Normal şartlar altında ülkede kış mevsimi haziran ile ağustos ayları arasında yaşanıyor ve yağışlı geçiyor. Bu yıl yaşanan büyük kuraklık nedeniyle tarım arazileri kurudu ve hayvanlar susuzluktan hayatını kaybediyor.
Yaşanan yağış azlığı nedeniyle şehrin etrafında yükselen ve genel olarak karla kaplı olan And Dağları’nda da kar örtüsü tutmadı. Hükümet yetkilileri, ülkede ve özellikle Santiago’da yaşananların küresel ısınmanın açık kanıtı olduğunu söylüyor.
Bilim Bakanı: İklim değişikliği artık ulusal bir öncelik
Şili Meteoroloji Servisi, geçtiğimiz gün yayımladığı verilerinde, Santiago hava istasyonunda kaydedilen yağış miktarının, normal seviyenin üçte biri oranına düştüğünü belirtti. Şehirde geçen yıl 180 mm yağış görüldüğünü aktaran servis, şehir ortalamasının 252 mm olduğunu, bu kış ise şimdiye kadar 78 mm yağış görüldüğünü açıkladı.
Hükümetin suyun korunması ve depolanması için su yönetimi konusunda bir bilim insanı çalışma grubu ile bir iklim değişikliği gözlemevi kurarak krizi ele aldıklarını kaydeden Couve, “Zaten çok büyük kanıtlarımız var ve bunlar da iklimsel kanıtlar. Yağmurda çok önemli bir düşüş görüyoruz ve bu da su kıtlığına neden oluyor” diye konuştu.
Bayındırlık Bakanı Alfredo Moreno da Santiago’ya su sağlayan iki nehir olan Mapocho ve Maipo’nun Şili tarihinin en kurak yılı olan 2019’da olduğundan daha kuru olduğunu söyledi.