Birleşmiş Milletler (BM), iklim krizi sonucunda ülkesinden göç edenlerin tekrar ülkelerine dönmeye zorlanamayacağına dair emsal bir karara imza attı. Bağlayıcı olmayan bu karar, sığınmacıları iklim nedeniyle hayatlarının risk altında olduğu bölgelere geri göndermeyi düşünen ülkelere yönelik bir uyarı niteliği taşıyor.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre karar, Kiribati’deki evi yükselen deniz seviyesi nedeniyle tehdit altında olan Ioane Teitiota’nın başvurusu sonucu alındı. Teitiota 2013’te Yeni Zelanda’dan sığınma talep etmişti.
Birlemiş Milletler kararında Teitiota’nın başvurusunu reddetti. BM, Teitiota’nın başvurusunu reddetme gerekçesi olarak Teitiota’nın ve ailesinin Kiribati’de tehdit altında olmamasını gösterdi. BM, öylesi bir durumda olanların ise iklim nedeniyle sığınma hakkı bulunduğuna karar verdi.
BM, ülkesine gönderilmesi durumunda hayatı iklim krizi yüzünden tehlike altına girecek kişileri geri göndermenin “İnsan haklarının ihlal edilmesine zemin hazırlayabileceğini” vurguladı ve ekledi: “Bütün bir ülkenin su altında kalmasının yaratacağı risk o kadar büyük ki, bir ülke suya tamamen gömülürken o ülkede onurlu bir hayat sürme hakkı olmayabilir.”
Teitiota, BM İnsan Hakları Komitesi’ne yaptığı savunmada Güney Tarawa adasında yaşadığını, 1947’de 1.641 nüfusu olan bu adanın 2010’da, çevredeki diğer adaların yaşanamaz hale gelmesiyle gerçekleşen göçler sonucu 50 bin kişiye ev sahipliği yaptığını anlatmış ve bunun toplumsal ilişkilerde gerginliğe, şiddete yol açtığını belirtmişti.
Adanın önümüzdeki 10-15 yıl içinde yaşanılmaz hale geleceğini söyleyen Teitiota, 2015’te BBC konuşmuş ve “Benim durumum savaştan kaçan insanlar gibi. Onlar da ölmekten korkuyor, ben de aynı şeyden korkuyorum” demişti.
Fakat Yeni Zelanda yargısı bu iddiayı reddetti. BM de bu kararı onayladı. BM İnsan Hakları Komitesi kararda şu ifadeleri kullandı: “Teitiota’nın dediği gibi 10-15 yıl içinde Kiribati yaşanamaz hale gelme tehlikesiyle karşı karşıya olabilir fakat bu süre Kiribati’nin bu gidişatı geri çevirmesine, uluslararası toplumun yardımıyla kendini korumasına ve gerektiğinde de insanları farklı bölgelere yerleştirmesine olanak sağlayacaktır.”
2018’de Dünya Bankası, iklim değişikliği nedeniyle Güney Asya, Sahra Altı Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde 140 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulunmuştu.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…