İklim KriziManşet

Bilim insanları uyardı: Yaz ‘tehlike mevsimine’ dönüştü.

0

Yazan: Kate Yoder

Yeşil Gazete için çeviren: Özge Altaş

***

Yaz, bin yıl veya daha uzun süredir çoğunlukla aynı. 900 yılı civarında, eski İngilizce konuşanlar zaten daha sıcak aylar için “sumor” kelimesini kullanıyorlardı. Bazıları, “summer” kelimesinin muhtemelen, bugün Avrupa ve Hindistan‘da konuşulan birçok dilin atası olduğuna inanılan tarih öncesi Hint-Avrupa dilini konuşulduğu 4.000 yıl öncesinde duyulan versiyona yakın olduğunu söylüyor.

Fakat yaz artık eskisi gibi değil. Mevsim, o kadar çok ısınıyor ki yeni bir isim koymanın zamanı gelmiş olabilir: Tehlike mevsimi.

Union of Concerned Scientists‘in (Endişeli Bilim İnsanları Birliği) yeni kampanyasının bir parçası olan bu ifade, Amerika Birleşik Devletleri‘nde felaket çanlarının çaldığı mayıstan ekime kadar olan dönemi ifade ediyor. Bu aylar boyunca, ülke genelinde insanlar hala havuzlara atlıyor ve sahile gidiyorlar, ancak artan bir şekilde sıcak dalgalarından zarar görüyorlar, orman yangınlarından kaçıyorlar, dumanlı hava soluyorlar ve kasırgalar yaklaştıkça tahta çakarak evlerini korumaya çalışıyorlar.

Sıcaklık, diğer aşırı hava koşullarından daha fazla insan öldürüyor

Kasırgalar ve normalin üzerinde orman yangını gerçekleşeceğini gösteren tahminlerle bu yazın başka bir tehditkar yaz olacağı öngörülüyor. Başlangıç olarak, sıcak dalgası hafta sonu Güneybatı’yı kavurdu ve birçok şehirde sıcaklık rekorları kırıldı. Sıcaklıklar Denver’da 38 C’ ye ulaştı ve Phoenix havaalanında 45,5 C’ ye kadar yükseldi.

Union of Concerned Scientists’de iklim bilimcisi olan Kristy Dahl, “İklim değişikliği bu tür olayların çoğunu çok daha tehlikeli bir yöne taşıdı” diyor:  “Bu sezonu ve buna nasıl tepki vereceğimizi düşünürken, ‘tehlike mevsimi’ ifadesi uygun görünüyordu.”

Örneğin, sıcaklığın ABD’de her yıl ortalama olarak diğer aşırı hava koşullarından daha fazla insanı öldürdüğünü düşünün. Her yaz, yaşlı yetişkinler evlerinde klima olmadan ölüyor ve genç sporcular kavurucu sıcaklıklarda antrenman yaparken sıcak çarpmasından ölüyor. Bu tür ölümlerin önlenebileceğine dikkat çeken Dahl, “tehlike mevsimi” çerçevesinin, insanların yaz tehditlerini kavramasına daha iyi yardımcı olacağını umuyor: “Çünkü bu tehditleri kavrarsanız, bu konuda bir şeyler yapmaya başlayabilirsiniz.”

Bu, Dahl’ın “yaz” kelimesini değiştirmek ya da dondurma külahlarınızı veya kumsaldaki günlerinizi çalmak istediği anlamına gelmiyor: “Biliyor musun, yazın neşesi elimizden alınıyormuş gibi hissetmek bizi biraz zorladı.”

Sıcak havaya yönelik kültürel bir sevginin, insanların mevsimin tehlikelerini gözden kaçırmasına neden olması mümkündür, ancak bazıları için bu güneşli tutum değişiyor. Batı ABD’nin çoğunda olduğu gibi, Dahl’ın Kaliforniya‘da yaşadığı yerde yaz, bir korku duygusuyla birlikte gelen yangınlar ve dumanlar anlamına geliyor: “Bu, yaz başlangıcına daha gençken yaklaşımımdan çok farklı hissettiriyor, o zamanki hislerim ‘Hadi hava sıcak, barbekü yapalım!’ idi.”

Yaz için yeni isim, Union of Concerned Scientists’in bir diğer analisti olan Erika Spanger-Siegfried tarafından öne sürüldü. Kuruluş, geçen hafta blog gönderisinde ve sosyal medyada bu ifadeyi tanıttı ve ekip, sıcak mevsim felaketleri meydana gelirken bu ifadeyi kullanmaya devam etmeyi planlıyor. 50 eyaletin hepsinin bu yaz alışılmadık derecede yüksek sıcaklıklar yaşaması bekleniyor ve Batı’nın çoğunda uzun süreli kuraklık sebebiyle bu tehditler elektrik şebekesini zorlayabilir ve elektrik kesintilerine yol açabilir.

Afetler birleşiyor

Pek çok iklim tehdidi, tehlike mevsiminin dışında da pusuya yatmış durumda. Kasım ayında Washington eyaletini ve Britanya Kolumbiyası‘nı vuran, karayolları üzerinde toprak kaymalarına yol açan ve binlerce kişiyi tahliye etmeye zorlayan yıkıcı selleri düşünün. Yazı, özellikle tehdit edici yapan şey, afetlerin birbirleriyle birleşme biçimleri.  Örneğin Meksika Körfezi’nde, büyük kasırgalar, tam yaz sıcağı dalgaları başlarken, elektrik ve su hizmetlerini devre dışı bıraktı. “Hayatlarını yeniden kurmaya çalışan insanlar, bunu tehlikeli derecede sıcak koşullarda, soğutmaya ve suya erişimi olmayan ortamlarda gerçekleştirmeye çalışıyor” diyor Dahl.

Aşırı sıcaklıklar daha sık hale geldikçe ve fırtınalar güçlendikçe, “bir sıcak  dalgası ile büyük bir kasırganın çakışma olasılığı giderek artıyor.”

Sıcaklıkların 7 Haziran 2022’de 115 derece F’ye yükseldiği Hindistan’ın Uttar Pradesh kentinde insanlar kavurucu sıcakta yürüyorlar. Fotoğraf: Ritesh Shukla / NurPhoto

“Tehlike mevsimi” ifadesini kullanmanın ardındaki düşüncenin bir parçası, insanların iklim krizini azımsamalarını zorlaştırmak. Cleetus, “Açıkça söylemek gerekirse, 10-15 yıl önce, iklim değişikliği hakkında konuştuğumuzda insanları korkutmak istemedik. İnsanların bilimi anlamalarını ve gerçekten sonuçları anlamaya davet edilmelerini istedik. Şimdiyse dünyaya salmış olduğumuz şeyden korkuyoruz, ürküyoruz” ifadelerini kullanıyor.

George Mason‘ın İklim Değişikliği İletişim Merkezi direktörü Edward Maibach, “tehlike mevsiminin”, insanların tekrar eden felaketlere tepki vermek yerine hazırlanmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olmak için yararlı bir çerçeve olarak gördüğünü söylüyor. Grist‘e yazdığı bir e-postadaki ifadeleri şöyle: “Tehlikeli mevsimlerin uzadığını bilmek, umarım insanlara, işletmelere ve hükümetlere değer verdikleri ve bağımlı oldukları şeyleri korumak için şimdi harekete geçme ihtiyacını fark etmelerinde yardımcı olacaktır.”

Dahl, toplulukların afetleri atlatmasına yardımcı olacak çabaları koordine edecek ve insanları korumak için politikalar uygulayacak bir “ulusal dayanıklılık stratejisi” çağrısında bulundu. Bu, Batı’da yangın tehlikesini azaltmak için evlerin etrafında tampon alan gerektiren bina kodları ve açık hava çalışanları için ulusal ısı koruması ve dumandan koruma standartları anlamına gelmekte. “Yerel olarak yapılabilecek çok şey var,” diyor bilim insanı: “Ama aynı zamanda çok daha büyük ölçekte düşünmemiz gerekiyor.”

Makalenin İngilizce orijinali

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.