UncategorizedDünyaManşet

Çernobil Ukrayna’daki tek nükleer tehdit değil

0

Rusya işgalinin Ukrayna‘da ateşlediği nükleer tehdit Çernobil Nükleer Santrali‘nden ibaret değil. 1986’daki felaketten kalan radyoaktif kalıntıların hareket ettirilmesi ve ülkenin başka yerlerinde çalışan 15 reaktörün etkisi altında kalan “Kızıl Orman” daki yangın potansiyeli daha büyük riskler oluşturuyor.

Inside Climate News’te Michael Kodas’ın aktardığına göre Ukraynalı yetkililer Perşembe sabahı, 1986’da Avrupa‘nın bazı bölgelerini radyoaktif atık ile kaplayan ölü Çernobil Nükleer Santrali’nin etrafındaki ‘yasak bölge’de şiddetli çatışmalar olduğunu bildirmişti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rus saldırısının “başka bir ekolojik felakete neden olabileceğini” bildirerek “Çernobil 2022’de tekrarlanabilir” demişti.

Santralin kirlenmiş enkazı ve içerdiği nükleer yakıt, yüzyıllar boyunca tehlikeli olmaya devam edecek, bu yüzden sürekli bakım gerektiriyor. Ukrayna Enerji Bakanlığı‘nın, Rus birliklerinin tesisi ele geçirdiğini ve santral personelinin gözaltına aldığını açıklaması üzerine dünya liderleri alarma geçti.

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında, “Nükleer atık tesislerini korumak için gereken rutin kamu hizmeti çabalarını alt üst edebilecek bu yasadışı ve tehlikeli rehin alma, açıkçası inanılmaz derecede endişe verici. Kınıyoruz ve serbest bırakılmalarını talep ediyoruz” dedi.

‘Bölgedeki orman yangınları radyoaktif duman çıkarabilir’

Nükleer tesisi çevreleyen alandaki otomatik sensörler, santralin Rus işgalinden bu yana radyasyon seviyelerinde ani yükselmeler tespit etti, ancak artışlar insan sağlığı için tehlikeli olduğuna inanılan dozların altında kaldı. Çoğu uzman artışın, kuşatma sırasında tanklar ve diğer araçların yarattığı hareketlilikten kaynaklandığını belirtti.

Radyasyonun Çernobil’deki organizmalar üzerindeki etkilerini araştıran Güney Carolina Üniversitesi‘nde biyoloji profesörü Timothy Mousseau “Daha büyük tehlike, bölgedeki orman yangınlarının radyoaktif duman çıkarma potansiyelidir” dedi.

Radyasyonla ölen çamların aldığı paslı renk sebebiyle “Kızıl Orman” olarak bilinen Çernobil çevresindeki ormanlık alanlarda son yıllarda orman yangınlarında artış yaşandı.

Patlamadan sonra radyasyon nedeniyle ölen ağaçların buldozerle gömülmesinden sonra bölgedeki toprak, ormana düşen radyonüklidlerin yüzde 90’ından fazlasını barındırıyor. Bugün orada yetişen ağaçlar, sezyum-137 gibi kanserojen radyonüklidleri tutan topraklara kök saldıklarında felaketten kaynaklanan atığı emmeye devam ediyor. Ağaçlar bugün, felaketten önce olduğundan iki kat daha fazla alanı kaplıyor. Çernobil fabrikasının personeli gibi, Kızıl Orman’da görevli itfaiyeci ekibin de işgalciler tarafından engellenmesi mümkün.

Kızıl Orman’daki olası bir büyük yangın, atmosfere yüzlerce hatta binlerce mil uzağa taşınacak kadar yüksek bir duman ve kül bulutu salabilir.

Ukraynalı ormancılık profesörü Sergiy Zibtsev ve o zamanlar Yale Küresel Sürdürülebilir Orman Enstitüsü müdürü Chad Oliver tarafından 2011 yılında yapılan araştırma, ormanı tamamen yakan bir yangının Kiev’i radyoaktif dumanla kaplayarak kanser riskini artıracağını tahmin ediyordu. Böyle bir durumda yangından yaklaşık 145 km. uzakta yetişen ürünlerin kirliliği, diğer ülkelerin kirlenmemiş Ukrayna gıdalarını bile ithal etmesini engelleyebilir.

Mousseau, bu kış, bölgenin normalden daha az nem aldığını ve yangın genişliğinin arttığını belirterek, “Nisan 2020’de bir yangın 150 bin dönümden fazla ormanı yaktı, bu nükleer felaketten bu yana en büyük olanıydı ve Kiev’i dumana boğdu. Yangınlardan 2 bin mil uzakta bulunan Norveç‘teki sensörler, havada sezyum seviyelerinin arttığını tespit etti” dedi.

Ukrayna’daki tüm reaktörlerin ana şebekesi Çernobil’de

Rusya’nın neden Çernobil’i ele geçirmeye öncelik vereceğine ilişkin askeri analistler, bu bölgenin müttefiki Belarus topraklarından Kiev’e giden en kısa yol üzerinde hatırlatıyor. Çernobil, Kiev’in 67 mil (yaklaşık 107 km.) kuzeyinde.

Rusya’nın halihazırda bol miktarda nükleer yakıta ve silaha sahip olduğu ve Çernobil’de olabilecek herhangi bir tehlikenin Moskova‘yı da tehdit edeceği düşünüldüğünde 200 tonluk radyoaktif yakıta erişmek için burayı işgal etmelerinin stratejik bir nedeni yok.

 

çernobil

Ukrayna’nın ülke genelinde dört elektrik santralinde çalışan 15 nükleer reaktörü var. Çoğu eski Sovyet tasarımları olan ve başlangıçta amaçlanan ömürlerinin ötesinde çalışan bu reaktörler, güvenli çalışmalarını sürdürmek için sürekli bir elektrik ve su kaynağına bağımlıdır. Mousseau, Çernobil’in neden değerli olabileceğine dair başka bir nedene dikkat çekiyor:

“Bütün bölge için ana elektrik şebekesi ve anahtarlama istasyonu orada.  Bunları kontrol ederek, elektrik arzı üzerinde kontrol sahibi olurlar”

Gücü kapatma yetkisi, Rusya’ya Kiev’i boyunduruk altına alma çabalarında büyük bir avantaj sağlayabilir.

 

1986’da Çernobil’de Reaktör 4’ün patlaması, ilk müdaheleyi yapan iki kişiyi ve takip eden haftalarda da radyasyon zehirlenmesinden dolayı 28 kişiyi öldürmüştü. Radyoaktif atığa maruz kalmanın en az 15’i ölümcül olmak üzere yaklaşık 5 bin tiroid kanseri vakasına ve binlerce başka erken ölüme neden olduğuna inanılıyor. Felaketten kaynaklanan toplam ölüm bilançosu tahminleri 1 milyona kadar çıkıyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.