Bartın’da köpeğe tecavüz davasının ilk duruşması bugün görülecek

Temmuz ayında M.D. isimli kişinin Bartın Kayadibi Çavuş Köyü’nde bir vatandaşın sorumluluğu altındaki bir köpeğe tecavüz etmesi üzerine tutuklanan ancak yedi gün sonra serbest bırakılan M.D.’nin ilk duruşması, bugün saat 09.45’te Bartın 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Bazı hayvan hakları ve cinsel şiddetle mücadele veren dernek ve kuruluşlar davaya müdahale taleplerini mahkemeye iletecek.

‘Fiilin cinsel şiddet olduğu gerçeğini değiştirmez’

Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği, Bartın Çevre Kültür ve Doğal Varlıkları Koruma Derneği, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi, Burak Özgüner Hayvan Hakları Çalışma Merkezi, Hayvanları Koruma, Kurtarma ve Yaşatma Derneği (HAYKURDER), Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı, Yunuslara Özgürlük Platformu ve Vegan Türkiye Derneği tarafından davayla ilgili bir açıklama yapıldı. Açıklamada, tecavüze maruz bırakılan canlının insan olmamasının failin uyguladığı haksız fiilin cinsel şiddet olduğu gerçeğini değiştirmediği vurgulandı:

Hayvanlara yönelik fiziksel ve cinsel şiddetin, insanlara yönelik şiddet gibi yargı önünde hükme bağlanması gerekmekte iken maalesef ülkemizde mevcut yasal mevzuat eliyle hayvanlar birer eşya muamelesi görmektedirler. Hayvanlara yönelik tecavüz ve fiziksel şiddetin bu kadar çok olduğu ülkemizde, şiddete yönelik bir düzenleme yapılmaması, hayvanlara işkence edenlerin yeterli cezaları almamaları kabul edilemez. Bizlere göre, bir hayvana yapılan işkence, cinsel şiddet, tecavüz; yaşam hakkı ve beden dokunulmazlığı gibi birçok hakkın acımasızca gasbıdır. Dolayısıyla psikolojik, sosyolojik ve daha birçok açıdan üzerinde durulması gereken bir utanç olayıdır. Söz konusu olan canlının insan olmaması, sanığın uyguladığı haksız fiilin cinsel şiddet olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Türkiye’de tecavüz edilen hayvanlar arasında ineklerin, koyunların, tavukların, ördeklerin, köpeklerin, atların ve daha birçok hayvanın olduğu da toplumun tüm kesimlerince bilinen ancak hasır altı edilen bir gerçekliktir.”

Görsel: Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği

‘Cezalar ertelenebiliyor’

Açıklamada, Hayvanlara cinsel şiddet suçlarında verilen cezaların yetersiz olduğuna, faillere verilen hapis cezalarının ertelenebildiğine ya da para cezasına çevrilebildiğine dikkat çekildi:

Tecavüzcü fail, eğer sokakta yaşayan bir hayvana tecavüz ediyorsa önceden bunun cezası, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre sadece 625 TL iken, bu yıl bir süre önce yapılan değişiklikle, ‘’Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır’’ hükmü getirilmiş, hayvana yönelik cinsel şiddetin cezası bir nebze olsun arttırılmış, adli ceza düzenlemesi yapılarak kamu vicdanı rahatlatılmak istenmiştir. Ancak şüphesiz hayvanların yaşamı ve güvenliği için bu yeterli değildir, çünkü mevcut durumda faillere verilen hapis cezaları ertelenebilmekte, para cezasına çevrilebilmektedir. Devletin de bu suçun önlenmesi ile ilgili yaptığı hiçbir önleyici/koruyucu çalışma bulunmamaktadır.

Hayvana yönelik cinsel saldırı da bir suçtur ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan nitelikli cinsel saldırı hükümleri gibi değerlendirilmelidir. Tecavüz fiilinin yarattığı ızdırap ve zarar herhangi bir meblağ ile giderilemeyecek kadar büyük ve derindir. Türkiye Cumhuriyeti ulusal mevzuatı, bizler gibi yaşam hakkı ve beden dokunulmazlığı hakkı olan hayvanlara, eğer bir koruyucuları var ise sadece birer mal muamelesi yapmaya maalesef devam etmektedir. Toplumun her kesiminde kendini gösteren cinsel şiddet, bir iktidar kurma aracı olarak devlet politikaları tarafından beslenmekte; tecavüzcü erkekler, ‘iyi hal indirimi’ adı altında, tecavüze adeta teşvik edilmektedir.”

‘Cezanın alt limitinin üç yıl olmalı’

Ayrıca açıklamada, hayvana yönelik cinsel şiddetin “cinsel ilişki” ya da “cinsel davranış” olmadığına vurgu yapılırken, hayvana yönelik cinsel istismar ve saldırıyı gerçekleştirenlerin hapis cezası ile cezalandırılması, cezanın para cezasına çevrilmemesi ve cezada ertelemeye gidilememesi için, cezanın alt limitinin üç yıl olarak belirlenmesi gerektiğine işaret edildi.

Dernek ve kurumlar açıklamalarını, “Tecavüzü ve tecavüzcüyü her defasında aklama eğiliminde olan bu şiddet ve cinnet sarmalında yaşamaya mecbur değiliz! Diğer cinsel şiddet davalarının takipçisi olduğumuz gibi, bu davanın da sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” sözleriyle bitirdi.