ManşetTürkiye

2012’nin ikinci dört ayına ilişkin Medyada Nefret Söylemi raporu açıklandı

0

Hrant Dink Vakfı’nın, 2009’dan bu yana yürüttüğü ‘Medyada Nefret Söylemi’ projesi kapsamında 2012 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait medya izleme raporu açıklandı. Bu dönemde nefret söylemi içeren haber ve köşe yazılarında en sık hedef gösterilen gruplar, Ermeni, Hıristiyan, Yahudi ve Rumlar oldu.

Hrant Dink Vakfı, 2009’dan bu yana medyada gözlemlenen etnik ve dini gruplara yönelik nefret söylemiyle mücadele etmek ve insan haklarına saygının güçlendirilmesine destek olmak amacıyla Medyada Nefret Söylemi çalışmasını yürütüyor. Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi çalışması kapsamında 2012 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait medya izleme raporu yayımlandı.

Üç bölüm halinde yayımlanan raporda dini ve etnik grupları hedef alan içerikler birinci bölümde ele alınırken kadın ve LGBTT bireylerine yönelik içerikler ikinci bölümde, medya eleştirisi kapsamında değerlendirilen içerikler ise üçüncü bölümde yer alıyor.

2012 yılının ikinci dört ayının incelendiği bu dönemde, nefret söylemi kapsamında değerlendirilen içerik sayısının daha önceki dönemlere göre yükseldiğine dikkat çekilen raporda nefret söylemi içerdiği tespit edilen metinlerin çoğunluğunun ulusal basında yer aldığına dikkat çekildi. Önceki dönemlere paralel şekilde, bu dönemde de köşe yazıları nefret söyleminin en sık rastlandığı tür oldu.

Bu dönemde nefret söylemi içeren haber ve köşe yazılarında en sık hedef gösterilen gruplar, Ermeni, Hıristiyan, Yahudi ve Rumlar. Raporda, Ermenilere yönelik nefret söyleminde en fazla öne çıkan öğenin, son dönemde yoğunlaşan çatışma ortamı üzerinden Ermenilerin PKK ile ilişkilendirilmesi biçiminde olduğuna işaret edilerek “Müslüman Kürt’ten zarar gelmez, PKK bir Ermeni hareketi” anlayışı üzerinden üretildiği ifade edildi. Raporda, bu söylemin, kimi zaman Hıristiyanları ve Yahudileri hedef alan içeriklerle de yeniden üretildiğinin altı çizildi.

Kürtlere yönelik nefret söylemi de artışta

Raporda, Kürtlere yönelik nefret söyleminde artışın olduğuna dikkat çekilerek PKK’nın ‘Kürt terörü’ olarak tanımlanıp ‘sabrın taştığı’ ima edildiği ya da mevcut sorunun Kürt halkına mal edilerek düşmanlık üretildiğine işaret edildi.

LGBTT bireylerine yönelik hakaret ve aşağılama içeren ifadelerin yer aldığı haber ve köşe yazılarında eşcinselliğin genellikle doğrudan sapıklık, hastalık, ahlaksızlık veya ‘sosyal felaket’ olarak tanımlandığına dikkat çekilen raporda “Travesti ve transeksüellerin temsil edildiği içeriklerde önceki dönemlerdeki gibi söz konusu grupları suçla ilişkilendirme üzerine kurulu” dendi.

Haber/köşe yazılarının içeriklerinde görülen savaş çığırtkanlığı, siyasi görüşleri üzerinden tek tek gazetecilere yönelik nefret söylemi üretilmesi gibi örneklerin ‘medya eleştirisi’ başlığı altında ele alındığı raporda, hedef gösterme, çarpıtma ve aşağılama içeren söylemlerin nasıl kurulduğu da irdeleniyor.

Öte yandan nefret söylemi içerdiği tespit edilen haber ve köşe yazıları üzerinden hazırlanan raporda, nefret söyleminin hedefi olan grupların hangileri olduğu, hangi konu nedeniyle ve hangi yöntemler kullanılarak nefret söyleminin üretildiği gibi istatistiki bilgilerin yanı sıra, örnek yazı ve haberlerin söylem analizleri yer alıyor.

Rapor hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için nefretsoylemi.org/

(Agos)

 

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.