Bir dönüşüm hikayesi: Galataport

Yıllarca süren tepkilere ve davalara rağmen inşa edilen Galataport'un ve onunla birlikte kentin göbeğinde gerçekleştirilen dönüşümün izini sürdük.

Video haber: Hakan TOSUN

*

Onlarca yıl tartışmalara neden olan, kent plancıları tarafından Karaköy’ün çehresini değiştirdiği ve teknik açıdan sorunlar içerdiği için eleştirilen, üzerine davalar açılan Galataport Projesi’yle gerçekleştirilen dönüşümün izini sürdük.

Söz konusu dönüşüm yalnızca fiziksel olarak bir yapı değişikliğini ifade etmiyor; aynı zamanda bölgeyi ziyaret eden kitleyi, bu kişilerin sosyo ekonomik durumunu, bölgedeki ticareti ve ulaşımı da içerisine alan genel olarak bir dönüşümü ifade ediyor.

Şehir Plancıları Odası Başkanı Yrd. Doç. Dr. Pelin Pınar Özden, bölgenin tarihini şöyle anlatıyor:

“Burası aslında 12’nci yüzyıldan itibaren oluşmuş bir alan. Galata, Karaköy bölgesinin bir parçası. İçerisinde Nusretiye Cami’den Ford fabrikasına kadar, 1900’lü yılların başında yolcu salonu, paket postanesi yapılmasına kadar, 1950’lilerde Menderes döneminde Salıpazarı antrepolarının yapılmasına kadar giden bir tarihi var.”

Galataport projesinin gündeme gelmesi ise 2000’li yılların başlarına tekabül ediyor. Özden, bu sürece ilişkin ise şunları aktarıyor:

“O dönemde Salıpazarı antrepolarının bulunduğu yer çok başı boş bırakılmış bir alandı. O dönemki projede aslında teknik açımdan sorunlar içeriyordu. Ve biz bu projeyi dava ettik. Proje iptal oldu fakat iptal olma sebebi bizim teknik gerekçelerimiz olmadı. O dönemde alan statüsünde bir değişiklik gerçekleşti ve burası özelleştirme kapsamına alındı.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapılan proje bu dönemde iptal olduktan sonra Özelleştirme İdaresi projenin hazırlıklarına başladı. Bu süreçten sonra 2010’lu yıllarda özelleştirme kapsamında projenin şirketlere devri gerçekleştirildi.

TMMOB İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen ise bu özelleştirme aşamasında yürütülen mücadeleyi şöyle anlatıyor:

“Burada yapılacak olan bir özelleştirme projesinin kamu yararı açısından hem tescilli yapıların silüetini kapatmak, hem de kıyıyı olduğu gibi kamuya kapatmayla sonuçlanacağını ifade edip bunun üzerinden bir mücadele sürdürdük.”

Yılların ardından Galataport tüm tartışmalara ve tepkilere rağmen bir gerçekliğe kavuşturulmuş durumda. Peki bu nasıl bir gerçeklik? Özden bu gerçekliğe şöyle ışık tutuyor:

“Bize şunu gösteriyor ki; bir kamusal alan, özelleştirilerek halkın elinden alındı.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Göç sonrası ‘yeniden çiçeklenenler’ İstanbul’da buluşuyor

Galata Postane'de düzenlenecek 'Rebloom: İstanbul'da Göç Sonrası Mekanlar ve Sanatsal karşılaşmalar' festivali, 5-7 Aralık tarihlerinde izleyicilerle buluşacak.

Gözaltına alınan gazetecilerden ikisi tutuklandı, 10 haberci ‘adli kontrol’ şartıyla serbest

Eskişehir merkezli operasyonlarda gözaltına alınan gazetecilerden Bilge Aksu ve Mehmet Uçar tutuklandı. Gözaltına alınan diğer haberciler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Botsvana’da ölen 350 filin iklim kaynaklı su zehirlenmesine maruz kaldığı düşünülüyor

Uydu veri analizleri, 2020'deki kitlesel ölümlerin ardında yosun patlamalarının olabileceğini gösteriyor.

‘Yurttaş İnisiyatifi’, ekokırımın suç sayılması için açılan davaya destek bekliyor

Ekokırımın suç olarak yasalaşması için Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde yurttaşların açtığı davanın duruşması 5 Aralık'ta, saat 11.00'da görülecek.

İspanya’dan aşırı hava olaylarına karşı işçilere dört günlük ‘iklim izni’

Yeni yasaya göre, olası bir iklim veya meteorolojik tehdit durumunda insanlardan evde kalmaları istenirse, işçiler dört gün ücretli izin alabilecek.

EN ÇOK OKUNANLAR