Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Koray Doğan Urbarlı‘nın Halkbank tarafından İstanbul-Levent‘te inşa edilen Sapphire kulesiyle ilgili usulsüzlüklere işaret ettiği paylaşımlarının kaldırılması için mahkeme kararı çıkarıldı.
Halkbank, Urbarlı’nın 23 Ocak’ta Twitter üzerinden “(vatandaşın) cebinde olması gereken paralar nereye gidiyor” sorusunu yönelterek yaptığı paylaşıma karşı dava açmıştı. Davanın sonucunda içeriklerin kaldırılmasına karar verildi.
Yaptığı paylaşımda Urbarlı, Halkbank’ın 2019’un sonlarında Sapphire kulesini o dönemki sahibi Kiler GYO‘dan borçları nedeniyle 100 milyon dolara satın aldığını, sonrasında ise sıfır kâr koyarak yaklaşık bir milyar lira daha ucuza karşılık gelen 905 milyon liraya Kiler GYO ile KBC Gıda‘ya satmak için anlaştığını açıklamıştı.
Vurgunun güzelliğine bakın. Hem de senin paranla, benim paramla kardeşim. Hani hafta sonu bir şeyler içmekten pahalı diye vazgeçtin. İşte bak neden içecekler pahalı, ya da doğru soruyla cebinde olması gereken paralar nereye gidiyor? pic.twitter.com/rWzNPrP5QJ
— Koray Doğan Urbarlı (@Urbarli) January 16, 2023
Urbarlı, “Sadece bu kadarla kalsa ‘Hadi alıştık yıllardır!’ diyeceğiz” ifadelerini kullandığı paylaşımında CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın “ortaya çıkardığı soyguna” değinerek eski AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler‘e ait olan Sapphire kulesi’nin Halkbank’a 100 milyon dolar borcundan dolayı elindeki 147 mülkü bankaya verdiğini, ancak emlak fiyatları tavan yapınca Kiler’in tam 247 mülkü sadece 48 milyon dolara geri aldığına dikkati çekmişti.
Yeşiller Eş Sözcüsü “Nasıl? Temel Vatandaşlık Geliri dediğimizde bize kaynak soruyorlar. Yeşil dönüşüme para yok diyorlar. Para kule olmuş her gün binlerce insanı selamlıyor” dedi.
Öte yandan Sapphire kulesinde çalışan işçilerin ücretlerinin ödenmediğini hatırlatan Urbarlı, Sapphire İşçileri Dayanışma Platformuna ait bir görüntüyü paylaşımına ekledi.
İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliği, kararında, Urbarlı’nın söz konusu paylaşımlarında “ticari itibarı zedeleyici ve gerçek dışı suçlayıcı paylaşımların yapıldığı, yayının içeriği sunuş şekilleri dikkate alındığında basın ve düşünceyi yayma hürriyeti olarak değerlendirilemeyeceği, talepte bulunanın kişilik hakları bu yayınlar ile ihlal edildiğine” hükmetti.
Mahkeme kararında “Somut olayda haber alma verme, yorum ve eleştiri ile ifadelerin, ifadeyi açıklama hürriyetleri kapsamında kalamayacağının” anlaşıldığını öne süren karar, söz konusu içeriklerin yayından kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği belirtildi.