AB’de binek araç salımlarına yeni sınır

AB ülkelerindeki binek araçlar, Avrupa Parlamentosu’nda onaylanan tasarıyla dünyanın en düşük CO2 salım hedeflerine sahip olacak.

photo
Fotoğraf: Adrian Sherratt/Alamy

Mevcut hedefleri düzenleyen yönetmelik üzerinde öngörülen değişikliklere göre 2020 yılına gelindiğinde her üretici firma trafiğe kaydettirdiği yeni binek araçların ortalama CO2 salımlarını kilometre başına 95 gram ile sınırlamak zorunda. Bu sınırın üzerine çıkan bir filo ortalamasına sahip üreticileri büyük cezalar bekliyor.

Endüstri, 2015 yılı için öngörülen ve beklenenden erken ulaşılan 130 g/km’lik sınırla karşılaştırıldığında %27’lik düşüş anlamına gelen yeni hedefi yakalamanın çok da zorlayıcı olmayacağı görüşünde. Bunu destekleyen bir veri, yönetmeliklerin getirdiği baskının yanında artan tüketici bilincine uygun araçlar üretmeye zorlayan rekabet koşulları sayesinde, 2007 yılında 159 g/km olan yeni araç salımları ortalamasının 2012 yılında 132 g/km’ye düşmüş olması.

Düşük salımlı araçlara “süper-katsayı

95 g/km sınırı üreticilerin trafiğe kaydettirdiği tüm araçların ortalama salımı üzerine olduğu için yönetmelik bu sınırdan yüksek salıma sahip yeni araç üretilemeyeceği anlamına gelmiyor. Ancak üreticiler böyle araçlar üretmeye devam etmek istiyorlarsa, düşük salımlı binek araç gamlarını da geliştirmek zorunda.

Yönetmelik bu noktada yeni döneme geçişi kolaylaştırmak ve yeni teknolojileri teşvik etmek adına 50 g/km’den düşük binek araçlara “süper-katsayı” uygulanmasını getiriyor. Buna göre üreticilerin filo ortalaması hesabında 50 g/km’den düşük salımlı her araç 2020 yılında 2; 2021 yılında 1,67; 2022 yılında 1,33; 2023 yılında itibaren ise 1 araç olarak hesaba katılacak. Mevcut içten yanmalı motor teknolojisi ile yakalaması mümkün olmayan bu seviyeye inmek için üreticilerin elektrikli, hibrit ve şarj edilebilir hibrit araçlara yatırım yapması bekleniyor.

Yıllık 15 milyon ton CO2 salımı tasarrufu sağlayacağı öngörülen bu hedeflerin 2025 ve sonrasında ne seviyeye çekileceğinin 2015 yılı sonunda görüşülmesi de aynı tasarı ile karara bağlanmış durumda.

(Yeşil Gazete)

Bora Kabatepe
Bora Kabatepe

87 yılının ve İstanbul’un Kadıköy’ünün orta yerinde doğdu, oralarda büyüyüp önce Kadıköy Anadolu Lisesi’ne ardından da İTÜ’ye uçtu, endüstri mühendisi oldu. Okurken baktı dünyanın yolu yol değil, ne yapsak ne etsek; dur biraz akademik takılalım dedi Koç Üniversitesi’nde elektrikli arabaların çevreye etkilerini incelediği bir yüksek lisans tamamladı. Dur bi’ de sektöre bakalım dedi, dünya devi bir enerji firmasına girdi, bakınmaya devam ediyor. Bu bakınmalar sırasında Buğday hareketiyle tanıştı, gönüllülük yaptı, permakültürcü oldu, az biraz yeşillenirken kendini Yeşil Gazete’de çeviri yaparken buldu. Ne iş olsa çeviririzci olmasına rağmen gıda, tarım konularına karşı boş değildir.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR