BM’den Zaporijya raporu: Güvenli bölge kurulmalı

Rus işgali altındaki Zaporijya Nükleer Santrali'ni denetlemeye giden 14 kişilik BM ekibi, durumun 'kırmızı kod' derecesinde tehlikeli olduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de tesis ve çevresinde 'güvenli bölge kurulması' çağrısını yineledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) Ukrayna‘da Rusya‘nın işgali altındaki Zaporijya Nükleer Santrali‘ne yaptığı teftiş ziyareti sonrası ayrıntılı bir rapor sunuldu.

Avrupa’nın en büyük nükleer santralinin etrafındaki çatışmaların derhal durdurulması gerektiğini söyleyen raporda, “Bunun için, santral çevresinde bir nükleer güvenlik ve güvenli koruma bölgesinin kurulması için ilgili tüm tarafların anlaşması gerekiyor” denildi.

Aylarca süren müzakerelerin ardından, nükleer gözlemcilerden oluşan 14 kişilik bir ekip tesise geçen hafta girebilmişti. Ukrayna’yı işgalinin ilk haftalarından beri Rus kontrolü altında olan tesiste BM görevlisi iki kişi kalacak.

Ateşle oynuyoruz

2 Eylül’de denetleme ekibinin Viyana‘ya döner dönmez havaalanında  düzenlediği toplantıda gözlemler sunuldu. Raporda ‘nükleer güvenliğin yedi başlığını’ ele almak için somut öneriler getirildi.

İlk başlık, nükleer tesislerin fiziksel bütünlüğünün ihlal edilmemesi olsa da Grossi, “Bu oldu ve olmaya devam ediyor” dedi:

“Bu tesisin aldığı ve uzmanlarım ile birlikte bizzat görebildiğim ve değerlendirebildiğim darbeler, kesinlikle kabul edilemez. Ateşle oynuyoruz ve çok, çok feci bir şey olabilir.”

Kırmızı alarm

Grossi, tesisteki tehlike derecesinin, “büyük kırmızı kod” olduğunu söyledi.

Rapor, çevre ve tesisin kendisiyle sınırlı olacak bir nükleer güvenlik ve güvenlik koruma bölgesi kurulmasını öneriyor. Diğer tavsiyeler ise bölgedeki nükleer binalardan tüm askeri araç ve teçhizatın kaldırılması, “uygun” bir çalışma ortamının yeniden kurulması ve buna ek oalrak personelin açık ve rutin sorumluluklarına geri dönmesini sağlamayı kapsıyor.

Salı günü Güvenlik Konseyi‘ne brifing veren BM Genel Sekreteri António Guterres, santral çevresindeki gerginliği azaltma gereğinin altını çizdi.

Durumla ilgili devam eden ciddi endişesini vurgulayan Guterres, Zaporijya’ya veya Ukrayna’daki herhangi bir nükleer tesise verilecek herhangi bir hasarın geniş kapsamlı bir felakete yol açabileceği konusunda bir kez daha uyardı.

“Böyle bir senaryodan kaçınmak için tüm adımlar atılmalıdır. Sağduyu ve işbirliği ileriye giden yolu yönlendirmelidir. Nükleer santralin fiziksel bütünlüğünü, emniyetini veya güvenliğini tehlikeye atabilecek herhangi bir eylem kabul edilemez.”

Tesisin tamamen sivil altyapı olarak yeniden kurma çabalarının hayati önem taşıdığını söyleyen Guterres ilk adım olarak, Rus ve Ukrayna kuvvetlerinin tesis sahasında herhangi bir askeri faaliyette bulunmama taahhüdünde bulunması gerektiğini söyledi:

“İkinci adım ise askerden arındırılmış bir bölgenin anlaşma ile güvence altına alınmasını gerektirecek. Özellikle bu, Rus kuvvetlerinin tüm askeri personel ve teçhizatı bu çevreden çekme taahhüdünü ve Ukrayna kuvvetlerinin oraya girmeme taahhüdünü içerecektir. Tesisteki operatörler sorumluluklarını yerine getirebilmeli ve iletişim sürdürülmelidir.”

Genel Sekreter ayrıca tesiste görevlendirilen IAEA müfettişlerini destekleme taahhüdü çağrısında bulundu:

“Çalışmalarını engelsiz bir şekilde yürütebileceklerine ve tesiste kalıcı nükleer  güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunacaklarına  inanıyorum. Kritik misyonlarının başarısında hepimizin payı var.”

Tarihi misyon

Misyonu yöneten IAEA başkanı Grossi, misyonu “tarihi” olarak nitelendirdi ve personelin şu anda orada olmasının “benzeri görülmemiş” olduğunu söyledi.

Çernobil ve Fukushima‘daki nükleer felaketlerin yanı sıra Irak‘taki çatışmaya atıfta bulunarak, teşkilat müfettişlerinin “zor koşullar” yaşadıklarını hatırlattı:

“Bu durumda, bir şeyin olmasını önlemek için tarihsel ve etik bir zorunluluk var. Bu mevcudiyeti kurarak ve özel bir emniyet ve güvenlik koruma bölgesini kabul ederek bunun olmasını önleme fırsatına sahibiz.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR