Almanya’da 8’i Türk 10 kişinin ölümünden sorumlu neo-nazi davası sanığına ömür boyu hapis

10 kişiyi öldürmek, banka soygunları yapmak ve bombalı saldırılar düzenlemekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik beş yıldır devam eden davada bugün gözler Münih’teydi.

Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen davada Manfred Götzl başkanlığındaki heyet, baş sanık Beate Zschäpe ve dört sanık hakkındaki kararını açıkladı.

Sanık Zschäpe temyize gidecek

Mahkeme heyeti davanın baş sanığı Beate Zschäpe’yi suçlu buldu.

Heyet Beate Zschäpe’yi “10 cinayet, terörist bir örgüte üye olmak ve kundaklama” suçlarından ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Başsavcı mütalaasında Zschäpe için müebbet hapis cezasının ardından şartlı salıverilmemesi için ihtiyati tevkif talep etmişti.

Almanya’da ağırlaştırılmış müebbet cezası olmamasından ötürü, toplum için tehlike oluşturulabilecek kişiler, bu yolla güvenlik denetimi altında tutuluyor.

Ancak Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi Basın Sözcüsü Florian Gliwitzkj mahkemenin ihtiyati tevkif kararına gerek görmediğini ifade etti. Mahkeme heyeti Zschäpe’yi 10 cinayetten suçlu bulduğu ve “suçun ağır olması” kanaatine vardığı için müebbet hapis cezasını tamamlamadan önce uygulamada serbest bırakılması ihtimali düşük görülüyor. Ancak bu durum hukuki açıdan mümkün. Beate Zschäpe’nin avukatı Wolfgang Heer kararın ardından yaptığı açıklamada, temyize gideceklerini açıkladı.

Ceza ne anlama geliyor?

Almanya’da müebbet hapis cezası en yüksek ceza. Cinayet gibi ağır suçlarda sanıklara müebbet hapis cezası veriliyor. Müebbet hapis cezasına çarptırılan bir sanığın cezası 15 yıl sonra tecil edilebiliyor. Hükümlü bu talebinin reddedilmesi halinde her iki yılda bir yeniden tecil için başvuruda bulunabiliyor. Ancak mahkeme heyeti Zschäpe’nin durumunda olduğu gibi “suçun ağır olması” kanaatine varıyorsa, bu durumda sanık sadece “yaşının ilerlemiş olması” ya da “ağır hastalık” gibi istisnai durumlarda 15 yıl cezanın ardından tecil talebinde bulunabiliyor. “Suçun ağır olması” kanaatine ise genellikle sanık ya da sanıkların suçu “acımasızca, gaddarca işledikleri ya da kurbana işkence ettiği” durumlarda varılıyor.

Beate Zschäpe

Diğer sanıklara hapis cezası 

Davanın diğer sanıklarından aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) eski yöneticilerinden Ralf Wohlleben örgütüne silah temin ettiği gerekçesiyle “Cinayete yardım yataklık etmek” suçundan 10 yıl hapis cezası aldı. Başsavcılık mütalaasında Wohlleben için 12 yıl hapis cezası talep etmişti.

Sanık Holger G., “terörist örgüte destek sunmaktan” suçlu bulunarak üç yıl hapis cezası aldı. G., NSU örgütüne bir kez silah ve yeraltına inen örgüt üyelerine sahte belge temin ettiğini kabul etmişti.

Bir diğer sanık Andre Eminger iki yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Başsavcılığın mütalaasında talep ettiği gibi “cinayete yardım etmek”ten suçlu bulunmadı. Mahkeme heyeti 38 yaşındaki Eminger’i “terörist örgüte destek sunmaktan” suçlu buldu. Savunma avukatları Eminger’in beraat etmesini talep etmişti.

Davanın son sanığı Carsten S. ise üç yıl hapis cezası aldı. Mahkeme heyeti S.’ye suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması sebebiyle gençlik yasaları çerçevesinde “dokuz cinayette yardım etmek” suçundan üç yıl hapis cezası verdi. S., dava sürecinde NSU örgütüne dokuz cinayette kullanılan Ceska marka tabancıyı verdiğini itiraf etmişti.

Protesto gösterisi düzenlendi

NSU örgütüne yönelik davanın karar duruşması öncesinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi binası önünde gösteri düzenlendi. Gösteri öncesinde NSU kurbanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

“Devlet ne kadar NSU’nun içinde?”, “NSU’nun tamamen aydınlatılmasını bekliyoruz”, “Nazi terörü ve ırkçılığa karşı birlikteyiz”  yazılı dövizler taşıyan göstericiler duruşma salonuna girebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Davanın karar duruşması için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Daha sonra başlayan duruşmada mahkeme heyeti 2001-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin ölümünden sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik kararını açıkladı.

Ne olmuştu?

NSU örgütü 10 kişiyi öldürmek, iki bombalı saldırı ve 15 soygun düzenlemekle suçlanıyordu. Zschäpe ve diğer iki örgüt üyesi Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos 1998 – 2011 tarihlerinde yeraltına inmişti. Mundlos ve Böhnhardt başarısız bir banka soygununun ardından intihar etmişti. Bu olayın ardından Zschäpe, Mundlos ve Börnhardt ile Zwickau’da birlikte yaşadığı daireyi ateşe vermiş ve birkaç gün sonra da polise teslim olmuştu.

 

(DW Türkçe)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hak savunucularından kent hayvanları için yarın AYM önüne çağrı

Hak savunucuları, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde sokakta yaşayan hayvanlara yönelik 'katliam yasası'nı esastan görüşme kararı alan AYM'nin önünde toplanacak.

Afrika: Zenginlerin yarattıkları iklim krizinin bedelini ödeme zamanı geldi

'Afrika, yok denecek kadar az karbon ayak izine rağmen iklim felaketlerinin ön cephesinde yer alırken, fosil yakıt endüstrisi rekor kârlar elde etmeye devam ediyor.'

Türkiye, açık denizlerin biyoçeşitliliğini korumayı amaçlayan BM anlaşmasını imzaladı

Türkiye'nin anlaşmaya taraf olması için Meclis'te onaylanması gerekiyor. Yürürlüğe girmesi için ise 60 ülkenin 2025'e kadar onayı bekleniyor.

Deştinliler’den festival: Çimentocuları nasıl yendiğimizi dünya görsün istedik

Menteşe’nin Bayır ve Yatağan’ın Deştin mahallelerinde kurulmak istenen entegre çimento tesisini engelleyen halk, kazanımlarını iki günlük festivalle kutladı.

[İklim Masası] Zenginlerin karbon ayak izi, tahminlerden çok daha yüksek

Zenginlerin karbon ayak izi, toplumun kalanı tarafından olduğundan çok daha düşük tahmin ediliyor. Eşitsizliğe dair farkındalığı artırmak en zenginlerin iklim politikalarına desteği artırabilir.

EN ÇOK OKUNANLAR