Avrupa Konseyi’nden Kavala için bir uyarı daha: Yasa dışı tutukluluk hukukun egemenliğine saygısızlık

Bin 403 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Osman Kavala'nın tahliye talebi yine reddedildi. Kararı eleştiren Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu, 'Kavala, hukukun en temel ilkelerini görülmemiş bir düzeyde hiçe sayan bir yargı sisteminin kurbanı' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2017’den bu yana bin 403 gündür tutuklu bulunan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala‘nın avukatlarının tahliye taleplerini 1 Eylül’de reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Kararda Kavala’ya isnat edilen suçun “vasıf ve niteliği, yargılamanın geldiği aşama, müsnet suçlara ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin bulunması, atılı suçların yasada öngörülen cezanın üst sınırı, adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı” gerekçesiyle tahliye taleplerinin reddine karar verildiği belirtildi.

Karara ilişkin bir açıklama yapan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu, tutukluluğa devam kararının Kavala’nın haklarını ihlal ettiği ve Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin (AİHM) nihai kararına uyma yükümlülüğü ile bağdaşmadığı uyarısında bulundu.

‘Hiç tutuklanmaması gerekiyordu’

BBC‘nin aktardığına göre, AİHM’in ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi‘nin kararlarına karşın, Kavala’nın 46 aydır tutuklu olduğuna dikkat çeken Komisyon, “Kavala, insan hakları savunucuları, avukatlar, gazetecileri susturmak için kullanılan ve masumiyet karinesi, suçta ve cezada kanunilik ilkesi gibi hukukun en temel ilkelerini görülmemiş bir düzeyde hiçe sayan bir yargı sisteminin kurbanı” dedi.

“En başta tutuklanmamış olması gerekiyordu” denilen Komisyon açıklamasında, Kavala’nın yasa dışı tutukluluk hali insan hakları ve hukukun egemenliğine saygısızlık göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Bakanlar Konseyi ‘ihlal prosedürü’ başlatacağını açıklamıştı

AİHM, 10 Aralık 2019 tarihli kararında, Kavala’nın “makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve bireysel başvurusunun makul sürede incelenmemesini” gerekçe göstererek, bu durumun hak ihlali olduğunu  belirtmiş;  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de haziran ayında Türkiye’nin AİHM kararını uygulamadığı için  “ihlal prosedürü” başlatacağını açıklamıştı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR