Doğa MücadelesiEkolojiManşet

Aliağa ayakta: Asbestli gemiye hayır!

0

Haber ve Fotoğraflar: Ahmet SOYSAL/ Melisa GÖNEN

*

Aliağa Demokrasi ve Emek Platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve meslek odalarının ortak çağrısı ile 62 yaşındaki tehlikeli atık yüklü Sao Paulo uçak gemisinin sökülmek üzere Aliağa’ya getirilmesine engel olmak için bir dizi eylem başlatıldı. Eylemlerin ilki bugün saat 18.00’de Aliağa Demokrasi Meydanı’ndaki yürüyüş ve toplantı oldu. Miting çağrısının bir gün önce yapılmasına, iş günü olmasına ve bölgedeki sıcak havaya rağmen Aliağa ve İzmir’den gelen çok sayıda çevre aktivisti eyleme katıldı. 

Diğer yandan Brezilya’nın Rio limanından gelen görüntüler geminin yola çıkmaya hazırlandığını gösteriyor.

Önümüzdeki günlerde de sürdürülecek direniş eylemlerinin ilkine İzmir ve Aliağa halkının yanı sıra siyasi parti temsilcilerinden oluşan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri ve çevre örgütleri de katıldı. Aliağa Petrol İş Sendikası önünde buluşarak Aliağa Demokrasi Meydanı’na yapılan yürüyüşte atılan sloganlar arasında, “Sermaye, elini doğamızdan çek”, “Dünyanın çöplüğü  olmayacağız” “Susma haykır,  temiz çevre haktır”, “Zehirli gemi istemiyoruz”, “Susma haykır, asbeste hayır” yer aldı. Bazı Aliağalılar balkonlardan alkış tutarak yürüyüşe destek oldu. Kortejler yürüyüş sonunda Aliağa Demokrasi Meydanı’nda toplandıktan sonra çevre derneklerinin ve siyasî partilerin temsilcileri konuşmalarını gerçekleştirdi. Mitingde basın açıklaması Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu adına Deniz Gümüştekin tarafından okundu:

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “São Paulo gemisinin ihracatı için Sök Denizcilik‘in edindiği Tehlikeli Maddeler Envanteri‘nin geminin sadece en fazla yüzde 12’sinin tespite tabi olduğu bir metot ile yapılmış olduğunu uzmanların açıklamalarından takip ediyoruz. Bu haliyle bile Tehlikeli Madde Envanterini yapan şirket tarafından kabul edilen, yüzlerce ton kurşun, kadmiyumlu boya, radyoaktivite tehlikesi ve işçi ve halk sağlığına uygun bertarafı ile ilgili hiçbir güvencemiz olmayan, belirsiz miktardaki asbesti Aliağa’da kabul etmemiz mümkün değildir.”

Gemiye karşı direnişin kararlılıkla sürdürüleceği belirten aktivistler, “Uluslararası çevre örgütleri, Türkiye’deki kamuoyu ve STK’lar ve bizler bu kentte yaşamını sürdüren halk olarak hiçbir sözleşmeye, kanuna ve denetlemeye tam anlamıyla tabi tutulmayan Sao Paulo uçak gemisinin karasularımıza girmesini istemiyoruz. Bu geminin yaratacağı tahribatın Aliağa’yla sınırlı kalmayacağını İzmir ve hatta ege bölgesini de etkileyeceği gerçeğini de unutmamalıyız. Tüm dünyada emperyalistler önce savaş gemilerini inşa ederek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanıyor ardından bu gemilerle işleri bitse bile sökümüyle beraber yaşamlarımızı hiçe saymaya devam ediyor” dedi

Talepler

Basın açıklamasında hangi taleplerin yerine getirilmesinin beklendiği de açıklandı:

  • Tüm bu sebeplerle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir avuç sermayedarın değil halkın bakanlığı olmaya davet ediyor ve verdiği izinleri bir an evvel iptal edilmesini istiyoruz. Sao Paulo ve diğer tüm zehirli gemiler, nerede yapılıyorsa orada sökülsün.
  • Aliağa Gemi söküm tesisleri tam anlamıyla denetlensin ve çalışma koşulları, işçi sağlığı ve güvenliğine uygun hale getirilsin.
  • Mevcut yönetmeliklere kağıt üzerinde uyan ancak insan ve çevre sağlığını hiçe sayan işletmeler kapatılsın.
  • Bakanlığın verdiği izinler derhal iptal edilsin.

Öte yandan Aliağa São Paulo Kampanya Grubu‘ndan da konuyla ilgili bir açıklama geldi:

“Şu anda (4 Ağustos 2022, 15.00 itibarı ile) Rio Limanı‘ndan gelen bilgi ve görsel kanıtlara göre, Yüzen Tehlikeli Atık olan nükleer uçak gemisi São Paulo’nun römorkör ile çekilerek, Aliağa Gemi Söküm Bölgesi‘ndeki SÖK Denizcilik Tersanesi’ne getirilmesi planlanan yolculuğunun çıkış işlemleri başlamış durumda. Pek çok ülkenin karasularını tehlikeye atarak yola çıkacak olan bu son derece tehlikeli atıkları bir arada taşıyan altmış iki yıllık nükleer uçak gemisinin motoru yok. Yüzdürülecek atık gemiyi Hollanda bandıralı Alp Center römorkörü, bu sabah kalkış çağrısı yaptı. Başta Cebelitarık Boğazı‘nı kontrol eden Birleşik Krallık, İspanya, Fas olmak üzere, transit ülkelerin hiç birine izin başvurusu yapılmamış! Uluslararası hukuka da aykırı bu işlem büyük bir skandal!

