TürkiyeEditörün SeçtikleriEnerjiManşet

Belarus nükleer santraliyle alarm veriyor: Akkuyu potansiyel bir felaket!

0

Belarusun Ostravets Nükleer Santrali‘nde meydana gelen arıza 50 kilometre mesafedeki komşusu Litvanya‘da hükümet yetkililerince halka acil gıda, su ve şeker stoğu yapmasına neden oldu. Uzmanlara göre bu arızanın Türkiye’de Rosatom tarafından inşasına devam edilen Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali‘nde kullanılacak olan VVER1200 reaktör tipinde meydana gelmesi ihtimali de yüksek.

Litvanya’dan stok çağrısı

Belarus’ta 4 Kasım 2020 tarihinde  operasyona başlatılmış olan Ostravets Nükleer Santrali’nin birinci reaktörü elektrik iletim hatlarında oluşan bir problem nedeniyle devreden çıkarılmış tekrar devreye alındıktan bir ay sonra ise bu kez soğutma suyu sistemde bir arıza meydana gelmişti.

Konuyu takip eden nukleersiz.org koordinatörü ve Yeşil Gazete yazarı Pınar Demircan‘a göre bu olay nükleer santrallerin kaza boyutundaki riskinin bir kez daha düşünülmesi için önemli bir fırsat sunuyor.

Meseleyi “Olayın Akkuyu’da altyapı ekipman çalışmalarına devam edilmekte olan reaktör tipinde meydana gelmiş olması Türkiye’de de teknik aksaklıklar yaşanacağını gösteriyor” şeklinde değerlendiren Demircan, bu reaktör tipinde yaşanan diğer sorunlara da dikkat çekti.

Ostravets Nükleer Santrali

‘330 Tonluk Reaktör basınç kabını düşürdüler’

Operasyona geçirildiğinden beri bir ay içinde toplam iki defa arıza nedeniyle devreden çıkarılan Ostravetz Nükleer Santrali’nin VVER1200 tipindeki bu reaktörünün inşa süreci de önemli sorunlara işaret ediyor. 

330 tonluk basınç kabı taşınması sırasında dört buçuk metreden yere düşürüldüğünü ve Belarus’taki yetkililerin yere düşürülen ekipmanın iadesini talep ederek  yenisini istediğini hatırlatan Demircan şunları ifade etti:

Belarus’un Ostravetz Nükleer Santrali’nde meydana gelen son arızalar dünya genelinde nükleer karşıtlarının küresel bir değerlendirme yapmasını gerektirdi. Anladığım o ki  2016 yılında Belarus’taki montaj esnasında düşürülen bu reaktör basınç kabını da Akkuyu özelinde ayrıca dert edinmeliyiz.”

 ‘Rus ruletinden farksız

‘Rosatom’un VVER1200 tipi reaktörünün müşterileri arasında Finlandiya, Macaristan, Bulgaristan, Mısır varken uluslarası nükleer karşıtları arasında yere düşürülen bu basınç kabının hangi ülkede kullanılacağı sorusu ortada duruyor’ diyerek durumun Rus ruletinden farksız olduğunu söyleyen Demircan, Akkuyu’daki ikinci reaktöre yönelik kor tutucunun montajının yapıldığının ve süreçte hızla ilerlendiğinin altını çizdi.

Devletler olayları gizleme eğiliminde

Demircan, yaşanan bu olayın Belarus Enerji Bakanlığı tarafından uzunca bir sürece reddedildiğini fakat Belarus’ta güçlü bir nükleer karşıtı kampanya yürüten Rusya’daki Toplumsal Ekoloji Birliği‘nin haklı baskısına dayanamayarak kabul edildiğini belirtti:

Burada şunu görüyoruz. Gerek devlet olsun gerekse devletle işbirliği içindeki şirket yetkilileri olsun, nükleer santralde meydana gelen kaza haberlerini her türlü olumsuzlukları gizleme eğilimine kaçınılmaz şekilde girmekteler. Aksi halde bu şekilde bir güvenlik açığının oluşması tüm iktidarlar için tehdite dönüşebilir.”

‘Kurulduğunda çok geç olacak’

Demircan, Akkuyu nükleer güç santralinde de bulunan bu reaktör tipinde yaşanan olayın bizleri daha da ilgilendirmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

Nükleer santraller söz konusuysa dünya genelinde bir mücadele kuşkusuz şart. Ne var ki bir ülke sınırları dahilinde belli yasaların çatısı altında kurulmakta olan nükleer santrallere karşı önce o ülkenin yurttaşlarının karşıtlığı sergilemesi gerekiyor. Bu açıdan ülkemizde inşasına devam edilen bir reaktör varken bu sorumluluk da hepimizin diyebiliriz. Çünkü yarın o yağmurdan hepimiz kaçacak, o toprakta o ekosistemde yetişen gıdayı tüketmekten hepimiz korkacağız. Bugün pandemi şartlarında öngöremeyeceğimiz şekilde eve kapanmak zorunda kalabiliyoruz ancak bir nükleer felaket halinde yıllarca bu korkunun katmerlisini  yaşayacağız. Özetle, Türkiye’de inşa edilen ve edilmesi planlanan nükleer santrallerle ilgili olarak hareketli gündemimiz içinde özel bir alan açarak bununla ilgilenmemiz şart. Zira iklim krizi çağında dünya genelinde nükleer santrallerden vazgeçilmesi elzemken tersine bir de başka yeni nükleer santrallerin kurulmasının da önünün açılması anlamına gelecek.”

2023’te operasyona başlayacak

2010 yılında Rusya ile imzalanan hükümetlerarası anlaşmaya göre Mersin Akkuyu’da Rusya devlet şirketi olan Rosatom tarafından inşasına devam edilen nükleer santralin ilk reaktörünün 2023 yılında operasyona başlatılması planlanıyor.

Akkuyu sahası Rusya’yla imzalanan hükümetlerarası anlaşma sonucu Rosatom‘a bağlı Atomstroyexport‘a teslim edilmişti. 

More in Türkiye

You may also like

Comments

Comments are closed.