Ekolojik YaşamKültür-SanatManşet

Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali 13 Ekim’de başlıyor

0

13-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED) bu sene 8’inci yılına giriyor.

Covid-19 salgınından dolayı geçen sene online olarak izleyicisiyle buluşan festival, bu sene de online olarak gerçekleşecek. Filmler ücretsiz olarak izlenebilecek.

Türkiye’den iki film finalde

BIFED’de Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışacak finalistler de belli oldu. Festivalin finalinde toplam 15 film gösterilecek. Bu filmlerden ikisi ise Türkiye’den.

13’ü yurt dışından toplam 15 filmin yer aldığı kategoride tüm yapımlar gibi yerli halkların mücadelelerini anlatan filmler de dikkat çekiyor.

100 ülkeden 1000’in üzerinde başvuru

Bozcaada Belediyesi organizasyonuyla ve Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi işbirliğiyle gerçekleşen, festival yönetmenliğini Petra Holzer’in, festival koordinatörlüğünü de Ethem Özgüven’in üstlendiği festivale 2021 senesinde, 100 ülkeden toplamda binin üzerinde film başvurdu.

Başvuran filmler arasında gençlerin direniş öyküleri, iklim krizi, organik bağcılıktan Afrika’da kapana sıkışan mültecilere kadar geniş temalar öne çıkıyor.

Büyük Ödül ve Gaia Öğrenci Ödülü

Dünyanın dört bir yanından doğanın ve insanlığın ortak soru ve sorunlarını kendi dillerinde, kendi üslupları ile anlatan ve çözüm arayan her biri birbirinden etkileyici filmler, 2021 yılında da Fethi Kayaalp Büyük Ödülü için yarışacak.

Gaia Öğrenci Ödülü adı altında yalnızca öğrencilere açık bir dördüncü ödül de yine festival kapsamında yer alacak. Gaia Öğrenci Ödülü için yarışacak 7 filmin de ikisiTürkiye’den.

Büyük Ödül ve Gaia Ödülü haricinde her yıl gelenekselleşen Panorama bölümünde gösterilecek filmlerle birlikte festival süresince 35’i aşkın film dünyanın birçok noktasındaki izleyicilerle online olarak buluşacak.

Bu seneki sloganı: Evimiz yanıyor

Festival yönetmeni Petra Holzer, BIFED’e ulaşan filmlerin genel temalarından birinin küçük insanların büyük şirketlere karşı sürdürdükleri çevre mücadelesi olduğunu söyledi. 2021 yılında da festivalin geçen seneki teması olan “Savunucuları Savun” etkisi sürerken BIFED’in yeni sloganı da “Evimiz Yanıyor” oldu.

İklim krizinin etkisiyle yaşanan sıcak dalgaları ve dünyanın dört bir yanında yaşanan orman yangınları özellikle bu sene geçmiş yıllara oranla artmaya başladı. Türkiye, Yunanistan, Avrupa ve Kuzey Amerika’da, tarihin en kötü yangınları yaşandı.

Covid-19 kriziyle geçirdiğimiz bir senenin ardından iklim krizinin de etkilerinin daha da derinleştiğini görüyoruz. Bir yandan Brezilya’daki Amazon Ormanlarının ekosistemi dünya için çok önemli ancak ormanların tahrip edilmesi ve orman yangınları ekosistemi yok ediliyor.

Dayanışmanın yükseldiği bir gezegen

Yalnızca orman yangınları değil; hız kesmeden doğayı tahrip eden projeler, yeryüzünde iş makinelerinin girmediği tek bir alan kalmaması ayak bastığımız her karış toprağı daha büyük felaketlere karşı korunmasız bırakıyor.

Yangınlarla mücadele ederken çevre örgütleri, kadın, erkek emekçiler, gençler ve köylüler, belediye ve maden işçileri, itfaiyeciler, herkes nasıl bir araya geldiyse; tüm diğer ekolojik sorunlar karşısında “Evimiz yanıyor” endişesiyle BIFED bu sene de herkesi yaşam alanlarımızı korumak için dayanışmanın yükseldiği bir gezegeni kurmaya çağırıyor.

YouTube kanalında festival boyu yayınlar olacak

Online bir platform aracılığıyla gerçekleşecek BIFED’in Yönetmeni Petra Holzer, üzülerek bu yıl da kimseyi davet edemeyeceklerini dile getirdi. Ancak festival boyunca yönetmenlerle soru-cevaplar yapacağını ve dünyanın dört bir yanından katılımcıların dahil olacağı panellerle BIFED’in YouTube kanalının aktif olarak izleyicileriyle buluşacağını da ekledi.

