Araştırma: Doğru politikalarla 2050 itibarıyla deniz yaşamı kurtarılabilir

Yüzyıllarca sürmüş aşırı avlanma ve kirliliğe rağmen, 30 yıl gibi kısa bir zamanda dünya okyanuslarındaki deniz yaşamı tümüyle kurtarılabilir.

Yazan: Manu San Felix 

Yeşil Gazete için çeviren: Nilüfer Ağaç

*

Nature’da yayımlanan yeni bilimsel araştırmaya göre agresif koruma politikalarıyla, yüzyıllarca sürmüş aşırı avlanma ve kirliliğe rağmen, 30 yıl gibi kısa bir zamanda dünya okyanuslarındaki deniz yaşamı tümüyle kurtarılabilir. Araştırma, okyanus hayvanlarının güçlü esnekliklerine ve kambur balinaların da dahil olduğu çeşitli türlerin başarıyla kurtarılabileceğine işaret ediyor.

Deniz yaşamını kurtarabilmek için küresel ölçekte, ulusların, denizlerinin % 20-%30 unun korunmuş deniz alanları olarak tayin etmeleri, sürdürülebilir avlanma yönetmeliklerini devreye almaları ve kirliliği düzenlemede mutabık kalmaları gerekiyor. Sonuçta bu tedbirler yıllık 20 milyar $ ya da daha fazla maliyet yaratabilir ancak çalışma sonuçlarına göre, bu yatırımın ekonomik dönüşü ona katlanacak ve milyonlarca yeni iş yaratılacak.

Balık stoğunun yenilenmesi ve sürdürülebilir avlanma politikalarının sağlanması küresel deniz ürünleri endüstrisinin karını yıllık $ 53 milyar artırabilir. Çalışma, sulak kıyı alanları korunarak azaltılmış fırtına hasarı ile sigorta endüstrisinde yıllık $ 52 milyar tasarruf sağlayabileceğini söylüyor.

İklim değişikliğine uygun politikaları geliştirilmeli

Deniz suyu sıcaklıklarını artıran ve asitlenmeyi tetikleyen iklim değişikliğinin de deniz yaşamının restorasyonunun başarılı olabilmesi için ele alınması gerektiğine dair bilim insanları uyarıyor.

Suudi Arabistan’daki Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde deniz biyoloğu olarak görev yapan araştırmanın baş yazarı Carlos Duarte, ”Şu noktadayız ki esnek ve canlı okyanus mu, geri dönülemez şekilde bozulmuş okyanusu mu miras olarak bırakacağımız seçebiliriz” diyor:

”Torunlarımızın jenerasyonuna sağlıklı bir okyanus bırakmak için dar bir fırsat penceremiz var ve bunu gerçekleştirmek için bilgimiz ve araçlarımız da bulunuyor. Bu mücadeleye sahip çıkmamak ve böyle yaparak yüksek kalite geçim kaynağı sağlamayan, tahrif edilmiş bir okyanusa, torunlarımızı mahkum etmek bir seçenek değildir.”

Makalenin İngilizce orijinali

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR