
18 Kasım 2011 Cuma günü saat 12.30’da açılışı yapılacak olan Konferans’ta CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Meclis çatısı altında trans bireyleri de kapsayacak şekilde bir nefret suçları mevzuatının oluşturulmasının öneminden ve trans toplumuyla nasıl ortak bir çalışma zemininin oluşturulabileceğinden bahsedecek.
19 Kasım 2011 Cumartesi günü saat 15.15’te başlayacak olan “Politikacılar Transfobik Nefrete Karşı Ne Yapıyor?” başlıklı panelde, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, partilerinin trans bireyleri hedef alan polis şiddeti ve cinayetler ile ilgili bugüne dek yaptıkları çalışmaları konferans katılımcıları ve medya ile paylaşacaklar.
Avrupa Parlamentosu milletvekili Cashman, trans cinayetlerine karşı Ankara’da
Avrupa Parlamentosu’nun etkili isimlerinden Michael Cashman, Türkiye’de trans bireyleri yoğun şekilde hedef alan cinayetlere karşı Ankara’ya geliyor. 1999’dan beri Avrupa Parlamentosu üyesi olan Cashman, Avrupa’da cinsel azınlıkların hakları konusunda mücadele eden ünlü isimlerden. Cashman, Transfobik Nefretle Mücadele Konferansı’na katılımı öncesi şu mesajı yayınladı:
“Türkiye’de transgender bireylerin, devletin kendisi de dahil olmak üzere yaygın önyargı ve şiddete maruz kalması karşısında şok içerisindeyim. Buse Kılıçkaya, Selay Tunç ve Naz Güdümen’e geçtiğimiz günlerde “polise direnme” iddiasıyla verilen hapis cezaları son derece adaletsizdir ve yeniden gözden geçirilmelidir. Bu durum, transgender bireylerin hala devlet tarafından uygulanan şiddetin mağdurları olduğunu göstermektedir. Umuyorum ki bu Konferans, Türkiyeli yetkililerin uyanması için bir vesile olacaktır.”

Berlin Eyalet Meclisi’nin Türkiye kökenli eşcinsel milletvekili: “Translara yönelen şiddet insanlık suçudur!”
Yine geçtiğimiz günlerde Berlin Eyalet Meclisi’ne Sol Parti’den milletvekili olarak seçilen Türkiye kökenli eşcinsel milletvekili Hakan Taş da Pembe Hayat’a destek için Ankara’ya geliyor. Hakan Taş’ın etkinlik öncesi gönderdiği destek mesajı şu şekilde:
“Tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelerden yararlandığımız “modern” 21. yüzyılda, malesef ki transfobi ve homofobiyi üreten, aşılayan ve tetikleyen toplumsal bilinci aşabilmiş değiliz. Kişilerin nefes alma isteğine şiddet ve cinayetle yanıt vermek, transfobinin ötesinde, insanlığa karşı işlenen ciddi bir suçtur. Avrupa Birliği yolunda, öncelikle ’insan haklarına saygı’ ilkesine takılan Türkiye’nin bu alanda ciddi düzenlemeler yapması gereklidir. İnsan haklarına saygı ilkesi göz ardı edilmemeli, bu hedefte oluşturulan her türlü proje ve oluşumlar maddi ve manevi olarak desteklenmelidir. Bu doğrultuda özellikle trans hakları konusunda Türkiye’de önemli konuma sahip Pembe Hayat tarafından düzenlenen Transfobik Nefretle Mücadele Konferansı’nın önemli bir ses getireceğine yürekten inanıyor ve bu tür projelerin artarak devam etmesini temenni ediyorum.”
(Kaos GL)