AB’nin bugün açıklanan 2019 Genişleme Raporu’ndan: Türkiye’de insan hakları ihlalleri derinleşiyor ve ekonomi dahil bir çok alanda geriye gidiliyor. Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Hahn, “Müzakere sürecinde hiç bir faslın açılmasını öngörmüyoruz” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye’yle üyelik müzakerelerinin durma noktasında olduğunu, bu nedenle yeni bir fasıl açılmayacağını bildirdi. Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Türkiye’de insan hakları ihlallerinin derinleştiğini ve ekonomi dahil birçok alanda‘geriye gidildiğini’ söyleyerek, yürütülen müzakere sürecinde hiçbir faslın açılmasının öngörülmediğini belirtti.
Ankara ile yapılan mülteci anlaşmasından memnun olduklarını belirten Hahn, “Ortak çıkarlarımız doğrultusunda işbirliğimiz devam ediyor” diye konuştu. 2018’de AB Konseyi’nin oybirliğiyle verdiği karara atıfta bulunulan genişleme raporunda, yeni fasıl açılmamasına ilişkin sebeplerin halen değişmediği vurgulanarak, “Türkiye, AB’den uzaklaşmaya devam ediyor”denildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi de Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını önermişti.
Avrupa Komisyonu: YSK kararı millet iradesine aykırı
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı 2019 raporunda Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda ciddi bir gerileme yaşandığını ve bunun sebebinin yeni anayasa paketinin yürürlüğe girmesiyle birlikte güçler ayrılığının zayıflaması olduğunu belirtti. Komisyon hazırladığı raporda YSK’nin aldığı İstanbul seçimlerinin tekrarlanması ve bazı güneydoğu belediyelerinde başkanlığın ikinci sıradaki adaya verilmesi kararlarını eleştirdi. Komisyon, bu kararlar sonucunda YSK’nin siyasi baskıdan bağımsızlığı konusunda da endişeleri olduğunu belirtti. AB’nin yürütme organı bu kararların demokrasinin en temel hedefine, “milletin iradesinin baskın çıkmasına”, aykırı olduğunu ifade etti.117 sayfalık raporda, 31 Mart seçimlerine giden süreçte muhalefet partilerinin, özellikle de HDP’nin ötekileştirildiğine; artan siyasi kutuplaşmanın parlamentoda yapıcı bir diyaloğun kurulamamasına sebep olduğunu belirtti.
OHAL kalıcı hale geldi
Raporda OHAL’in 18 Temmuz 2018’de uzatması bitince sona erdiğine, ancak meclisten geçen bir yasa ile çoğu OHAL uygulamasının 3 yıllığına kalıcı hale geldiği dikkat çekilerek, 15 Temmuz kalkışması sonrası yapılan “işten çıkarmaların, tutuklamaların ve gözaltıların” ciddi endişeler yarattığını aktardı.
Komisyon, Türkiye’de hâlâ birçok tutuklu insan hakları savunucusu, aktivist, akademisyen, doktor, gazeteci, politikacı, avukat, hâkim ve LGBTİ birey olduğunu hatırlatarak, bu kişilerin bazıları için iddianame bile hazırlanmadığını ve medya ile siyasetçiler tarafından karalama kampanyaları haklarında karalama kampanyaları yürütüldüğüne de dikkat çekti. .
Türkiye’nin AB’ye katılması için Kopenhag Kriterleri’ne uyması ve 33 faslı açıp kapaması gerekiyor. Türkiye gerekli 33 fasıldan sadece 16’sını açabildi ve birini geçici olarak kapattı. 14 fasıl AB Konseyi’nin ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kararıyla geçici olarak açılamıyor. Avrupa Konseyi 2018 yılında Türkiye’nin üyelik ile üyelik görüşmelerinin durma noktasına geldiğini ve yeni bir karara kadar fasıl açılıp kapanmayacağını açıklamıştı. Komisyon bu kararın devam etmesi yönünde tavsiye vermiş oldu.
Dışişleri: Haksız ve orantısız eleştiriler
Raporu değerlendiren Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, “AB’nin Türkiye raporunda yer alan haksız ve orantısız eleştirileri kabul etmemiz mümkün değildir.” dedi. Kaymakcı, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 2019 Genişleme Paketi kapsamında açıklanan son “Türkiye Raporu”na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Türkiye sapasağlam yerinde’
Raporda yer alan Türkiye AB’den uzaklaştığına ilişkin ifadeleri eleştiren Kaymakcı, “Raporda Türkiye’nin AB’den uzaklaştığına dair geçersiz bazı ifadeler var. Türkiye sapasağlam yerinde duruyor” dedi. Kaymakçı “Metinde FETÖ terör örgütünden sivil toplum örgütüymüş gibi ‘Gülen hareketi’ şeklinde bahsedilmesi kabul edilemez” diye konuştu.