Dün 82 yaşında yaşamını kaybeden usta gazeteci, yazar, tiyatrocu Aydın Engin, bugün sevenlerinin katılımıyla Çengelköy Mezarlığı‘na defnedildi.
52 yıllık meslek hayatına sığdırdığı çok sayıda haber, röportaj ve kitaplarıyla; ustalığı ve kendine has üslubuyla Türkiye basınında iz bırakan Aydın Engin’in defin törenine çok sayıda gazeteci meslektaşı, milletvekili, yazar ve seveni katıldı.
Engin’in bir tören istemediğini belirten eşi yazar Oya Baydar, duygularını şu sözlerle ifade etti:
“Aydın’ın bu kadar sevildiğini bilmiyordum, birileri herhalde ona kızıyordur diye düşünüyordum. Böyle bir sevgi seliyle uğurlandığını görse memnun olurdu. Duyurmak, tören yapmak istememişti ama bunu görse çok hoşlanırdı. Herkese gerçekten çok teşekkür ediyorum.”
Aydın Engin'i son yolculuğuna uğurladık
Eşi Oya Baydar: Kendisi görseydi, duysaydı ve hissetseydi dünden beri ne kadar sevgi seli içinde uğurlandığını, herhalde bundan memnun olurduhttps://t.co/jglIQO2GHq pic.twitter.com/oCZy3pQqXY
— T24 (@t24comtr) March 25, 2022
Cenazeye katılanlardan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Aydın Engin gibi bir gazetecinin gazeteciliğini sorgulamak ne bu iktidara ne de bugünün mahkemelerine düşmezdi. Genç gazeteciler de Aydın Engin’i unutmasınlar ve o yoldan yürüyemeye devam etsinler” dedi.
Engin, Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin “FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla başlatılan soruşturmada yargılanmıştı. Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulunun başına, gazetenin yazar ve yöneticilerinin tutuklu yargılandığı davada aleyhte tanıklık yapan ve Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet dilekçesi de yazdığı ortaya çıkan Alev Coşkun’un yönetime gelmesinin ardından Engin, Cumhuriyet’ten ayrılarak T24‘te köşe yazarlığına dönmüştü.
Duayen gazeteci Aydın Engin’in acı kaybının ardından, gazetecilik ve edebiyat çevrelerindeki sevenleri, acılarını ve taziyelerini paylaştı.
Sebat Apartmanı’nın önünde, mahkeme koridorlarında, Agos yazı işlerinde, Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü denilen her yerde görmeye alıştığımız o muzip gülümsemesini çok özleyeceğiz.
Aklını, fikrini, sükûnetini ve neşesini kalbimizde saklayacağız. pic.twitter.com/4lRkoZ8Abl
— Hrant'ın Arkadaşları (@hrantinarkdslri) March 24, 2022
Değerli dostumuz gazeteci yazar Aydın Engin’i kaybettik. Çok üzgünüz… pic.twitter.com/RMc4qaSt2x
— Can Yayınları (@canyayinlari) March 24, 2022
https://twitter.com/sahmetsahmet/status/1506995289697177600?s=20&t=RB_KOKW4ELZtJJZIjwAWhg
Aydın Engin’in gidişi ayrı bir acı, ömrü boyunca bu ülkeye güzel günlerin geldiğini göremeden gidişi ayrı acı. O da bu iktidardan alacaklı gitti. pic.twitter.com/vqdypfEkLw
— İrfan Aktan (@irfanaktans) March 24, 2022
Cumhuriyet’te çalıştığım yıllardaki en büyük kazanımlarımdan biri onu tanımış olmaktı. Çok sevgili Aydın Engin Ağabeyimizi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Türk basınının en özgün kalemlerinden ve en iyi gazetecilerinden biriydi, çok büyük bir kayıp, hepimizin başı sağolsun. pic.twitter.com/dgyL9iAYwL
— ipek yezdani (@ipekyezdani) March 25, 2022
Aydın abiyi (Engin) kaybettik
Nur içinde yatsın
Başımız sağolsun pic.twitter.com/kTS2FirJSu— rusen cakir (@cakir_rusen) March 24, 2022
Aydın abiyi kaybettik… Mekanı cennet olsun…
NOT: Onu 2016'da bir kez daha hapsettirmek isteyen ihbarcıları asla unutmayacağız.https://t.co/YbhiBb9CGe— Bülent Mumay (@bulentmumay) March 24, 2022
Aydın Engin, piyasa standartlarının çok dışında, genç gazetecilerin mesleki heyecanlarının hep yanı başında yaşadı gazeteciliği. Aramızdan ayrılmasıyla sadece zeki ve kıvrak bir kalemi yitirmedik, derinden çürüyen basın dünyamızda mesleğimizin insani özlerinden birini de yitirdik https://t.co/4Hwmnh6bHH
— Fatih Polat (@fpolat69) March 24, 2022
Dostumuz, meslektaşımız, büyüğümüz Aydın Engin’i kaybettik. Son yazısında 'Kendimi nadasa bırakıyorum' demişti. Öğrencileri olarak bizler de Tırmık olup tohumları yeşerteceğiz, yolundan yürüyeceğiz.#AydınEngin pic.twitter.com/mhaXJ4UmIx
— DİSK Basın-İş (@diskbasinis) March 24, 2022
Muzip gülüşünü, bize takılmalarını, telefonu açarken “Oya’nın özel kalemi buyrun efendim” demesini, insana güven veren, merak etmeyin ben buradayım diyen sımsıcak bakışlarını çok özleyeceğim.
