BM üyesi 122 ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını onayladı, peki ya diğerleri?

7 Temmuz Cuma günü BM üyesi 122 ülke BM Konferansı’nda  nükleer silah sahibi ülkeleri şaşkınlığa uğratarak nükleer silahların yasaklanması yönünde bir anlaşma üzerinde ortaklaşmayı başardı.

BM Konferansına Nükleer silahsızlanma anlaşması için 124 ülkeden gönderilen temsilciler salonda oylama yaparken

Oylamada 1 red 1 çekimser 122 onay alan anlaşma bu sene Eylül ayında imzaya sunularak 122 ülkeden 50’sinin imzasıyla hayata geçirilecek.

Sadece Hollanda’nın ret oyu verdiği Singapur’un çekimser kaldığı değerlendirmeye  Kanada  temsilci göndermezken, İran ise anlaşmayı  destekleyen ülkelerden oldu. Nükleer Silahsızlanma Anlaşmasına varılmasında  3 Temmuz’da Kuzey Kore’nin nükleer ve balistik füze denemeleri yapmış olmasının etkili olduğu düşünülüyor.

Nükleer silahsızlanma Anlaşmasına onay veren ülkeler (+) işareti olanlar

1945 yılında Atom Bombasının Hiroşima ve Nagasaki’ye atılmasından itibaren “Tüm dünya bu yasal zeminin oluşturulması  için 70 yıldan fazla bir süredir bekliyor” diyen BM Konferans Başkanı Elayne Whyte Gomez “Böylece İlk Çoktaraflı nükleer silahsızlanma anlaşmasının nihai kabulü 20 yıl sonra mümkün oldu” yorumunu yaptı.

Çok taraflı Nükleer Silahsızlanma Anlaşması  Eylül ayında imzaya sunulacak ve 50 ülkenin imzasıyla onaylanmış olacak.  

BM üye devletleri, geçen yıl Aralık ayında nükleer silahları yasadışı ilan edecek bir anlaşmanın yapılması için nükler silah sahibi devletlerin karşı çıkmasına ve bileşenlerinin görüşmelere katılmayı reddetmesine rağmen ezici çoğunlukla görüşmeleri başlatmayı başarmıştı.

Dünyadaki 193 ülkeden 129’unun taslak anlaşmada imzasının bulunması üçte iki çoğunluk  anlamına gelirken Hollanda dışındaki tüm nükleer devletler ve NATO üyeleri ise görüşmelere iştirak etmedi. Topraklarında  ABDye ait  nükleer silahlara yer veren Hollanda ise  parlamentosunun  görüşmelere temsilci göndermesi konusunda ısrarcı oldu.

ABD, İngiltere ve  Fransa ise ortak bir bildiri yayınlayarak “Bu anlaşmayı onaylamayı ve ya parçası olmayı doğru bulmuyoruz . Çünkü her hangi bir caydırıcılığı yok” , “Bu anlaşma hiçbir ülkenin güvenliğini ya da barış koşullarını arttırmayacağı gibi tam tersi etki de yapabilir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Nükleerin tehdit amaçlı kullanımını yasaklamak

Anlaşma,  onu kabul eden ülkelerin “hiçbir şart ve koşulda test, üretim, geliştirme veya nükleer mühimmatı veya nükleer patlayıcı oluşturmama” şartlarını yerine getirmesini  bekliyor, nükleer silahların ve nükleer mühimmatın sevkiyatını, kullanımını ve tehdit amaçlı  kullanılmasını da yasaklıyor.

Bu anlaşma  ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’in nükleer silah kullanımını engellemek için yapıldığı ifade edilebilir. Zira anlaşma, nükleer silah sahibi olmayan imzacı ülkelerin, nükleer güç sahibi olan bu 5 ülke ile nükleer silah alışverişi yapmasını yasaklıyor.

Bununla beraber Nükleer silahsızlanam Anlaşması nükleerin barışçı kullanımına ise karşı değil fakat, şu var ki nükleer enerji üretiminin temelinde nükleer silah üretimi bulunuyor. Nükleer santrallerin ortaya çıkışı 1955 yılında ABD Başkanı Eisonhower’ın Atom bombası gibi yıkıcı bir enerjinin “Barış için Atom” ambalajı içinde yapıcı bir enerjiye çevrilmesi  teklifine dayanıyor.

(cbca.ca,Yeşil Gazete)

 

 

 

 

 

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR