Doğa MücadelesiEditörün SeçtikleriEkolojiManşet

Çamlıhemşin’den Fırtına isyanı: Doğaya karşı suç işleniyor

0
Çamlıhemşin

Rize’nin Çamlıhemşin’e bağlı Makrevis mahallesi Tençor mevkiinde bir araya gelen vatandaşlar, Fırtına Vadisi’nde gerçekleştirilen inşaat faaliyetlere karşı tepkilerini dile getirerek, bir basın açıklaması yaptı.

Fırtına Vadisi’nin kalbinin sit statüsünün düşürülmesine de değinilen açıklamada, “Dünyanın 200 önemli ekolojik ve Avrupa’nın en sıcak 100 koruma alanından biri olan; yaş alüvyal ormanları, şimşir ormanları ve endemik türleri ve zengin biyoçeşitliliğiyle, eşsiz peyzajı, 12 ay yağış alma özelliğiyle Fırtına Vadisini, deresi, ormanı, yayın, merası, tarihi konak ve köprüleriyle, bilcümle gözümüz gibi korumamız icap eder” ifadeleri yer aldı.

Fırtına İnisiyatifi ve Çamlıhemşinli vatandaşlar adına Hatice Ergüner’in okuduğu basın açıklamasında ayrıca “Gece yarılarında dinamitler patlatılıyor; iş makinaları, kamyonlar derenin içine girip taş, çakıl çalıyor. 1. derece sit alanı ve ormanda taş ocakları, kırma/eleme tesisleri kuruluyor; tarihi konakların bulunduğu köylerin altında 1 km.’lik tünel inşa ediliyor; vadinin içinde 15 metre genişliğinde ‘yol  genişletme’ adı altında ‘otoban’ yapılıyor” denildi.

Çamlıhemşin

Basın açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“1. derece arkeolojik sit alanında (Zilkale’de) 5 dönüm orman, sadece 250 metrekarelik kır lokantası yapımı için kiraya veriliyor. Kadim köy patikaları ve taş kemer köprüler, Tabiat ve Kültürel Varlıklar kurullarından saklanıp; buralar ve mezarlıklar imar planlarıyla yerleşime açılıyor. Fırtına vadisinin en bakir bölgesinin koruma statüsü, 1. dereceden, 3. dereceye  düşürülüyor. Yolu dahi olmayan eski köy çayırlıkları, kadim yayla yolları -ki ipek yolu bağlantılı- ve  güzergahları doğrudan 3. derece ilan ediliyor. Dere yatakları aynı şekilde imara açılıyor. Bu surette; bu alanlarda maden ocağı da dahil, doğayı katleden her türlü faaliyetlerin önü açılıyor.”

Yeşil Gazete’ye konuşan Hatice Ergüner, “Bizim amacımız ne yola karşı olmak ne de insanların hayatını zorlaştırmak. Olması gerekenin olmasını istiyoruz; bu dereye iş makinaları girmemeli, bu kadar su krizinin olduğu bir dünyada böylesine güzel akan derelere daha iyi davranmamız gerekiyor” dedi.

Bölgede yapılan çalışmaların bölge halkına hizmet eden çalışmalar değil, rant için sürdürülen çalışmalar olduğuna dikkat çeken Ergüner, “sürekli olarak patlatılan dinamitler, zaten coğrafi olarak oldukça dik yamaçlardan oluşan bölgede insanların, hayvanların canını tehlikeye atıyor” dedi.

Çamlıhemşin

‘Çamlıhemşin’de yapılan tünel inşaatı hukuksuzdur’

Basın açıklamasına katılan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, Çamlıhemşin halkının yol yapılmasına karşı olmadığını, ancak doğanın tahrip edilmesine, derelerin yok edilmesine karşı olduğunu ifade ederek, “Çamlıhemşin halkının haklı talebini yerine getirin, kıyımı ve talanı, rantı durdurun” dedi.

Tepki çeken Çamlıhemşin imar planı reddedildi
‘Çamlıhemşin’deki proje Lazları ve Hemşinlileri mültecileştirme projesidir’
Fırtına Vadisi’nde yapılaşma tehdidi: Koruma statüsü düşürüldü

​​Ocaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İzinsiz, kuralsız bir biçimde malzeme alınan dereler ile ayrıca halka anlatılmadan, ruhsatlandırılmadan yapılan projelerle Fırtına vadisindeki talan devam ediyor. Ardeşen-Ayder arasındaki yolun yapım maliyeti 1.7 milyon olarak, TBMM’den geçmiş, Rize valiliğinin yatırımlarına sadece 10 bin TL ayrılmışken, müteahhit firma özellikle bu tünel inşaatından granit ve sert taş elde etmek suretiyle aslında kendisi için bir taş ocağı izni gerekmeden malzeme temini yapıyor. Buradaki hukuksuzluk, bir taş ocağı ruhsatına ihtiyaç duyulduğu halde bu düzenleme yapılmadan bu tünel inşaatının hukuksuz bir biçimde açılmasıdır.”

Çamlıhemşin’de yaşananlara ilişkin Change.org’ta başlatılan kampanyada ise, vadide çalışan iş makinelerine dikkat çekildi ve Çamlıhemşin’den Ayder yoluna bağlanacak bir tünel ve devamında viyadüklerle vadinin yukarılarına doğru devam edecek olan yol projelerinin yanı sıra, statüsü 1. derece SİT alanından 3. derece SİT alanına düşürülen ve yapılaşmaya açılan eski çayırlıklar ve yaylalardan söz edilerek, “Belki sonrasında memleketin her yerinde olduğu gibi, maden projeleri! Durum gerçekten vahim…” denildi.

Çamlıhemşin’den Zilkale’ye kadar giden bütün yerleşimler tepeden tırnağa yapılaşmaya açılıyor. İtiraz edelim ve bize dayatılan bu senaryoyu kabul etmeyelim! Çamlıhemşin, inşaat şirketlerinin arka bahçesi değildir.

You may also like

Comments

Comments are closed.