İklim KriziManşet

AB’den sınırda karbon vergisi için ilk tarih: 1 Ekim 2023

0
Fotoğraf: AFP

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, üye ülkeler ile Avrupa Parlamentosu (AP) müzakerecileri arasında Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) konusunda yapılan görüşmelerde koşullu uzlaşı sağlandığını açıkladı.

Buna göre, AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında AB ürünleri için ödenen karbon fiyatı ile ithal mallar için ödenen karbon fiyatını eşitlemek üzere bir mekanizma kurulacak. Bu mekanizmayla, AB’ye ithalat yapan şirketlere, üretim yaptıkları ülkede ödenen karbon fiyatı ile AB’deki karbon fiyatı arasındaki farkı ödemek için CBAM sertifikaları satın alma zorunluluğu getirilecek.

AB müzakerecileri, son 10 saatlik müzakere turunun ardından AB’ye giren yoğun karbonlu ürünlere fiyat koyma konusunda anlaşmaya vardı.
Fotoğraf: Mohammed Chahim

Yeni uygulama, AB üyesi olmayan ülkeleri iklim hedeflerini yükseltmelerini teşvik edecek. Sadece, AB ile aynı iklim hedefine sahip ülkeler, CBAM sertifikaları almadan AB’ye ihracat yapabilecek.

Yeni kurallar, üretimin AB’den daha yumuşak iklim ve çevre politikalarına sahip ülkelere kaymasını engelleyecek. Bu konudaki ilk yasa olacak CBAM, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarına tam uyumlu olacak şekilde tasarlanacak.

CBAM, 1 Ekim 2023’ten itibaren geçerli olacak.

Bu çerçevede, ithalatçının yükümlülüklerini raporlamasını içeren sınırlı bir geçiş dönemi uygulanacak. Geçiş sürecinin bitiş tarihi gelecek müzakerelerde netleştirilecek. CBAM, demir, çelik, çimento, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojenle birlikte, vida ve cıvata gibi benzer demir veya çelik ürünlerini kapsayacak. AB’nin emisyon ticareti sistemi kapsamında sera gazı salımına yönelik ücretsiz limit alan bu sektörlerdeki şirketlerin izinleri de aşamalı biçiminde kaldırılacak.

Fotoğraf: AA

CBAM düzenlemesi, ilgili diğer konular çözüme kavuşturulduktan sonra resmi olarak kabul edilecek. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi için AB ülkeleri ve AP tarafından resmen onaylanması gerekiyor.

AB, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile karbon fiyatlandırma sistemine sahip olmayan ülkelerden gerçekleştirilen yüksek karbon ayak izine sahip malların ithalatını izlemeyi ve azaltmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin durumu

Türkiye’de sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması, doğrulanmasına yönelik olarak hali hazırda işleyen bir sistem bulunuyor. Hazırlanan mevzuat ilk olarak 10 yıl önce yürürlüğe girdi. Bu bakımdan Türkiye Sınırda Karbon Vergisi Düzenlemesi‘nin ilk uygulama fazı olan raporlama aşamasına uyum sağlamak nispeten kolay olabilir. Ancak 2026’da başlayacak emisyonları denkleştirme aşamasına kadar ilgili  sektörlerde karbon fiyatlandırılmazsa düzenlemeye konu ürünlerin ihracatında bu ürünlerin üretiminde açığa çıkan emisyon tutarında denkleştirme izninin AB ETS piyasasından satın alınması gerekecek. Bu durumda ilgili sektörlerin dönüşümünde kullanılabilecek yüklü bir kaynak AB’ye akmış olacak.

ETS’nin amacına ulaşmasını, yani emisyonlarda amaçlanan ölçüde azaltıma hizmet edecek motivasyonu yaratmasını sağlayacak temel unsur ise fiyat istikrarı. AB’nin ETS’nin uygulandığı ilk yıllarda yüksek miktarda emisyon izninin tesislere bedelsiz olarak dağıtması sonucunda piyasada oluşan fiyatların çok düşük kalmış; bu nedenle de sistem başarısız kalmıştı. Firmalar emisyonlarını azaltmak üzere yatırım yaparak yüksek maliyetlere katlanmak yerine ton başına 5 Euro civarında bedeller ödemeyi tercih etti. 2014’ten itibaren yapılan düzenlemelerle piyasaya sunulan izinler azaltıldı ve sistem istenen amaca hizmet eder oldu. Türkiye’nin de bu süreçten ders alarak  emisyon izinlerinin çoğunluğunu açık artırma yöntemiyle dağıtılması, taban fiyat uygulaması yapılması gerekiyor.

AFP, Reuters

Yeşil Gazete‘ye konuşan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) İklim ve Enerji Programı Müdürü  Tanyeli Sabuncu, düzenlemenin yaptırımları ve Türkiye’nin bundan kaçınması için yapılması gerekenleri şöyle anlatmıştı: 

“Taslak düzenlemeye göre AB’ye ithal edilecek ürünlere konu emisyonlar için denkleştirme sertifikası zamanında sunulmadığı taktirde ton başına 100 Euro tutarında ilave ceza ödenmesi söz konusu olabilecek. Bu ceza yükümlü kuruluşları denkleştirme sertifikası ibraz etme yükümlülüğünden kurtarmıyor. Günümüzde AB ETS piyasasında emisyon izni fiyatlarının ton başına 100 Euro’ya yaklaştığını göz önüne aldığımızda düzenlemeye uyulmadığı taktirde ton başına 200 Euro’ya yaklaşacak bir maliyetten söz ediyoruz.”

 

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.