Doğa MücadelesiEmekManşetTarım-Gıda

Çay üreticileri, ÇAYKUR’un devreden çıkmasıyla özel şirketlerin insafına kalacak

0

Türkiye‘nin yüzde doksanı her gün çay içiyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2018 verilerine göre Türkiye, çay üreticisi üretici ülkeler arasında dünyada 6’ıncı sırada, çay tüketiminde ise birinci sırada yer alıyor.

Doğu Karadeniz’in ana geçim kaynağı olan çay tarımı, ülkemizde 781 bin dekar alanda 201 binden fazla üretici tarafından yapılıyor.

Türkiye için hem ekonomik hem de sosyokültürel olarak bu kadar önemli olan çay tarımında ise işçiler, sektördeki politikalar ve eşitsizlikler nedeniyle sıkıntılarla boğuşuyor.

Çay üretimi, özellikle Karadeniz’de aynı zamanda bir aile mesleği.
Ailedeki her üyenin çalıştığı ve üreticilerin sahip olduğu alanın toplam çay alanlarının yüzde 56’sını oluşturduğu bu sektördeki sorunlar, yüz binleri olumsuz etkiliyor.

Çay çiftçisinin en önemli problemlerinden biri, çay alım fiyatının düşüklüğü.

Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) çay üreticilerinin sorunlarını yeniden gündeme getirdiği bir açıklama yayımlayarak, ÇAYKUR’un özel şirketler lehine piyasadan çekilmesine karşı birlikte ses yükseltme çağrısında bulundu.

Kamuya ait fabrikalar kurulsun

Devletin şeker pancarında olduğu gibi, taban fiyat uygulamasını çay için de terk etmesinin ardından, çay sektöründe de piyasanın özel sektörün isteklerine göre şekillendiğini aktaran Çiftçi-Sen, “Kamu, çay üreticilerinin ve çalışanlarının söz ve karar sahibi olduğu yaş çay işleme fabrikaları kurmalıdır” açıklamasını yapıyor.

Karadeniz’in ekonomik kaderini belirleyen çay üretimi politikaları, Türkiye’de  1949-1973 yılları arasında Tekel Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı iş birliği ile sürdürülmüştü. 12 Mart darbesinden sonra çıkartılan yasa ile çay tarımının üretimi ve pazarlanması dahil tüm faaliyetleri Çay Kurumu Genel Müdürlüğü’ne devredildi.

1980 darbesiardından uygulanmaya başlayan neoliberal politikaların uzantısı olarak bu müdürlük “ÇAYKUR” adında “Kamu İktisadi Kuruluşu”
na dönüştürüldü, 1984 yılında değiştirilen Çay Kanunu ile de çay tarımı, üretimi, işletmesi ve satışı serbest bırakıldı: Bunun sonucunda ise günümüze kadar devam eden şekilde özel sektörün çay işleme fabrikaları hızla
çoğaldı.

Çaydaki sorunlar tüketiciye de yansıyacak

Diğer tarımsal ürünlerinde olduğu gibi devletin taban fiyat
uygulamalarından vazgeçmesiyle ÇAYKUR da çay alımını azalttı ve 2017 yılında Varlık Fonu’na devredildi.

Bunun ardından kurum, 2019 yılında 1 milyar 559 milyon lira zarar etmiş,  konuyu meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, bu zararın özelleştirmeye zemin hazırlamak için bilinçli olarak yapıldığını iddia etmişti.

Varlık Fonu’na devredilene kadar kar eden ama sonra zarara giren kurumun, en büyük harcamasının reklam olduğunu söyleyen Kenanoğlu “Dünyanın en büyük çay tükticisi olan ülkede çay satmak için 36 milyon 367 bin TL’lik reklam yapıldığını belirtmiş, bu zararın sorumlularının kim olduğunu sormuştu.

Bu devri Tekel’in ve şeker fabrikalarının özeleştirilmelerine benzeten Çiftçi-Sen, ÇAYKUR’un tamamen devreden çıkartılmasıyla piyasanın özel sektöre bırakılacağının altını çizdi:

“Çay politikaları böyle giderse yaşanacak sonuç bellidir: Üreticiler şirketlerin insafına bırakılmış olacak, işlenerek tüketicilere ulaştırılan ürünlerin
fiyatlarında ise olağan üstü artışlar olacak ve yoksulların çaya erişimi zorlaşacaktır.”

2021 yılında kilosu 35,87lira olan çayın tüketici fiyatları bir yılda yüzde 10,3 artmıştı.

Mayıs 2022’de ÇAYKUR yaş çay alım fiyatlarını açıkladıktan hemen sonra kuru çay satış fiyatına %43,7 oranında zam yapıldı.

Bu durumun çay şirketlerine yaradığını dile getiren Sendika’nın çay üretimi için talepleri ise şunlar:

  • Çay alım fiyatı “maliyet+kâr+insanca yaşam” payı hesaplanarak belirlenmeli.
  • Kamu, çay üreticilerinin ve çalışanlarının söz ve karar sahibi olduğu yaş çay işleme fabrikaları kurmalı.
  • Demokratik, katılımcı kooperatif yasası çıkartılarak var olan kooperatiflerin şirket gibi değil, demokratik bir şekilde yönetilmesi sağlanmalı, bu tür kooperatiflere özel destek verilmelidir.
  • Şirketler yaş çay alımı yaparken üreticilerin örgütleriyle pazarlık masasına oturmalı.
  • Üreticilerin taleplerini karşılayacak bir Çay Kanunu çıkarılmalı

Çay emekçisi örgütleri Nisan ayında Artvin, Rize, Trabzon, Giresun‘da stantlar kurarak, üreticiler ve vatandaşlar için imza kampanyası düzenlemiş, taleplerinin karşılanmasını istemişti.

Gübre ve girdi fiyatlarının sübvanse edilmesi, mevsimlik işçilerin kadroya alınması, özel sektörün taban fiyat altında çay alımının yasaklanması gibi talepleri için toplanan imzaları ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’ne yürüyüşle iletmek isteyen işçilere karşı Rize Valiliği, ilde gösteri yasağı ilane etmişti.

İlgili haber: Rize’de çay emekçilerinin yürüyüşüne karşı Valilik eylem yasağı getirdi: Gerekçe ‘milli güvenlik’

 

You may also like

Comments

Comments are closed.