200 MW-1800 MW kombine çevrim enerji santrali de dahil olmak üzere, 3000 MW’a kadar kombine çevrim gaz türbini enerji santrali projesi / projeleri
- 3000 MW’a kadar temiz ve yerli kömür yakıtlı enerji santral projesi/projeleri
Yenilenebilir enerji alanındaki bu projelerle ilgili olarak, BAE’ye verilecek olan ve adeta kapitülasyon gibi düzenlenmiş imtiyazlar içeren maddenin tam hali ise şöyle:
“Türk tarafı, ilgili Proje anlaşması kapsamında belirlenecek sınırlı bir süre için ve sadece söz konusu Projenin uygulanması amacıyla Projeler için gerekli sahayı/sahaları belirleyecek ve tahsis edecektir. madde 4.3’ün amacı doğrultusunda Türk tarafı madde 2.1a, 2.1b ve 2.1c kapsamındaki Projeler kapsamındaki Projeler için uygun sahayı/sahaları işbu Anlaşma’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibarın üç (3) ay içinde BAE tarafına bildirecek ve saha belirleme tarihinden itibaren on sekiz (18) aylık bir süre için veya Taraflarca mutabık kalınabilecek başka bir süre için, Türk Tarafı ve yetkili makamı, BAE tarafı ve tayin edilmiş kuruluşları dışında herhangi bir yatırımcı ile söz konusu Proje için belirlenen sahalar üzerinde herhangi bir Projenin geliştirilmesi için doğrudan veya dolaylı olarak müzakere etmeyecek veya anlaşma yapmayacak veya söz konusu sahanın rakip bir proje için kullanılmasına izin vermeyecektir.”
BAE, Türkiye’nin kendisine ihalesiz, kayıtsız şartsız tahsis edeceği bu projeler için finansmanı da sağlamayı taahhüt ediyor.