İki ülke LGBTİ + haklarının ihlal edildiği yeni yasalar nedeniyle temel insan haklarını ve eşitlik ilkesini göz ardı etmekle ve AB temel ilkelerini uygulamamakla suçlanıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen “Avrupa, toplumun bir parçasının, kişilerin sevdiği biri yüzünden, yaşı yüzünden, siyasi görüşü yüzünden ya da dini inancı nedeniyle damgalanmasına aslı izin vermeyecektir” açıklamasını yaptı.
Polonya ve Macaristan ise kendi ulusal yasalarının kendi ülkelerinde uygulanmasına karışılmasını “ulusal egemenlik” haklarının ihlali olarak görüyor.
İki ülke hakkında AB mevzuat ve ilkelerini ihlal suçlamasıyla başlatılan işlemin ardından yasalara göre Polonya ve Macaristan’ın suçlamalara yanıt vermek için iki ay süreleri var. Eğer iki ülke ikna edici yanıt veremezse Komisyon bu iki ülkeyi Avrupa Adalet Divanı‘na sevk edecek ve ekonomik yaptırımlar uygulanabilecek.
Macaristan’da geçen ay kabul edilen yeni yasada, çocukların sağlıklı ve güven içinde yetiştirilmesi gerekçesiyle pedofil suçlara verilecek cezaların ağırlaştırılırken, aynı taslak içinde eşcinsellerin toplum içindeki haklarını kısıtlayan maddeler de yasalaştırılmıştı.
Yeni yasaya göre, eşcinselliğin kamuya açık bir şekilde ele alınması bile suç kapsamına giriyor. Televizyon programlarında, film ve içeriklerde eşcinselliğin gündeme getirilmesi cezai yaptırım öngörüyor. Ayrıca LGBT bireyleri destekleyen kurum ve kuruluşların reklam ve eğitim faaliyetleri de yasaklandı.
Avrupa Komisyonu Macaristan’ı ele aldığı Perşembe günkü kararında, söz konusu yeni yasanın Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan temel hakları altı maddede ihlal ettiğini saptıyor.
Geçen ayki AB Zirvesi‘nde, partisi Fidezs’in LGBTİ+ karşıtı yasa tasarısını Meclis’ten geçiren Macaristan Başbakanı Victor Orban’a çok sert tepki verilmiş; Hollanda Başbakanı Rutter, mevkidaşına Birlik’ten ayrılmasını önermişti.
Polonya’da ise geçtiğimiz aylarda değişik kentlerde “LGBT+ eğilimlilerin giremeyecekleri bölgeler” ilan edildi. Muhafazakâr ve aşırı sağ siyasetlerin güçlü olduğu bölgelerde gündeme getirilen bu uygulama Avrupa Komisyonu tarafından şiddetle eleştirilmiş ve Polonya hükümeti bu keyfi uygulamalar karşısında önlemler almaya davet edilmişti.
Ancak Polonya hükümeti bu konuda hiçbir adım atmadı. Jaroslaw Kaczynski‘nin lideri olduğu iktidardaki merkez sağ Hukuk ve Adalet Partisi (PIS) bu girişimleri yerel ve haklı girişimler olarak tanımladı.
Bu ülkeye yönelik bir diğer ihlal kararı ise geçen yıl yürürlüğe giren yeni adalet yasası ile ilgili. Bu yeni yasaya göre Polonya’da hâkimlerin bazı hukuksal alanlarda Avrupa mahkemelerine başvurmaları yasaklanıyor; hakimler üzerinde iktidarın getirdiği kısıtlamaların uygulanabilmesi için bir denetim komisyonu kurulması öngörülüyor.
Polonya Anayasa Mahkemesi önceki gün hükümetin tavrını destekleyen bir karar aldı ve “Ulusal Yargının” bazı alanlarda “Avrupa Birliği ilkelerinin” önüne geçebileceğini, çünkü bu konunun ulusal egemenlik konusu olduğunu kaydetti.
Gözlemciler, Polonya Anayasa Mahkemesi’nin kararını Polonya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılması, yani “Polexit” sürecinin miladı olarak değerlendiriyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…