Anneanne Şerbeti  (Koruk Suyu İmalatı)

EkoEv’de İlk Etkinlik

Ekoeve yerleşmem orada yaşamaya başlamam belirli bir zaman ve adaptasyon süresi aldı. Diğer hayattan, alışkanlıkları geride bırakıp, yeni bir hayat kurmak gerçekten biraz zor oluyor. Fakat zamanla her şey yoluna giriyor. EkoEv’e yerleşme düşüncesi  aklımda somutlaştığında ilk aklıma gelen anneannemin özenle hazırladığı koruktan elde edilen “Koruk Şerbeti” yapma isteğiydi. Mevsimde yaz olunca asmayı süsleyen koruklar ilgimi çekti ve ilk fırsatta özenle ve zorlukla onları dallarından koparıp, temizlemekle işe başladım. Damakta bıraktığı enfes tadı bildiğimden, uzun zamandan beri içmemiş olmanın içimdeki arzuyu daha da arttırdığını söylemeden geçemeyeceğim.

Korukları dallarından koparıp temizleme işinin ardından birkaç gün dolapta muhafaza edip gerekli araç ve gereçleri tedarik ettikten sonra bir heyecanla Koruk Suyu imali işine başladım. İşin içine girmeden bu kadar meşakkatli ve aşamalı olduğunu tahmin etmiyordum. İnternetten araştırdığımda detaylı bir anlatım olmadığı için tek başıma yaparım cüretini gösterdim ama aşamalar ilerledikçe daha yorucu oluyordu.

DSC_0750 (1)Her İşin Bir Kolay Var mıdır? 

EkoEv’de bulduğum minik  blender yardımıyla gruplar halinde korukların suyunu ve posasını ayırmam işimi kolaylaştırdı. Fakat posada kalan su miktarı daha sonra posaları tekrar sıkmam gerektiğini gösterdi. Yaklaşık 8 kilo olan koruğu 1 saatte suyunu aldıktan sonra, süzme işlemine tabi tuttum. Bu süzme işlemi ise normal süzgeçle olmayacağı için Anneannemin eski tülbentlerinden biriyle ince süzme işlemini gerçekleştirdim. Koruk suyunu süzerken, çekirdeklerin ve kabuğunun oluşturduğu ekşimsi tat veren bir katman oluşuyor. Bu katmanı ancak ince bir süzme işlemi ile koruk suyundan ayırabiliyorsunuz.  Annemin yağlığını, süzmek istediğim kabın ağzına sıkıca bağladıktan sonra ince süzme işlemine geçtim. İnce süzme işlemi sonrasında ise huni yardımıyla süzülen koruk suyunu cam şişelere boşaltım.  İnsan bu işlemleri yaparken 1 gram koruk suyunu heba etmemek için çok uğraşıyor. Daha sonra ise koruk posalarının içindeki suları çıkarmak için avuçlarımda sıkarak posaları bir süzme işlemine daha tabii tuttum. Gerçekten içlerinde azımsanmayacak kadar koruk suyu olduğunu gördüm. Koruk posasının içinde aynı zamanda çok fazla kabuk çekirdek fazlası da mevcut.

Elle koruk posası sıkma işi gerçekten güç isteyen bir durummuş. Bazı anlarda parmaklarıma kramp girdiğini hissettim. Ama yılmak yok, 1 gram koruk suyu için bu mücadele verilmeli, pes etmek yok!

Bu işlem bittikten sonra yine anneanne tülbenti ile ince süzme işlemine geri döndük. posanın suyu olduğu için daha fazla uğraştırdı. Hava kararmadan başladığım koruk suyu imalatı işim, Pamuk Prenses’in aracının balkabağına döneceği saate kadar sürdü. Elde koruk sıkmaktan ellerimde, ayakta durmaktansa  ayaklarımda derman kalmadı. Yalnızlık ise başka bir sorun. DSC_0751

(DERS 1: Bundan sonra her işe bir yaren bulmak şart!)

Koruk Şerbeti İçmeden Sakın Ölmeyin!

İnce süzme işlemini tamamladıktan sonra (bu arada mutfak tezgahının durumu fecaat! Takılmayalım ayrıntılara) huni yardımıyla cam şişelere koruk suyunu dolduruyorum. İster istemez koruk tortuları olarak tabir edeceğim bir bölüm suyla birlikte cam şişeye geçebiliyor. Elde ettiğim koruk sularının yarısını yemeklerde kullanmak üzere içine zeytinyağı ve tuz ekleyerek beklemeye alıyorum. Koruk suyu ekşisi geçmişten beri çok kullanılan, özellikle de Fransız mutfağının vazgeçilmezi bilgisini ise araştırmalarım sonucunda öğrendim. Koruk ekşisinin en çok bamya yemeğine hoş bir tat verdiğini duydum. Bense şimdiden havuç salatası yaptığımda ekşisi koruk oluyor ve iyi bir tat bırakıyor.

DSC_0752Koruk suyu işlemi sonrasında elde ettiğim diğer 2 şişe koruk suyunu ile EkoEv’e misafirliğe gelecek dostlarıma şerbet olarak sunmak için dolabımda beklemeye aldım. Son olarak şu duyuruyu yaparak yazımı bitiriyorum; Koruk şerbeti stoklarımızla sınırlıdır! Geç kalmayın rezervasyonunuzu erkenden yaptırın!

 

Muhittin Kurban
Muhittin Kurban

80’ler kuşağından olup 90’lı yılların sonuna doğru hızla yayılan internet kuşağına takılıp sanal alemde müzik-sinema-spor konuları hakkında amatör olarak yazılar yazmaya başladı. Başta Şebnem Ferah olmak üzere Demir Demirkan, Serdar Barçın gibi müzisyenlere ait web siteleri kurdu, yöneticiliği yaptı. Radikal H2O dergisi, BlueJean, Rolling Stone gibi dergilere konuk yazar olarak konser yazıları kaleme aldı.
Ekolektif.Org sitesinde Ekoloji konusu başta olmak üzere Kültür-Sanat konuları ve film eleştirileri yazıları yer aldı. Kısa bir süre Turnusol sitesine siyaset ve sol eksenli konularla ilgili yazılar yazdı.
Gezi direnişi sırasında Yeşil Gazete ekibine katıldı. Kültür-Sanat başta olmak üzere spor eksenli haberlerin yanı sıra Akdeniz Bölgesindeki Ekoloji Mücadelesi konusunda yazılar yazmaktadır.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR