Enerjiİklim KriziManşet

Birleşik Krallık Kuzey Denizi’nde petrol ve gaz arama için 100 yeni lisans verecek

0

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak bugün, 2050 net sıfır karbon salımı hedefi doğrultusunda Kuzey Denizi‘nde 100 adet yeni petrol ve doğalgaz arama ve üretme lisansının onaylandığını duyurdu.

Sunak, fosil yakıt kullanımından kaynaklı karbondioksit salımlarının yeni açılacak karbon yakalama tesisleri tarafından yakalanıp Kuzey Denizi’nin altında depolanacağını söyledi. Muhafazakar hükümet, bu hamleyle “ülkenin enerji güvenliğinin güçlendirileceğini, yeni karbon yakalama ve depolama projelerinin ise on binlerce iş yaratacağını ve İngiliz evlerine ve işyerlerine daha uygun fiyatlı ve temiz enerji getirmek için bu bağımsızlıktan yararlanmak” istediklerini söylüyor.

İskoçya‘nın kuzeydoğusundaki Aberdeen kentinde konuşan Sunak,  “Vladimir Putin’in enerjiyi nasıl manipüle ettiğini, arzı nasıl kesintiye uğrattığını ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde büyümeyi nasıl durdurduğunu hepimiz gördük” dedi.

İngiltere’nin 2050’de karbon-nötr hedefine ulaştığı zaman bile enerji ihtiyacının dörtte birinin petrol ve gazdan sağlanacağına dikkat çekiliyor.

İskoç Muhafazakarların lideri Douglas Ross, “Ziyaret, İskoç petrol ve gazını destekleyenlerin Muhafazakarlar olduğunu ve endüstrinin desteklediği net sıfıra giden yolu açık bir şekilde hatırlatıyor” dedi.

Yenilenebilir enerjinin de dahil olduğu “yeşil politikalar”, ülkenin muhafazakar çoğunluğu ve İşçi Partisi içindeki muhalifler tarafından, enflasyonist ortamda ve enerji krizi yaşanırken İngiliz halkına maliyeti nedeniyle bir süredir sorgulanıyor.

Sunak’ın bu son girişimi ise muhalif siyasetçilerle iklim ve çevre aktivistleri tarafından “yeşil yıkama” olarak eleştiriliyor.

Westminster‘daki İskoç Ulusal Partisi lideri Stephen Flynn, BBC‘ye son yıllarda petrol ve gaz fiyatlarındaki artış göz önüne alındığında, herhangi bir yeni ruhsatın iklim ve enerji güvenliğini dikkate alan “kanıta dayalı” bir yaklaşıma sahip olması gerektiğini söyledi. Flynn ayrıca “yaklaşmakta olan iklim felaketinin” de dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Oxfam İskoçya başkanı Jamie Livingstone ise yeni lisansların  “iklim bilimi ve sağduyuya aykırı” olan “kısa görüşlü ve bencilce bir karar” olduğunu kaydetti:  “Eğer bu alanlar gelecekte faaliyete geçerse, düşük gelirli ülkelerdeki hayatları zaten yerle bir olan milyonlarca insana, en az neden oldukları bir krizle  bir başka yıkıcı darbe daha vuracak.”

Yeşiller Partisi de yeni arama ruhsatlarını “mümkün olan en kötü seçenek” olarak nitelendirdi. Karara şüpheyle yaklaştığını belirten Greenpeace‘in bilim ekibi lideri Dr Doug Parr  ise “Bu kararın fosil yakıtların sürekli kullanımına dayanacağını düşünüyoruz” dedi.

İngiliz hükümeti yerel gaz üretiminin ithal sıvılaştırılmış doğal gazın karbon ayak izinin yaklaşık dörtte birine sahip olduğunu ve yeni lisansların Birleşik Krallık arzındaki düşüşü azaltacağını öne sürüyor.

Hükümet, ayrıca Pazartesi günü, biri kuzeydoğu İskoçya’da, diğeri İngiltere’de olmak üzere iki yeni karbon yakalama ve depolama projesine yatırım yapacağını da duyurdu.

Karbon yakalama teknolojisi

Sunak’ın bahsettiği karbon yakalama teknolojisi, ağaç dikiminden, karbondioksiti toprağa çekmeyi sağlayan tarım pratiklerine kadar bir dizi doğal yöntemle, atmosferdeki karbondioksiti azaltmanın basit ve ucuz yöntemleri olarak yıllardır uygulanıyor.

İklim değişikliğinin en kötü olası sonuçlarını yaşamak istemiyorsak, 2050 yılında karbon emisyonunda “net sıfırı” yakalamış olmamız, yani atmosfere saldığımız ve bertaraf ettiğimiz karbondioksit oranını eşitlemiş olmamız gerekiyor.

Bazı endüstriler net sıfır hedefine daha hızlı adapte olabilirken çelik ve çimento fabrikaları ile tarım ve havacılıkta karbonsuzlaşma çok daha zor olduğu için bu noktada devreye karbon yakalama ve depolama teknolojileri giriyor.

Bu teknolojilerle doğrudan fabrikadan veya tarım alanından veya daha sonra havadan karbondioksit emisyonlarının yakalanması hedefleniyor.

Olmayacak teknolojileri bekleyip vakit kaybetmeyin, sistemi değiştirin

İngiltere örneğinde bu karbondioksit daha sonra Kuzey Denizi’ndeki tükenmiş petrol ve doğalgaz rezervuarlarına pompalanıyor ve kadar burada depolanıyor. Bazı bölgelerde de karbon yerin altındaki kayalarda tutuluyor.

Uluslararası iklim kuruluşu Global Witness’ın 2021’de yaptığı araştırmaya göre bu teknolojiler karbon emisyonlarının zamanında azaltılması için güvenilir bir çözüm olmamasının yanında, daha fazla petrol çıkarılmasına da neden olabiliyor.

Emisyonu durdurmanın en iyi yolu ise fosil yakıt kullanmamak.

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.