İklim krizi nedeniyle tarımsal üretimde yüzde 70’lere varan verim kayıpları görülüyor

Prof. Dr. Yalçın Kaya, iklim krizi ve koronavirüs salgınının tarımsal üretimi etkilediğini kaydetti ve 'Buğday üretimi bu sene yüzde 50 düştü' ifadelerini kullandı.

Trakya Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, iklim krizinin tarımsal üretimdeki verim kayıplarını anlattı.

Prof. Dr. Kaya, “Bazı olağanüstü durumlarda yüzde 50’den başlayıp yüzde 70’lere kadar uzanan verim kayıpları görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Buğday üretimi bu sene yüzde 50 düştü’

AA‘da yer alan habere göre, Prof. Dr. Yalçın Kaya buğday üretiminin bu sene yüzde 50 oranında düştüğünden şöyle bahsetti:

Amacımız tüm insanları doyurabilmek. Ülkemiz, işlenebilir arazi bakımından dünyanın ilk 15 ülkesi arasında bulunuyor. Küresel iklim değişikliği ve Kovid-19 salgını süreci, üretim miktarını düşürdü. Örneğin buğday üretimi bu sene yüzde 50 düştü. Ekmek ve un ile yapılan yiyecekler temel gıdamız. Türkiye olarak aynı zamanda bu ürünlerin ticaretinde de önemli rol oynuyoruz. Bu bakımdan sadece kendi açımızdan da düşünmemek gerekli.”

Kaya, bitki ıslahçıları olarak iklim krizine bağlı yaşanan aşırı hava olaylarına dayanıklı bitki tohumları geliştirmeye çalıştıklarını da kaydetti.

‘İklim kaynaklı durumlardan ders alınmalı’

Prof. Dr. Yalçın Kaya, geleneksel ve modern yöntemleri bir araya getirip iklim koşullarından en az etkilenen verimli ürünler geliştirilmesi gerektiğinden şöyle bahsetti:

Aşırı kuraklıktan ve yoğun sıcaklardan daha az etkilenen çeşitler geliştirmemiz lazım. Çiftçiler de artık bu yaşanan iklim kaynaklı durumlardan ders almalı. Örneğin, buğdayda artık erken ekim yapılmasına gerek yok. Kışlar artık çok sert geçmiyor. Kış sıcaklıkları arttığı için buna göre ekim dönemi geç yapılmalı. Aynı şekilde yaz aylarında da uzun süreli kuraklıklar olabiliyor. Bu yaşananlardan ders alarak tüm planlamamızı dikkatli yapmamız gerekli. Birim alandan daha fazla ürün elde etmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Ekim yapılırken seçici davranılmalı. Mevsim şartlarından, bahar aylarında görülen don olaylarından etkilenmeyen yeni çeşitler tercih edilmeli.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR