Editörün SeçtikleriKentManşetUncategorized

Belediyenin balık haline ‘hukuka aykırı’ kararı: Özel hayata saygı hakkı ihlal edildi

0

Haber: Serap CÖMERTOĞLU İŞCAN

*

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Balık ve Su Ürünleri Toptancı Hali’nin civardaki konutlara zarar verdiği ve hukuka aykırı yapıldığı gerekçesiyle açılan dava sonuçlandı.

Anayasa Mahkemesi’nin, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği yönünde verdiği kararının ardından, Tekirdağ 1.İdare Mahkemesi de hal projesinin hukuka aykırı olduğuna, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı olmadığı gerekçesiyle hal projesinin iptal edilmesine hükmetti.

Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kamu görevlileri ve özellikle projeyi yürüten dönemin Fen İşleri Daire Başkanlığı’nın kanuna uymayarak görevi ihmal ve mala zarar verme suçu işlediği belirtiliyor.

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından  2021’de Süleymanpaşa ilçesi Barbaros Caddesi‘nde hizmete açılan ‘Balık ve Su Ürünleri Toptancı Hali Projesi’yle ilgili, yapım ve işletme sürecinde civardaki konutlarda meydana gelen çatlaklar, koku ve bölgedeki yaşam kalitesinin düşmesi nedeniyle mahalle sakinleri tarafından dava açıldı.

‘Sermaye ve güç değil, vatandaş düşünülmeli’

Kapasite artış projesi kapsamında mahkeme kararlarına uymadan yasa dışı şekilde denizi dolduran Ceyport Limanı’nın karşısında, aynı hukuksuzluk ile balık hali projesinin yer aldığını söyleyen bölge halkı,  sermaye ve gücün değil vatandaşın düşünülmesi çağrısında bulunuyor.

Türkan İzgi

Hal yapımının iptaline ilişkin dava açan ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Şükran İzgi’nin kızı Türkan İzgi, balık hali nedeniyle maddi ve manevi olarak zor durumda kaldıklarını aktarıyor.

Balık ve Su Ürünleri Hali projesi nedeniyle bölgede yaşayan vatandaşların canı tehlikeye atıldı, çevresel zararlar dikkate alınmadan projeye devam edildi,  özel mülklere ait ağaçlar ve bahçeler yok edildi. Bizler de hak mücadelemize ilişkin tüm hukuksal işlemleri gerçekleştiriyoruz

‘Hukuka aykırı işlem’

2015’te Balık ve Su Ürünleri Toptancı Hali’ne ilişkin Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı aldığını ve 2017’te çalışmalara başladığını belirten İzgi, inşaat sırasında şahsi mülklerine izinsiz şekilde girilerek hukuka aykırı işlemler yapıldığına dikkat çekiyor.

İnşaat sırasında çevredeki konutlar hasar gördü

2017 yılında Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı’nın iptal edilmesi ve belediyenin takdir yetkisini kötüye kullandığı, ÇED kararı yükümlülüklerinin yerine getirilmediğine ilişkin dava açtıklarını ve reddedildiğini anlatan İzgi, şunları anlatıyor:

“Hukuki yönden hak mücadelemize devam ederken, inşaat çalışmaları da devam etti ve gerekli önlemler alınmadı. İstinat duvarı inşaat çalışmalarından önce yapılması gerekiyorken,  aylarca uçurumun kenarında oturmak zorunda kaldık.

Evlerimizde kaymalar ve çatlaklar meydana geldi. Kamulaştırma yapılmadan bahçelerimizden içeriye girildi. 2017 yılından bu yana evde tehlike içerisinde yaşıyoruz. Bizim kendi sınırlarımız içerisine girilerek maddi ve manevi olarak zarara uğrattılar. Arsalarımıza girilmesini, işlem yapılmasını engellemek istediğimiz zaman çevik kuvvet çağırılarak insanlar güvenlik gerekçesiyle evlerinden zorla çıkarıldı ve istinat duvarı yapıldı. Fakat, istinat duvarı şu anda bizi koruyacak durumda değil. Bizim binalarımız yıkılma tehlikesi yaşıyor, büyük derin çatlaklarımız söz konusu.”

Belediyeye suç duyurusunda bulunuldu

Mücadeleyi sürdüreceklerini ve haklarını savunacağını belirten İzgi, Büyükşehir Belediyesi’ne de suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.

Dönemin Fen İşleri ve Proje Etüt Daire Başkanı’nın, vatandaşın mülküne tecavüz eden, hukuka uygun olmayan projeyi diretmesi ve konut sahiplerine yönelik tavır ve söylemleri nedeniyle bölge sakinleri tarafından eleştirildiğini söyleyen İzgi, kamu görevlileri hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu aktardı.

Belediye karara uymadığı takdirde suç işlemiş olacak

Sürece ilişkin açıklamada bulunan davacı Şükran İzgi’nin avukatı Mert Elekçi ise Büyükşehir Belediyesi’nin karara itiraz ederek İstinaf Mahekemesi’ne başvuruda bulunsa dahi İdare Mahkemesi’nin yatırım iptal kararını uygulamak zorunda olduğuna dikkat çekiyor.

Söz konusu karara uyulmadığı takdirde Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin suç işlemiş olacağını aktaran Elekçi, hukuki tüm işlemlerin yapılacağını belirtiyor.

Balık ve su ürünleri halinin yıkılması gerektiğini söyleyen Avukat Elekçi, projenin aynı zamanda yapım şeklinin, bölgedeki vatandaşların arsasına olan tecavüzü, koku durumu, konutlara çok yakın olması, itfaiye yolu gibi imar sorunlarını barındırması gibi sebeplerden dolayı birçok alanda şikayet oluşturduğunu belirtiyor.

Vatandaşların hakları ihlal edildi

Öte yandan konutlardaki bahçe sınırlarının ve ağaçların yok edilmesi nedeniyle açılan kamu davasında, müteahhitin yargılanması devam ediyor.

Fakat, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin kamu görevlileri ve özellikle projeyi yürüten dönemin Fen İşleri Daire Başkanının, görevlerini ihmal edip, açıkça kanun ve yönetmeliklere uymayarak bölgedeki vatandaşların haklarını ihlal etmiş olduklarından dolayı haklarında verilen takipsizlik kararının ise hukuka aykırı olduğu kaydediliyor.

‘Özelleştirme idaresinden balık hali yapılma şartıyla devredildi’

Balık ve Su Ürünleri Toptancı Hali’nin yapımına ve dava süreçlerine ilişkin bilgiler veren Elekçi, şunları paylaşıyor:

“2006 ‘da Tekel İçki Fabrikası’nın özelleştirilmesi ile birlikte Süleymanpaşa ilçesi Barbaros Caddesi üzerinde bulunan söz konusu parsel, Özelleştirme Daire Başkanlığı tarafından Tekirdağ Belediyesi’ne balık hali yapılması şartıyla devredildi. Tekirdağ’ın 2014’te büyükşehir statüsüne geçmesi ile birlikte balık hali yapılmasına ilişkin 2015’deTekirdağ Büyükşehir Belediye Meclis Kararı alındı.”

Yanlış ve hukuka aykırı projelendirme yapıldı

Adliye binası ve konut alanlarının içinde kalan bölgede, 2017’de balık halinin inşaat çalışmalarına başlandı. Bu süreçte, su ürünleri halinin, koku, yakınlık gibi çevre sorunları oluşturacağı, ‘meskenlerin yanına balık hali yapılamaz yönetmeliği’ne aykırı olduğu, ÇED sürecinin işletilmemiş ve doğru bir etüt raporu dahi hazırlanmamış olduğuna ilişkin İdare Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesi’nde açılan davalar reddedildi.

Bunun üzerine Şükran İzgi, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, özel yaşama ve sağlıklı bir şekilde yaşama hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

İdare ve İstinaf Mahkemeleri, iddialara ilişkin değerlendirme yapmamış

AYM’nin gerekçeli kararında ise İdare ve İstinaf Mahkemelerindeki davanın reddedildiği yargılama sürecine ilişkin şu ifadeler dikkat çekti:

“Somut olayla ilgili olarak açılan tespit davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, belediye tarafından hafriyat çalışması yapılırken herhangi bir emniyet ve kazı önleminin alınmadığı, komşu parsele ait duvarın bir kısmının yıkıldığı ve yağışlı havalarda komşu parseldeki bağımsız bölümlerin zarar görebileceği belirtilmiştir. Derece mahkemelerince başvurucunun esaslı iddialarına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış, özenli bir yargılama yürütülerek anayasal standartları karşılayan nitelikte ilgili ve yeterli gerekçelere yer verilmemiştir.”

‘Kamusal makamların üzerine düşen pozitif yükümlülüklerini yerine getirme’

Kararda, tespitler kapsamında özel hayata saygı hakkı bağlamında kamusal makamların üzerine düşen pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediği sonucuna varıldığı kaydediliyor.

Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Tekirdağ İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.

AYM’nin kararının ardından davayı tekrar inceleyen Tekirdağ 1. İdare Mahkemesi, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi’nin  su ürünleri ve toptancı hali kararının hukuka ve yönetmeliğe aykırı olduğuna, ÇED kararının olmadığına ve hal yapılması işleminin iptal edilmesine hükmetti.

Kamu görevlileri hakkında görevi ihmal etme suçu kapsamında da soruşturma yürütülmesi gerektiğini anlatan Avukat Elekçi, görevi ihmal ve mala zarar verme suçları sebebiyle kamu davası açılması talebinde bulunulduğu bilgisini paylaştı.

You may also like

Comments

Comments are closed.