Huzur içinde uyu sevgili Aydın Engin.— nesrin nas (@Nesrinnas) March 24, 2022
Aydın Engin 8 Mart’ta geçirdiği bir ameliyat sonrasındaki komplikasyon nedeniyle 16 gündür yoğun bakımda tedavi görüyordu.
Aydın Engin kimdir?
Yarım asırı aşan gazetecilik hayatında, pek çok genç gazeteciyi yetiştiren Aydın Engin, çok sayıda basın kurumunun kurulmasında yer almış, Cumhuriyet Gazetesi’nde başlattığı ‘Tırmık’ adlı köşesini çalıştığı her kuruma götürmüş, kendi deyimiyle “kıdemli bir basın sanığıydı.
1941’de İzmir-Ödemiş’te dünyaya geldi. Ortaöğrenimini 1957’de Ödemiş Lisesi’nde tamamladı ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü.
Öğrencilik yıllarında yazar ve çevirmenlerin yazılarını daktiloya çekerek geçimini sağlamaya çalıştı ve yazarlıkla tanıştı.
Aynı yıllarda Gençlik Tiyatrosu’nda amatör tiyatroya da başlayan Engin, hukuk öğrenimini bırakıp tiyatroya başladı. İlk oyunu “Aykırı” Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’nda sahnelendi. Yılmaz Güney’in özel senaristi olarak çalıştı, Yeşilçam için pek çok senaryo yazdı ancak imzasını koymadı. 1967’de Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Umur Bugay ve Müjdat Gezen ile birlikte Halk Oyuncuları’nı kurdu.
1969’da gazeteciliğe başladı. Haftalık Yeni Ortam Dergisi Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlendi.
12 Mart Darbesi sırasında tutuklandı. Serbest kaldıktan sonra Yeni Ortam Yazı İşleri Müdürü oldu ve aynı gazetede köşe yazıları yazdı.
12 Mart’ın ardından kurulan Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’nin kurucuları arasına katıldı. Partinin kurucularından; yazar, akademisyen ve aktivist Oya Baydar ile evlendi. Bu evlilikten Ekim adını verdiği bir oğlu oldu.
1974 yılında eşi Oya Baydar ve Yusuf Bahadınlı ile “İlke” dergisini kurdu.
1976’da Politika gazetesinin Genel Yayın Müdürü oldu. Bu gazetede “Tırmık” adlı köşesinde, köşe yazıları yayımlamaya başladı, yazılarından dolayı hakkında birçok dava açıldı. 1980’de tutuklu olduğu sırada başka bir davadan dolayı yedi buçuk yıl hapse mahkûm oldu ancak yanlışlık sonucu tahliye edilince Haziran 1980’de yurtdışına gitti.
12 Eylül Darbesi’nden sonra sürgün günleri
12 Eylül Darbesi’nden sonra 12 yıl boyunca Türkiye’ye dönemedi. Yaşamını siyasi mülteci olarak Almanya’da sürdürdü. Hakkında gıyaben açılan davalarda ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Almanya’da 1982-1884 yıllarında Avrupa’daki Türk göçmenlere seslenen “Türkiye Postası” isimli yayının başında yer aldı. Aydın Engin Frankfurt’ta sonraki altı yıl boyunca geçimini taksi şoförlüğü yaparak sürdürdü.
1991’de çıkan kısmi aftan yararlanarak Türkiye’ye döndü, kısa süre Sağmalcılar Cezaevi’nde hapis yattı.
1992-2002 yıllarında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
2002’de Cumhuriyet’ten ayrıldı. Birgün gazetesinin kuruluşunda yönetici olarak görev aldı ve bir süre Tırmık köşesini yazdı.
Daha sonra Agos’ta köşe yazıları yazmaya başladı. T24 internet gazetesinin kuruluşuna katıldı.
1 Kasım 2016’da Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik “FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Engin, yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Engin, T24’te köşe yazarlığına devam ediyordu.