Göçmen Kadınlar Anlatıyor: İran’da eğer bir kadınsan hiçbir şeye itiraz etmemen lazım

Yedi yıl önce kadın olarak yaşadığı baskılardan sonra ülkesi İran'ı terk eden Rozita Namdari, 'İran’da eğer bir kadınsan, hayatını idame ettiriyorsan hiçbir görüşün, hiçbir düşüncen olmaması lazım. Hiçbir şeye itiraz etmemen lazım' diyor.

Video haber: Şenol BALİ/ Göçmen Kadınlar Anlatıyor

*

Bu haber Göçmen Kadınlar Anlatıyor projesi ve Yeşil Gazete iş birliği kapsamında yayımlanmaktadır. Gazeteci Şenol Bali ve arkadaşları, Ocak 2023’te yayınlamaya başladıkları Göçmen Kadınlar Anlatıyor video serisi ile Van’da yaşayan Afgan, İranlı ve Suriyeli göçmen kadınların hikayelerine mikrofon uzatıyor.
*

Rozita Namdari, yedi yıl önce kadın olarak yaşadığı baskılardan sonra ülkesi İran‘ı terk eder. Yaşadığı Van‘da birçok işte çalışan Namdari, burada evlenir.

İyi derecede Türkçe öğrenen Namdari, şu sıralar adliye gibi kurumlarda tercümanlık yapıyor ve ek olarak güzellik merkezinde çalışarak hayatını idame ettiriyor.

Namdari şunları söylüyor:

İran’da eğer bir kadınsan, hayatını idame ettiriyorsan hiçbir görüşün, hiçbir düşüncen olmaması lazım. Hiçbir şeye itiraz etmemen lazım.

2015’te geldim. 2016’da çalışmaya başladım. İlk Türkiye’ye geldiğimde bir acentada çalıştım. Daha sonra da bir hukuk ofisinde çalışmaya başladım. Daha çok İranlı mülteciler gelip gidiyordu, ben tercümanlık, sekreterlik yapıyordum. Geçen yıllarda da Adliye’ye gidip geldim. Tercümanlığım beğenildi. Duruşmalara katılıyorum. Tercümanlık yapıyorum. Ekstradan güzellik işiyle de uğraşıyorum. Türkiye’nin ekonomisi belli. Mecbur iki işte çalışıyorum. Türkiye Cenevre Sözleşmesi’nden dolayı mülteci almak zorunda. Biz İranlı mülteciler de buraya iltica ediyoruz ama herhangi bir maaş/para yardımı, hiçbir yardım Türkiye’nin devletinden almıyoruz. Avrupa’dan da almıyoruz. Biz kendi imkanlarımızla burada yaşamaya çalışıyoruz.

İnsanlar, ben görüyorum; sosyal medyada çok tepkililer mültecilere karşı. Yani haklılar. Ben hak da veriyorum bu misafirlik biraz uzun da sürdü. Biz de istiyoruz; bir an önce üçüncü bir ülkeye gidelim. Ama biz Türkiye’den hiçbir ekonomik destek almıyoruz. Burada mecburuz çalışmaya. Düşük ücretlerde çalışıyoruz. Asgari ücret almıyoruz. Umarım bir an önce bu üçüncü ülke yerleştirmesi hızlanır, biz de gideriz daha güvenli ve daha insani şartlarda yaşadığımız bir ülke olur.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR