ManşetTürkiye

Anayasa değişiklikleri ışığında demokratikleşme tartışılıyor

0

Yeni Anayasa ışığında Türkiye’de demokratikleşme başlıklı oturumun ana konuşmacıları sırayla söz aldılar. Avrupa Parlamenteri Ska Keller, daha sonra Venedik Komisyonu Başkanı, Gianni Buquicchio söz aldı. En sonunda da mecliste temsil edilen parti temsilcileri söz aldı. Söylenenler kısaca şöyle:

Ska Keller:

Son yıllarda Türkiye’de atılan demokratikleşme adımlarını anlamlı bulsak da hala yapılacak çok şey var. Azınlık hakları ve özgürlükleri konusunda çok yol katedilmesi gerekir. Anayasada yapılan değişiklikler olumlu olsa da yeni bir anayasaya duyulan ihtiyacı azaltmıyor. Düşünce özgürlüğünü daha az sınırlayan değil garanti altına alan bir anayasa gerekli. Türkiye’nin demokratikleşmesi AB için değil Türkiye’de yaşayan insanlar için gereklidir.

Sabahat Tuncel: Avrupalalılar da kendi ülkelerinde daha demokratikleşme istiyor olabilir  ama biz Türkiye’de olmayan bir şeyi, yani demokratikleşmeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Yeni anayasa tartışması anlamsızdır. Önemli olan herkes yeni bir anayasa isterken, nasıl bir anayasa tartışmasıdır.

Herkesin kendi anayasa taslağı var. Hem partilerin, hem de STÖ’lerin. Fakat herkesin tek tek değil, toplumun anayasası olması gerekir.

Yeni parlamentonun ilk işi yeni bir anayasadır. Temel ilke eşitlik ve özgürlüktür. 12 Eylül’ün de sorunu budur. Tekçidir. Bizim anayasamız Türktür, sunnidir, erkektir. Militarist bir anayasadır çünkü asker tarafından yapılmıştır. Kendi öncelikleri dışında herkesi dışarda bırakmıştır.

Bizim Türkiye için çözümümüz demokratik özerkliktir. Bu demokrasiye halkı katmanın yoludur. Yerel yönetimler güçlendirilmelidir. Halkın kendi kendini yönetimi önemlidir.

Tabii ki bütün sorunları anayasa ile çözemeyiz ama şu anki anayasa çözümlerin önünde engeldir.

Sonuç olarak Türkiye yeni bir anayasa tartışmasını artık geride bırakmıştır. Çalışmalar seçimden önce başlamalıdır.

Süheyl Batum: Yeşiller Grubu’na çok teşekkür ederim. Akp’nin yeni bir anayasa yapma yönünde bir eğilimi yok. Yapılan değişiklik bunun kanıtı. Anayasa referandum sürecinde Türkiye ikiye bölündü. Hangi kesimin haklı olduğunu anlamak için evrensel ilkelerle test etmek gerekir. İlk olarak yeni anayasa, devlete sınır getirmeliydi. Sivil Toplum’un önünü açmalıydı. Fakat bu değişiklikler bunu yapamadı. Devlete çerçeve çizmeyi başaramadı. İkinci olarak Anayasalar toplum sözleşmeleridir. AKP, kimsenin Anayasa taslağını incelemedi. Tek bir madde bile almadı. Her kurumu üç gün süre verildi. Bu Dünya’nın hiçbir yerinde yoktur. Son olarak, güçler ayrılığı olmalıdır. Biz güçler ayrılığını isterken, yeni taslak tüm güçleri tek elde topladı. Bizim propozisyonlarımız hazırdır ve yazılı bir şekilde de duruyor. Kadın örgütlerinin, sendikaların, başka partilerinde var. Bunların hiçbiri saklı değil, tamamı ortada. yani alternatif yok kesinlikle denemez.

Bu anayasa hiçbir temel hak özgürlüğü tanımadığı değil, güvence altına almadı. Hak tanımak, güvence altına alınmadığı sürece giçbir önem ifade etmez. Tek bir madde yoktur güvence altına alınan.

Bekir Bozdağ: Neden yeni bir anayasa yapamadığımız, konuşmaların içinde bile anlaşılıyor. Anayasalarımız savaş ve darbe ürünüdür. Türkiye’nin geleneğinde demokratik bir ortamda anayasa yapmak yoktur. 61 Anayasası en kötü anayasadır. 82 Anayasası, 61’in tamamlayıcısıdı.

Biz hep yeni bir anayasa arayışında olduk ama karşımıza hep şartlar çıkardılar. Biz değişikliğin yapabildiğimiz kadarını yaptık. Tüm taslaklara da baktık. Sürekli uzlaşma aradık ama hakkımızdaki Anayasa Mahkemesi kararı buna engel oldu. Yapılan değişiklikte geriye götüren tek virgül dahi yoktur

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.