ABD Dışişleri Bakanlığı İnanç Özgürlüğü Raporu yayınlandı.
Toplamda 200 ülke ve bölgeye ilişkin değerlendirmelerde bulunulan raporda Türkiye’ye 22 sayfa ayrıldı.
Raporda, 15 Temmuz’dan sonra başlatılan tutuklama operasyonlarına dikkat çekilerek “sürgündeki din adamı” olarak tanımlanan Fethullah Gülen ve cemaatine üye olduğu gerekçesiyle en az 50 bin kişinin gözaltına aldığı ya da tutuklandığı belirtiliyor.
Operasyonlar kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da dört binden fazla kişinin işten çıkarıldığı ifade ediliyor.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan raporun ayrıntılarına göre Türkiye’nin, bir grubun dini inançlarına saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle bireyleri yargıladığı ve 1923’te imzalanan ve gayrimüslimlerin azınlık haklarını içermeyen Lozan Anlaşması kapsamında gayrimüslimlerin dini özgürlüklerini sınırlamaya devam ettiği belirtiliyor.
“Devlet Alevileri Müslümanlığa aykırı olarak görüyor”
Alevilere de yer verilen raporda ve devletin Alevileri Müslümanlığa aykırı bir kesim olarak görmeye ve cemevlerini ibadet yeri olarak kabul etmemeye devam ettiği ifade ediliyor.
Alevilerin şiddet tehdidiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor.
Benzer şekilde Türkiye’deki azınlık inanç gruplarının kendi ibadet merkezlerini açmak, din adamlarını yetiştirebilmek ve çocuklarının zorunlu din derslerini almamasını sağlamak gibi konularda sıkıntılar yaşamayı sürdürdükleri belirtiliyor.
Bu noktada 5 kilisenin de arazileriyle ilgili sorunlarının devam ettiği hatırlatılıyor. Buna karşın hükümetin azınlık grupların güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili devletin hizmet sunmaya ve bazı inanç merkezlerinin de yenilenmesi ve restore edilmesi için de kaynak sağlamaya devam ettiğine işaret ediliyor.
Raporda Caferi inancına yönelik yayınlar yapan iki televizyon kanalının da terör propagandası yaptıkları iddiasıyla hükümet tarafından kapatıldığı hatırlatılıyor.
“Aleviler, Yahudiler, Protestanlar tehdit ediliyor”
Raporda Türkiye’de Alevilerin, Yahudilerin, Protestanların ve Sünni Müslümanların da başta IŞİD olmak üzere çeşitli gruplar tarafından tehdit edildikleri ifade ediliyor.
Bununla birlikte Yahudi karşıtı söylemlerin de devam ettiği bu çerçevede bazı televizyon yorumcularının ekranlarda ve gazetelerde 2016 darbe girişiminin arkasında Yahudilerin olduğu şeklinde iddialarda bulunmayı sürdürdükleri belirtiliyor.
Rapora göre aynı kişiler İstanbul’daki Fener Rum Patriği’ni de benzer söylemlerle suçluyorlar.
Bazı televizyon dizilerinde de özellikle Yahudilerle ilgili kışkırtıcı nitelikte yayınlar yapıldığına dikkat çekiliyor.
“Payitaht dizisi raporda”
Bu noktada “Payitaht” adlı dizide özellikle Yahudilerin kötülendiği ve şeytanlaştırıldığı belirtilirken Yahudi
cemaatinde de bu durumdan endişe ve kaygı duyduğu ifade ediliyor.
Raporda dikkat çekilen noktalardan biri de bazı Alevi vatandaşların yaşadıkları evlerin kapılarına çarpı (X) işareti konulmuş olması.
Kimliği belirsiz kişilerin Türkiye’de Ortodoksların, Katoliklerin, Protestanların ve Alevilerin ibadet yerlerine saldırarak zarar verdikleri, Malatya’da bir Protestan kilisesinin saldırıya uğradığı ifade ediliyor.
Rahip Brunson
İnanç Özgürlüğü Raporu’nun Türkiye kısmında dikkat çekilen konulardan biri de Türkiye’de “FETÖ” soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson.
Raporda, ABD Dışişleri Bakanı’nın 15 Ağustos tarihinde Amerikalı rahibin serbest bırakılması çağrısında bulunduğu hatırlatılıyor.
Raporda Amerikan hükümetinin de bu davayla ilgili olarak hukuk dışı değerlendirmesini yaptığı belirtiliyor.
(Voice of America)