209 kişi, sivil toplum kuruluşu ve platform ortak bir çağrı yayınlayarak, Kazdağları‘nda doğa tahribatına yol açan ve çevre savunucularının tüm itiraz ve direnişine rağmen bölgede madencilik faaliyetlerini sürdüren Alamos Gold‘un, Kazdağları‘nı terk etmesini istedi.
Türkiye‘nin bir çok bölgesinin altın madenciliği projelerinin tehdidi altında olduğunun belirtildiği açıklamada, bölgede faaliyetlerini sürdüren Alamos Gold’un, ruhsatının 13 Ekim 2019 tarihinde dolmuş olmasına rağmen Kirazlı’yı işgal etmeye devam ettiği belirtildi.
Şirketin çalışmalarının gözlenmesi ve olası orman katliamının engellenmesi için sürdürülen çadırlı nöbet eylemine karşı itibarsızlaştırma girişimleri olmuş ve ormanda “yasal olmayan konaklama” iddiasıyla defalarca para cezaları kesilmiştir. Son aşamada da Covid 19 bahanesiyle İl Hıfzıssıhha Kurulu kararına dayanarak alanın tahliyesi istenmiştir. Bu karara Çanakkale’deki STK’lar ve alanda bulunanlar itirazlarını yapmış ve tahliye kararının mesnetsiz olduğunu belirtilerek alanda kalınmaya devam edileceği ifade edilmiş, buna rağmen nöbettekilere toplam 57 bin 240 liralık idari para cezası kesilmiştir.
Alanı tahliye etmesi gerekenler yaşam savunucuları değil, ruhsatı 13 Ekim 2019 tarihinde dolduğu ve yenilenmediği halde Kirazlı’yı işgal etmeye devam eden Alamos Gold’dur.
Salgın sürecinin doğanın korunmasının önemini gösterdiğinin savunulduğu açıklamada, altın madenciliği, termik santraller ve Rüzgar Enerjisi Santralleri‘nin (RES) Kazdağları’nın sonunu getireceği ifade edildi.
Çağrıda şu talepler yer aldı:
Geçen yılın ağustos ayında Kirazlı Altın Madeni Projesi kapsamında yüzbinlerce ağacın kesilmesinin ardından çevre savunucuları harekete geçmiş, Kazdağları’nda çadırlı nöbet (Su ve Vicdan Nöbeti) başlamıştı.
Çağrının imzacılarının listesine bu adresten ulaşılabilir.