ManşetDünyaİklim Krizi

Birleşik Krallık’ta iklim ve özgürlük için Cumartesi ulusal eylem günü

0

Birleşik Krallık‘ta tartışma yaratan “Polis, Suç ve Ceza” yasa tasarısına karşı iklim aktivistleri ve insan hakları örgütleri birçok kentte eylem yapmayı planlıyor. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen Kill The Bill Koalisyonu, Londra ve başka kentlerde protestoların düzenleneceğini duyurarak Cumartesi gününü “ulusal eylem günü” ilan etti.

Greenpeace‘den Extinction Rebellion‘a kadar diğer çevre ve iklim adaleti grupları İşçi Partisi lideri Keir Starmer‘ı ve milletvekillerini tasarıya karşı oy kullanmaya çağırıyor. İklim aktivistleri, “bizim için önemli olan konularda sesimizi duyurmak demokratik hakkımızdır” diyor.

Guardian’da yayımlanan habere göre, Green New Deal Rising adlı gençlik iklim hareketinden Fatima İbrahim, “iklim krizi için mücadele eden gençlerin protesto düzenleyebilmeleri, liderlerden hesap sorabilmeleri haklarıdır” diyerek içişleri bakanının ve polisin yetkilerinin genişletilmesine itiraz ediyor.

İngiltere okul grevi hareketinin organizatörlerinden 18 yaşındaki Freya Tischkowitz, tasarıyı “kesinlikle korkunç” olarak nitelendirdi:

“Bu durumun absürtlüğü beni asla şaşırtmıyor. İngiliz hükümeti, iklim felaketini önlemek için bizim ve bilim insanlarının söylediklerini dinlemeye karar vermek yerine, yapılacak en iyi şeyin engellemek olduğuna karar veriyor. Amaç, imajını mahvetmemizi önlemek için hepimizi hapse atmak.”

Cumartesi günü ‘ulusal eylem günü’ ilan edildi

Avam Kamarası’ndan birçok tartışmayla geçen tasarı Lordlar Kamarası‘nda Pazartesi günü oylanmaya başlayacak. İklim ve insan hakları aktivistlerinin “tehlikeli bir güç gaspı” olarak nitelendirdiği tasarı İşçi Partisi’nin itiraz etmesi halinde yasalaşmayabilir.

Aktivistlerin tasarının yasalaşmaması için birçok kentte eylem yapmayı planlıyor. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen Kill The Bill Koalisyonu, Londra ve başka kentlerde protestoların düzenleneceğini duyurarak Cumartesi gününü “ulusal eylem günü” ilan etti.

Tasarıya, insan hakları aktivistleri, adalet grupları, eski içişleri bakanları ve parlamentonun insan hakları ortak komitesi “baskıcı ve yanlış” olduğunu söyleyerek karşı çıkıyor. Yasanın devlet tarafından benzeri görülmemiş bir güç gaspı olduğunu ve kısmen Extinction Rebellion ve Insulate Britain gibi iklim gruplarının artan sivil itaatsizliğine bir tepki olduğunu söylüyorlar.

Tasarının içeriğinde ne var?

Önerilen tasarı İçişleri Bakanına, “yıkıcı” olabileceğine inandığı yürüyüşleri ve gösterileri yasaklama konusunda geniş yetkiler veriyor. Polise protestolar için başlangıç ve bitiş saatlerini belirleme ve ses düzeyini kontrol etme yetkisi de verecek. Polis tek kişilik protestolara bile müdahale edebilecek.

Buna ek olarak protestocuların kendilerini bir nesneye kilitlemeleri veya bağlamaları ve yolları kapatmaları halinde 51 haftaya kadar hapis cezası yer alıyor.

Karayolları, demiryolları, limanlar, havaalanları, petrol rafinerileri gibi önemli yerlerde ulusal altyapıya ve anıtlara zarar verilmesi durumunda 12 yıl hapis cezası getiriliyor.

Tasarıda ayrıca polisin durdurma ve arama yetkisi de genişletiliyor. Şüphe etmeksizin durdurma ve arama yetkisi getiriliyor.

Tasarı, resmi makamlarca herhangi bir mahkumiyeti olmayanlar da dahil olmak üzere isimleri belirlenen kişilerin gösterilere katılmasını ve hatta katılım için interneti kullanarak çağrı yapılmasının da yasaklanmasını getiriyor.

Tasarıya karşı 750 binden fazla kişi imza verdi

Tasarıya karşı sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen imza kampanyasına 750 binden fazla kişi imza verdi.

Greenpeace Direktörü John Sauven, tasarıyı “pankartlarımızı da içişleri bakanına yazdırabiliriz” diyerek eleştiriyor:

“Bu yasa tasarısı, hükümete protesto hakkını kısıtlamak için eşi görülmemiş kapsamlı yetkiler veriyor. Nerede ve ne zaman toplanabileceğimizi, kimin toplanabileceğini bakanlar belirleyebiliyorsa ne kadar protesto hakkınız yalan olur… Pankartları içişleri bakanına da yazdırabiliriz.”

Aktivistler, İşçi Partisi’nin yasa Lordlar Kamarası’na geldiğinde reddetme şansına sahip olduğunu söylüyor. İşçi Partisi’nin tasarının tepki çeken maddelerini Lordlar Kamarası’nda anlatıp ikna etmesi halinde tasarının Avam Kamarası’na geri döneceği söyleniyor.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.