Holzer, “Bozcaada’da bulunan izleyiciler için sembolik de olsa birkaç gösterim gerçekleştireceğiz. Youtube kanalımızdan sık sık yayınlar yapacağız. Ama bu yıl da üzülerek kimseyi davet edemeyeceğiz. Şu anki veriler ekim ayı için bizi korkutmakta” dedi.

Paneller de gerçekleşecek

BIFED’in yalnızca film gösterimleri yapan bir kültürel aktivite değil, bir öğrenme süreci olduğunu da anlatan Holzer, “Bu güzel mavi gezegen son yarım asırda binlerce yılda görmediği hasarı gördü ve her türlü olumsuz rekor kırılıyor. Bildiklerimiz çok çabuk eskiyor. Örneğin Amazon Ormanlarının artık oksijen üretmediği gerçeği gibi korkunç gerçekler medyada yer bulmuyor. Bu nedenle yaptığımız festivali bir eğlence ve kültürel aktivitenin ötesinde bir öğrenme süreci olarak görüyorum, tüm yaşlardan ve her görüşten insan için” ifadelerini kullandı.

Bu yıl festivalde yalnızca filmler değil önemli sorun ve çözüm önerileriyle ilgili paneller de olacak. Bunlardan kesinleşenler: Ümit Hamlacıbaşı’nın düzenleyeceği “Kadın Üreticiler ve Kooperatifçilik”, Mustafa Dermanlı’nın yöneteceği “Yerel Üretim ve Dağıtım İlişkileri”, Lale Çapalov’un yapacağı “Toprak Etiği ve Esenlikler” ve Berrin Demir’in düzenleyeceği Ali Faik İnter ve Tahir Çetin’in anısına “Kaybettiklerimiz ve Soma Direnişi”. Festivale katılacak yönetmenlerle canlı olarak soru-cevap yayınları da olacak.

Melpomene Papadopoulos

BIFED ve Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz da festivale ve ismi değişen ikincilik ödülüne dair açıklamalar yaptı. Yılmaz şu bilgileri aktardı:

“Başlangıçtan bu yana festivalimizin büyük ödülünü adamızın önemli sanatçılarından Fethi Kayaalp adına veriyoruz. Adamız iki kültürün birlikte yaşadığı ve bu birlikteliğin zenginliğini taşıyan bir coğrafya. Bundan böyle ikincilik ödülümüzü de adamızın önemli kişiliklerinden Melpomene Papadopoulos (Madam Melpo) anısına vereceğiz. Böylece bu festivalin, bu çok kültürlülüğü çok daha iyi temsil edeceğini düşünüyoruz. Kataloğumuzda hakkında çok ayrıntılı bir yaşam öyküsünü bulacağınız Melpomene Papadopoulos ile ilgili şimdilik şu kısa bilgiyi ileteyim: Adalılar onu Madam Melpo adıyla bilirler. Pek çok Bozcaadalı gibi, onun hikâyesi de adanın dışında görece az bilinir. Ancak Bozcaada’ya ait her hikâye gibi Madam Melpo’nun hikâyesi de ilginçtir. Bu hikâye, güçlüklerin olgunlaştırdığı saygıdeğer bir kadının ayakta kalma anlatısı olduğu kadar, bir asrın Bozcaadasının, İstanbulunun, hatta belki Türkiyesinin hikâyesidir de.”

‘İnsanlık yaşam şeklini değiştirmeli’

BIFED Koordinatörü Ethem Özgüven, “Dünyada halının altına süpürülen tüm sorunlar o kadar çoğaldı ki halı artık zeminde değil havada. Müsilaj bir sebep değil, yani bir deniz kirliliği değil, kirliliğin sonucu ve tabii ki kendisi de ek bir kirlilik. Peki, müsilajla ilgili ne oldu? Hiçbir şey, denizin dibinde duruyor ve deniz çayırlarıyla midyelerin müsilajla sürdürdüğü savaşın sonucunu göreceğiz. Biz bir şey yapıyor muyuz? Hayır. Yapmıyoruz. Bu müsilaj nükleer alanında bunun bin misli olarak yolda. Sibirya’da eriyen buzullarda yeni bakteriler beklemede. İnsanlık bu tüketim ve bu adaletten uzak yaşam şeklini değiştirmek zorunda. Bu festivalde bu öğretinin temel malzemesini oluşturan filmleri göstereceğiz” dedi.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.