ManşetTürkiye

AP, Türkiye’ye üyelik yerine ‘stratejik ortaklık önerdi’, Türkiye’den cevap: Hükmü yok, hezeyan!

0

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Türkiye Raportörü Nacho Sanchez-Amor‘un, Türkiye ile “tam üyelik” yerine “stratejik ortaklık” benzeri bir “gerçekçi çerçeve” çizilmesini öneren yıllık raporunu kabul etti.

Fransa‘nın Strasbourg kentinde toplanan Genel Kurul’da dün (13 Eylül)   yapılan oylamada rapor 18’e karşı 434 oyla onaylandı. 152 parlamenter ise çekimser kaldı. Türkiye AB üyesi olmadığı için tartışmalarda ve oylamalarda söz ve oy hakkına sahip değil.

‘Mevcut koşullarda Türkiye’nin AB’ye katılım süreci devam edemez’

Rapora ilişkin yapılan açıklamada, “AP üyeleri, Türk hükümeti yönünü değiştirmedikçe, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini belirtmektedir. Türk hükümetini, AB’yi ve üye devletleri mevcut açmazı kırmaya ve daha yakın bir ortaklığa doğru ilerlemeye çağıran AP üyeleri, AB-Türkiye ilişkileri için paralel ve gerçekçi bir çerçeve bulunmasını önermekte ve Komisyon’u olası formatlar üzerinde çalışmaya çağırmaktadır” denildi.

Rapora Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve KKTC‘den tepki geldi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Belirli çevrelerin tek taraflı görüşlerini yansıtan, tarihi ve hukuki gerçekliklerden kopuk iddialarının, bizim için hiçbir hükmü bulunmamaktadır” denildi. “Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresinin açıldığı, kıtamızın istikrarı ve güvenliği açısından böylesi kritik bir dönemde, AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz” denilen Bakanlık açıklamasında ayrıca AP’nin rapora dahil ettiği Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularındaki görüşlerin Türkiye için hiçbir hükmü bulunmadığı kaydedildi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise “2022 Türkiye Raporu”na ilişkin, “Söz konusu rapor, Türkiye’deki güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri görmezden gelen, objektif olmaktan uzak, verilere dayanmayan haksız, temelsiz ve hezeyanlarla dolu bir rapordur” dedi.

Raporun, Türkiye gerçeklerinden uzak, bazı marjinal çevrelerin tesiri altında ve tek yanlı hazırlandığının açık olduğunu öne süren Tunç şunları kaydetti:

“Söz konusu rapor, Türkiye’deki güncel reform çalışmalarını ve insan hakları ile hukukun üstünlüğü alanlarındaki gelişmeleri görmezden gelen, objektif olmaktan uzak, verilere dayanmayan haksız, temelsiz ve hezeyanlarla dolu bir rapordur. Bu raporun Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki olumlu gündeme herhangi bir katkı sağlamadığı açıktır.

Türkiye, bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hakkaniyetli ve adaletli dış politikası ile dünya barışı için çalışırken, diğer yandan da hukuk ve yargı alanında kendi insanımızın esenliği için ortaya koyduğu reform kararlılığından bugüne kadar taviz vermediği gibi bundan sonra da asla taviz vermeyecektir. ”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı da AP’nin raporuna tepki gösterdi; “AP Kıbrıs konusuna ve Kıbrıs’taki taraflara yönelik bu yanlış ve yanlı tutumunu devam ettirmekte ısrar ettiği sürece, AP’nin bu tür rapor ve kararları bizim için yok hükmündedir” dedi.

Raporda ne var?

AP Türkiye raportörü Sanchez-Amor’un raporunda Ukrayna savaşı sonrası Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine vetosu, hukuk devleti, insan hakları ve demokrasi alanında süren kötüye gidiş, cumhurbaşkanın bütün yetkileri kendisinde toplamasından doğan antidemokratik gelişmeler, Türkiye’nin komşuları Ermenistan ve Yunanistan ile yaşadığı gerilimler ve Kıbrıs sorunu konusunda değerlendirme ve eleştiriler yer alıyor.

‘AB üyeliği jeopolitik pazarlıklarla olmaz’

İspanya‘dan Sosyalistler ve Demokratlar grubundan Raportör Nacho Sánchez-Amor sunumu sırasında “Son zamanlarda Türk hükümetinden AB üyelik sürecini canlandırmaya yönelik yenilenmiş bir ilgi gördük.” dedi. Ancak, bunun, “jeopolitik pazarlıklar nedeniyle değil, ancak Türk makamları ülkedeki temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü alanında süregiden gerilemeyi durdurmaya gerçek ilgi gösterdiğinde gerçekleşeceğini söyleyen Sánchez-Amor “Türk hükümeti AB yolunu gerçekten canlandırmak istiyorsa, bunu açıklamalarla değil, somut reformlar ve eylemlerle göstermelidir” diye konuştu.

Raporda, tümüyle dondurulan üyelik müzakerelerinin var olan mevcut koşullarda ilerleyemeyeceği, Türkiye “radikal bir yön değişikliğine gitmedikçe yeniden başlayamayacağına dikkat çekiliyor.

Rapor, AB ve Türkiye ilişkisinin çıkmazdan kurtarılması için “gerçekler ışığında yeniden düşünülmesi gerektiği” dile getiriliyor ve “stratejik ortaklığa” doğru giden bir yol haritasının çizilmesi tavsiye ediliyor. Avrupa Komisyonu’na, her iki tarafın da üzerinde uzlaşacağı bir çerçeve üzerinde çalışması çağrısı yapılıyor.

İsveç’in NATO üyeliğiyle Türkiye’nin AB üyelik süreçleri arasında bağlantı yok

Rapor, Türkiye’yi İsveç’in NATO üyeliğini daha fazla gecikmeden onaylamaya çağırırken bir ülkenin NATO üyelik sürecinin hiçbir şekilde başka bir ülkenin AB üyelik süreciyle ilişkilendirilemeyeceğini vurguladı.

Türkiye’nin BM Genel Kurulu’nda Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırı savaşının kınanması lehine oy kullanmasını ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığını memnuniyetle karşılandı. Ancak Türkiye’nin BM çerçevesi dışındaki yaptırımları desteklememesinden üzüntü duyduğu belirtildi. Raporda Türkiye’nin AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası’na uyum oranının tarihteki en düşük oran olan yüzde 7’ye gerilediği de kaydedildi.

Göçmen politikasına övgü

Raporda AP üyelerinin  Türkiye’nin yaklaşık 4 milyon kişiyle dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaya devam etmesini takdirle karşılandığına da vurgu yapıldı.

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.