İklim KriziManşet

AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’nı açıkladı

0

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa’yı net sıfıra giden yolda temiz teknoloji ve endüstriyel inovasyonun merkezi haline getirme planlarını dün Davos‘ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda açıkladı.

Komisyon Başkanı, düzenleyici çerçeve, finansman, beceriler ve ticaret olmak üzere dört ayaklı Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’na atıfta bulundu. Küresel rekabet gücünü göz önünde bulunduran AB Komisyonu, devlet yardımı ve Avrupa Egemenlik Fonu (European Sovereignty Fund) ile desteklenen yeşil endüstri için işleri “hızlandıracak ve basitleştirecekNet-Sıfır Sanayi Yasası‘nı hazırlayacak.

ABD ve Çin’e yanıt

Von der Leyen, AB fonlarının AB’nin tamamında temiz teknoloji geçişini destekleyeceğini ve 27 AB ülkesi arasındaki farklılıklarını dengeleyeceğini söyledi. 

Yaygın olarak ABD‘nin Enflasyon Azaltma Yasası’na (IRA) ve Çin’den gelen meydan okumalara bir yanıt olarak yorumlanan açıklama bazıları tarafından da zirveye doğru bir yarış olarak adlandırıldı. Ancak uzmanlar AB’nin iklim ve büyüme stratejisinin mimarisi olan AB Yeşil Anlaşması‘nın, IRA’dan bağımsız olarak yeni dünyada başarılı olmak için sağlam ve dayanıklı bir temel oluşturduğunu ve geçmişe bakıldığında “aslında AB’ye büyük bir iyilik yapmış olabileceğini” savunuyor.

ABD’nin ‘tarihi iklim paketi’ onaylandı: Ne olacak?

Birlik son birkaç yıldır Covid-19 pandemisi, Ukrayna savaşı ve hayat pahalılığı krizlerine verdiği yanıtla etkili olan Yeşil Anlaşma hedefini  ilerletmek istiyor. 

Hem NextGenerationEU (AB’nin 800 milyar Avroluk COVID kurtarma fonu) hem de REPowerEU (AB’yi Rusya’dan doğal gaz ithalatından bağımsız hale getirmeyi amaçlayan acil müdahale paketi), yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere net sıfıra ulaşmak için hayati önem taşıyan sektörleri desteklemek için gerekli koşulları yaratmış durumda. Aynı zamanda, AB’nin temiz geçişin önündeki yapısal boşlukları ve engelleri daha iyi tespit etmesi ve finansmanı gerçekten ihtiyaç duyulan yerlere yönlendirmesi gerektiğinin de altını çiziliyor. 

Avrupa Komisyonu’nun 1 Şubat’ta açıklayacağı teklif, 9-10 Şubat tarihlerinde düzenlenecek özel bir Avrupa Konseyi toplantısında ele alınacak.

Von der Leyen’in açıkladığı planı konuyla ilgili uzmanlar şöyle değerlendirdi:

Martin Porter (Cambridge Sürdürülebilirlik Liderliği Enstitüsü (CISL) İcra Kurulu Başkanı ): “Başkan Von der Leyen tarafından bugün açıklanan Yeşil Anlaşma Sanayi Planı, AB için olduğu kadar Davos ve ötesinde bulunan herkes için de bir dönüm noktasıdır. 

AB’nin 2015’ten bu yana diğer ülkelere iklim nötr bir ekonomiye geçişte ‘zirveye doğru yarışa’ katılmaları için sağladığı başarılı tetikleyicinin bir kanıtı ve bunun artık olumlu bir dönüm noktasına ulaştığının açık bir işaretidir.

Küresel katılım hızlandıkça ve fosil yakıtlı ekonomi hızla eskidikçe 21. yüzyılın dönüşümsel ekonomik fırsatı için rekabet artarken, Komisyon’un temiz teknoloji endüstriyel inovasyonu ve yatırımına yönelik politikalarında daha büyük ölçek, odak ve hıza olan acil ihtiyacı ele alarak rekabetçi sürdürülebilirlik stratejisinin başarısını arttırmaya çalışması kesinlikle doğrudur.

Bu yarışta riskler yüksektir ve şimdi rehavete kapılma zamanı değil; hem AB üye devletlerini hem de en yakın ortaklarını birleştiren eylem ve net tercihler yapma zamanıdır.   Kilit malzemelere, teknolojilere ve becerilere erişim yalnızca yerel ya da bölgesel bir odaklanma ile sağlanamayacaktır; bu nedenle, kilit ortak değer zincirlerinin dayanıklılığını ve paylaşılan temel değerlerin gücünü arttırmak ortak amacıyla, işbirlikçi bir zihniyet ve ABD gibi kilit müttefiklerle birlikte çalışarak tamamlanmalıdır.

Domien Vangenechten (E3G sanayide karbonsuzlaştırma Kıdemli Politika Danışmanı): AB’nin IRA’nın bazı yönlerine karşı çıkmanın ötesine geçtiğini ve kendi ülkesinde temiz endüstrileri artırmaya yönelik kendi yaklaşımını geliştirdiğini görmek güzel. Bununla birlikte AB, temiz geçiş sürecinin dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma için gerçek fırsatlar sunmasını sağlamak üzere dostları ve ortaklarıyla da yakın bir koordinasyon içinde olmalıdır.

Net-Sıfır Sanayi Yasası’nın tüm ekonomiyi yeşillendirmede yetersiz kalmaması için bu girişimin iki şeye ihtiyacı vardır. Birincisi, metal ve kimya gibi ağır sanayilerin karbonsuzlaştırılması ve AB ekonomisi genelinde daha az enerji israfının sağlanması için gerçek bir Avrupa stratejisi ile el ele gitmesidir. İkincisi ise tüm üye devletlerde dönüşüm fırsatlarını değerlendirmek için alan sağlayan ve yeni AB parasıyla desteklenen mali kurallardır.

Sarah Jackson (E3G Transatlantik Diplomasi Politika Danışmanı): “AB’nin IRA’nın bazı yönlerine karşı çıkmanın ötesine geçtiğini ve kendi ülkesinde temiz endüstrileri artırmaya yönelik kendi yaklaşımını geliştirdiğini görmek güzel. Temiz ekonomik büyüme Avrupa’nın gelecek için en iyi stratejik bahsidir.

 Yurtiçinde temiz teknoloji üretimini arttırmak harika bir haber. Ancak daha fazla batarya ya da güneş paneli üretmek hikayenin sadece bir yönüdür; ekonominin tamamını yeşillendirmek için yetersiz kalır. Bunun için Net-Sıfır Sanayi Yasası, metal ve kimya gibi ağır sanayileri karbonsuzlaştırmaya ve AB ekonomisi genelinde daha az enerji harcamamızı sağlamaya yönelik gerçek bir Avrupa stratejisiyle el ele gitmelidir.

 Yeni keşfedilen bu siyasi ivme, temiz ekonomik büyümeye yönelik tüm AB’yi kapsayan bir yaklaşım geliştirmek için bir fırsattır. Avrupa’nın temiz ekonomisinin sadece AB’ye değil tüm dünyaya fayda sağlamasını temin etmesi gerekmektedir. Başkan von der Leyen, yatırımların Atlantik ötesinde karşılıklı fayda sağlamasını temin etmek üzere AB ve ABD sanayi politikaları ve standartlarının uyumlaştırılmasına yönelik fırsatlara ilişkin olumlu bir vizyon çizmiştir. AB, temiz geçiş sürecinin dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma için gerçek fırsatlar sunmasını sağlamak üzere dostları ve ortaklarıyla yakın bir koordinasyon içinde olmalıdır.

Devlet yardımı kurallarının gevşetilmesi, kamu parasının kilit yeşil teknolojilerin üretimine akmasını sağlayacaktır, ancak AB’de tüm ulusal cepler eşit derinlikte değildir. Kuralların en zayıf olanı korumak için var olduğunu gözden kaçırmamalıyız. AB’nin acilen, tüm üye ülkelerde geçiş döneminin fırsatlarını değerlendirmek için alan sağlayan ve yeni AB parasıyla desteklenen mali kurallara ihtiyacı vardır.

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.