Her bir ülkenin tek tek bu yasadışı satışa binaen gemiyi karasularına sokmamama ve tutma hakkı doğuyor. Uluslararası ve Türkiye‘den çevre ve emek örgütleri, Fransa, Brezilya ve Türkiye Çevre Bakanlıkları başta olmak üzere kamu otoritelerine bu satışın, Tehlikeli Atıkların Ticaretini Yasaklayan Uluslararası Sözleşmelere (Basel Sözleşmesi ve İzmir Protokolü) ve ulusal çevre mevzuatlarına aykırı olduğuna dair, satışın gerçekleştiği Mart 2021’den beri somut analizlere dayalı pek çok uyarı mektupları yolladılar. Tehlikeli atıkları sökülecek gemiye yüklediğinizde, tehlikeli atık olmaktan ve yasaktan kurtulmuyorlar. Bu yüzen tehlikeli atığın alanı ve satanı memnun olsa da, Aliağa’da, İzmir’de, civar tarım havzalarında, yaşam alanlarımızda, Ege Denizimizde yaşamı, gelecek nesilleri korumak zorunda olanlar, elinde yaşamı dışında kaybedeceği olmayanlar bizler razı olmayacağız! Durmayacağız.

Bu gemi bir ay sürmesi beklenen riskli yolculuğu sırasında Brezilya’da açılmış olan davalara müdahil olacak, Türkiye ve Fransa’da yenilerini açacağız. Nasıl São Paulo uçak gemisinin ikizi Clemenceau benzer bir mücadele ile 2007’de Pasifik Okyanusu’ndan geri döndürüldüyse, bu gemi de Atlantik Okyanusu‘ndan geri dönecek! Bu dünya, bir avuç zümrenin kısa vadeli karının bedelini, tüm canlı ve nesillere geri dönüşsüz olarak dışsallaştıramadığı bir dünya oluncaya dek, yaşamı savunmaya devam edeceğiz!”

Yolculuğunun bir ay sürmesi beklenen Sao Paulo’nun tehlikeli atık envanteri de tartışmalı. Envanter dev uçak gemisinin sadece %12’si incelenerek hazırlandı. Oysa İngiltere’de kapalı bir tersanede sökülen ikiz gemisinin yüzde seksen altısını kapsayarak yapılan envanterinin gösterdiği tehlikeli madde miktarları ile Sao Paulo’nun envanterinin gösterebildikleri arasındaki çok büyük fark var ve bunun nedeni kamuoyu ile hala paylaşılmadı. Ayrıca Brezilya Ordusu, geminin tamiratları sırasında iki envanter aradaki tonlarca asbest farkını açıklayacak (birinde 760, diğerinde 9,6 ton) geçerli bir asbest bertaraf belgesi de ibraz edebilmiş değil.

Şimdi tüm çevre örgütleri ve meslek odaları geminin Rio limanına geri döndürülebilmesi yeni bir hukuksal ve bilimsel mücadele takvimi hazırlıyor.

São Paulo gemisine karşı direnen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu’nun düzenlediği miting sonrasında Moğollar konserinde bir araya geldi.

Yarın yola çıkıyor

Brezilya donanmasına ait geminin söküm için Aliağa’ya getirilmek istenmesine tepki gösteren uzmanların uyarı niteliğindeki açıklamaları halkın ve çevre örgütlerinin direnişini kararlılıkla sürdürmesine neden olurken bakanlık tepkiler karşısında geri adım atmamıştı. Bakanlığın geminin yola çıkmasına verdiği onay sonrasında, asbestin yanı sıra ağır metaller, ağır yağlar, zehirli gazlar, hidrokarbonlar, radyoaktif maddeler, vektörler, balast suyu, PCB, PPB, PC gibi zararlı maddelerin de barındırdığı ifade edilen geminin 5 Ağustos’ta Rio De Janeiro Limanından İzmir Aliağa’ya gelmek üzere hareket edeceği açıklandı.

Geminin yolculuğunun bir ay süreceği belirtiliyor.

Bakanlığın geminin yola çıkmasına onay veren kararına karşı verilecek mücadele sürecini planlamak üzere Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin Mimarlık Merkezi’nde düzenlediği ortak toplantıdan direniş süreciyle ilgili önemli kararlar çıkmıştı.  Toplantıya, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ve kentte bulunan siyasi parti ve kurumların temsilcileri katılmıştı.

Toplantı sonucunda alınan kararlardan biri de, verilecek mücadeleyi ulusal ve uluslararası platformlarda duyurmak adına İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin koordinasyonunda bir çalışma grubunun kurulmasıydı.

Tunç Soyer, burada yaptığı konuşmada, mücadeleyi İzmir sınırları dışında da sürdüreceklerini ve tüm dünyaya mesaj verilmesi gerektiğini belirterek, bir ülkenin, bir kentin çöplük haline getirilmesinin yeteri kadar mesaj taşıdığını ve mücadele alanı yarattığını ifade etmişti. 4 Ağustos tarihinde yapılacak direniş etkinliklerini de bu toplantıda duyuran Soyer, İzmir’de bu duyarlılığı taşıyan herkesi direnişe katılmaya ve mücadelenin bir parçası olmaya davet etmişti.

 Mücadele kararlılığı şarkılar eşliğinde dile getirildi

İzmir ve Aliağa halkı basın açıklaması sonrasında saat 21.00’de Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşen Moğollar konseri için yeniden bir araya geldi.  Tüm Türkiye’yi direnişlerine destek olmaya çağıran katılımcılar, geç saatlere kadar Moğollar’ın şarkılarına eşlik etti.

 

You may also like

Comments

Comments are closed.