EkolojiManşet

Alg patlaması yaşayan Uluabat Gölü’nün rengi yeşile döndü

0
Fotoğraflar: Muammer İrtem ve Semih Şahin/DHA

Bursa‘nın Nilüfer ilçesinde yer alan ve Ramsar Sözleşmesi ile koruma altında olan Uluabat Gölü, alg patlaması nedeniyle yeşile büründü.

Sudaki kirliliğin ve sıcaklığın artması nedeniyle alglerin çoğaldığını belirten Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurhayat Dalkıran, kirliliğin artmaması için önlem alınması gerektiğini söyledi.

‘Doğal bir süreç değil’

Uluabat Gölü’nde azot ve fosfor girdisinin fazla olduğunu bunun da alglerin çoğalmasına neden olduğunu belirten Dalkıran, “Uluabat Gölü sığ ve ötrofik bir göl. Yani gölün çok beslendiği anlamına geliyor. Azot ve fosforla fazla beslenmiş. Bunu besin olarak alan fotosentetik mikroskobik alglerin aşırı çoğalmasına sebep oluyor. Aslında bu bir süreç. Azot ve fosfor girdisi insan kaynaklı. Doğal bir süreç değil” ifadelerini kullandı.

Sıcaklığın da alglerin çoğalmasına neden olduğunu belirten Doç. Dr. Dalkıran, “Su seviyesi düştükçe, durgunluk arttıkça ve buharlaşma arttıkça, sulama amacıyla su çekildikçe aşırı alg çoğalmaları daha fazla olmaya başlıyor. Müsilajı oluşturan mikroskobik algler o birliğe giren algler var ama Uluabat Gölü’nde bakteri dediğimiz mavi-yeşil algler var. Ama Marmara Denizi’nde çok farklı türler var. Gölde müsilaj oluşmaz” diye konuştu.

Çevre kirliliğine karşı önlem alınması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Dalkıran, DHA’ya yaptığı açıklamada “Eğer suda siyanatoksin varsa, bu canlılar için zararlı. Alg toksini olup olmadığı konusunda da araştırma yapmak gerekiyor. Sürekli izlenmesi gerekir. Alg toksinleri, siyanatoksinler zararlı. Siyanatoksin üretme potansiyeline sahip olan algler de Uluabat Gölü’nde var. Varsa eğer insan ve hayvan sağlığı için ciddi sıkıntı olur. Ama bu sadece Uluabat Gölü için geçerli değil” dedi.

Uluabat Gölü

Marmara Denizi’nin güneyinde, Bursa il sınırları içinde yer alan Uluabat Gölü, Türkiye’nin en geniş nilüfer yataklarına sahip göldür. 1998 yılında Ramsar alanı ilan edilen Göl, 2001 yılında da ‘Yaşayan Göller’ (Living Lakes) ağına dahil edildi.

Balıkesir’deki kuş cennetine yakınlığı ve barındırdığı kuş zenginliği ile sadece Türkiye’de değil, Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli sulak alanlarından biri.

En derin yeri 6 metre olan Uluabat, bulanık, ötrofik bir tatlı su gölüdür. Yüzeyinde, rastgele yayılan ve fırtınalı havada dalgakıran görevi gören birçok ada bulunan Uluabat Gölü’nü besleyen başlıca su kaynağı Mustafakemalpaşa Çayı (Kirmastı). Gölün tek gideğeni ise kuzeybatıda olup Kocaçay’a (Susurluk ya da Simav Çayı) karışıyor.

Derinliği azalıyor

Doğu-Batı doğrultusunda uzanan tektonik kökenli Yenişehir-Bursa-Gönen çöküntü alanında oluşmuş üçgen biçimli bir sulak alan olan Uluabat Gölü’nün ortalama derinliği 3 metredir. Ancak yaz aylarında buharlaşma ve su kullanımının etkisi ile derinlik bir metreye kadar iniyor.

Uluabat Gölü bir dere ile Marmara Denizi’ne bağlanır. Kocadere isimli bu bağlantı, geçmişte teknelerin yük taşıdığı geniş bir kanal iken şimdi mille dolarak küçüldü. Normalde Uluabat Gölü’nün suyunu Marmara Denizi’ne akıtan Kocadere, ilkbahar ve sonbaharda tersine akabiliyor.

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.