Köln ve Frankfurt’tan destek
UEFA’nın yasak kararı sonrası Almanya’da diğer kentlerdeki futbol kulüpleri harekete geçti. Bugün, Almanya-Macaristan maçı sırasında Köln ve Frankfurt stadlarının gökkuşağı renkleri ile ışıklandırılması planlanıyor. Frankfurt kulübü yöneticisi Axel Hellmann Twitter’den yaptığı açıklamada, “Münih’in çarşamba günü ışıklandırılmasına izin verilmiyorsa o zaman diğer stadları renklendirmeliyiz” dedi.
Roth ve Maas’dan tepki
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise twitter hesabından yaptığı paylaşımda, siyasetin futbol sahalarında işinin olmadığı fikrine katıldığını, ancak burada konunun “insanlar, adil olmak ve hoşgörü” olduğu için “UEFA’nın yanlış bir sinyal verdiğini” ifade etti. Maas mesajında ayrıca, stadın içinde ve dışındaki seyircilerin istedikleri renkleri giyerek gerekli tavrı gösterebileceklerini belirtti:
Es stimmt, auf dem Fußballplatz geht’s nicht um Politik. Es geht um Menschen, um Fairness, um Toleranz. Deshalb sendet die @UEFA das falsche Signal. Aber man kann heute ja zum Glück trotzdem Farbe bekennen – im Stadion und außerhalb😉. #loveislove #MuenchenMachEsTrotzdem https://t.co/hgQkc51UHp
— Heiko Maas 🇪🇺 (@HeikoMaas) June 23, 2021
UEFA logosunun rengini gökkuşağı yaptı
Bu arada UEFA’nın resmi twitter hesabındaki logosunun renkleri çarşamba günü gökkuşağı renklerine dönüştürüldü. UEFA ayrıca bu hesaptan yaptığı paylaşımda, “Gökkuşağının renklerini taşımaktan gurur duyduğunu” bildirdi, ancak yasaklama kararının arkasında durdu.
— UEFA (@UEFA) June 23, 2021
Orban maç seyahatini iptal etti
Bu arada Macaristan Başbakanı Viktor Orban, kendi ülkesi ile ev sahibi Almanya arasında oynanacak müsabakayı izlemek üzere Münih’e gelmekten vazgeçti. Konuyla ilgili Macar makamları tarafından herhangi bir açıklama yapılmazken, kararın stadın gökkuşağı renkleri ile ışıklandırılması tartışmaları nedeniyle alındığından yola çıkılıyor.
Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, eşcinsel karşıtı olduğu yönündeki eleştirilere karşı çıkan Orban, her insanın “kuşkusuz” kendi hayat yolunu seçmekte özgür olduğunu belirterek “Ancak yetişme çağındaki çocukların cinsel eğitiminin ailelerin işi olduğunu ve hükümetinin “ailelerin bu görevini koruduğunu” dile getirmişti.